Sektörel

İstanbul'da herkesin yüreği ağzında!

Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Başkanı Z. Altan Elmas, kentsel dönüşümün müteahhitlerin sermaye yapısı ile gerçekleştirilemeyeceğini belirtti. Elmas, "İstanbul'da herkesin yüreği ağzında" dedi.

Türkiye’nin inşaat sektörünün önde gelen sekiz sivil toplum kuruluşu deprem gerçeği karşısında yapılması gerekenlere çok yönlü bir bakış açısı ile dikkat çekip, farkındalığı artırmayı hedefleyen inisiyatifle bir araya geldi.

Pandemi nedeniyle online olarak gerçekleştirilen toplantıda Türkiye Müteahhitler Birliği girişimiyle bir araya gelen 8 STK ‘Ülkemizin Gerçeği Deprem Konusunda Ortak Bildiri’ imzaladı.

Toplantıya Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Mehmet Kalyoncu, İstanbul İnşaatçılar Derneği (İNDER) Başkanı Nazmi Durbakayım, Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Başkanı Z. Altan Elmas, Türk Müşavir Mühendisler ve Mimarlar Birliği (TürkMMMB) Başkanı A. Süreyya Ural, Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) Başkanı Tayfun Küçükoğlu, Türkiye İnşaat Sanayicileri İşveren Sendikası (İNTES) Başkan Vekili Enes Olpak, Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Mithat Yenigün ve Yapı Denetim Kuruluşları Birliği (YDKB) Başkanı Tekin Saraçoğlu katıldı.

Kentsel dönüşümün hızlanmasının önemine vurgu yapılan bildiride, kentsel dönüşüm için alternatif finansman modellerini teşvik edecek yasal düzenlemeler yapılması talep edildi Bina yapımında A sınıfı müteahhitlerin iş üstlenmesini sağlayacak yeterlilik sınıflandırması yapılması, yapı denetiminin etkin şekilde işletilmesi, yeni jenerasyon malzemelerin ve inşaat sistemlerinin kullanılmasının teşvik edilmesi, parsel yerine mahalle ya da ada bazlı kentsel dönüşüm modeli oluşturulması, binalara yapım süreçlerini ve bilgilerini içeren kimlik belgesi verilmesi için yasal düzenlemeler yapılması da ön plana çıkan diğer talepler oldu. 

Gerçekleştirilen toplantıda İstanbuldaki yapı stokuna değinen Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Başkanı Z. Altan Elmas, "Depremin yok gibi kabul edildiği illerimiz var. Bina bazında mı ada bazında mı mahalle bazında mı dönüşmeli bunlar aylarca konuşuldu. Karşımızda da çok beklenen ve çok yaklaştığı düşünülen depremler silsilesi var. Hocalarımız farklı illere işaret ediyolarlar, en fazla 2 ay içerisinde oradan bir şey çıkıyo karşımıza. İstanbul'da da herkesin yüreği ağzında. Öyle olunca da binaları dönüştürmek belki bir çok şeyin önüne geçecek gibi duruyor. Ben özellikle ana temel hususlara ilaveten şunları dile getirmek istiyorum. 60'lı yıllardan bu yana kat karşılğı bina yapımıyla özdeşleşti. Bu yanlış bir model değil, Türkiye'yi bununla inşa ettik. 1999 yılına kadar da böyleydi. 1999 yılından sonra da böyle inşa edildi. Yapılaşma sektörümüz çok ciddi bir mesafe katetti. Konut stoğunun yüzde 65'i depreme dayanıklı hale getirildi. Yıkılan ağır hasarlı binaların 1999 yılı öncesi olduğu hatta 1990 yılı öncesi olduğu belirtiliyor. Problem yapılarımızda ve bir miktar yanlış zeminlere uygulanan uygulamalarda böyle olunca da yıkım kaçınılmaz oluyor." dedi.

Elmas sözlerine şu şekilde devam etti. "Halkımızda şöyle bir inanç ver ben maliyete katlanmadan aynı metrekarelerde lüksünü, yenisini, sağlamını elde edeyim. Bu insani bişey olması doğal bunu hepimiz isteriz. Ama yapı stokunun yoğun olduğu Küçükçekmece, Bahçelievler, Esenler, Zeytinburnu, Fatih, Gaziosmanpaşa gibi ilçelerde yapılaşma yoğun olduğu için kat karşılığı modeliyle konutları dönüştürmek mümkün olmuyor. Hali hazırda var olan 5 katın üzerine 5 kat koyarak bina yapmak söz konusu olmuyor. En büyük tehlike arz eden yerler de burası. Halkımızın kat karşılığı vermek gibi düşünceden uzaklaşması gerekiyor. Borçlanmayı kendilerinin üstleneceği bir modele geçilmeli. Bununla yol alamıyoruz. Halkımız bu borçları ödeyemediği için borçlanmak istemiyor. İstanbul'daki 1 milyon konut önümüzdeki 3-5 yıl içinde gayrimenkul müteahhitlerinin dönüştürebileceği bir durum değil. Bu beklenti yanlış bir beklenti. Devletimizin 15-20 sene gibi borçlanmalarla dönüşüme teşvik etmesi ve genel bütçeden pay ayırması gerekiyor. Bununla ilgili düzenlemeler yapılması gerekiyosa da bütün Türkiye halkı buna destek verecektir" 
 

8 STK’dan ortak bildiri: Depreme karşı tekiz!

 

Ceren YÖRÜK/Emlakkulisi.com