Sektörel

İstanbul’da satılık 1 milyonu aşkın konut olması hepimizin ayıbıdır!

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, yaptığı açıklamada, "İstanbul’da satılık 1 milyonu aşkın konut olması maalesef hepimizin ayıbıdır." dedi.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, "İstanbul'da sanayi hiç değişmesin, hep aynı kalsın gibi bir anlayışa asla sahip değiliz. Çevre ve üretim dengesi gözetilerek İstanbul'un menfaatleri ile sanayimizin menfaatleri birlikte ele alınmalı. 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi hedeflerine ulaşmak için İstanbul sanayisinin güçlendirilmesi temel yaklaşım olmalı." diye konuştu.

İSO tarafından ekim ayı meclis toplantısına ilişkin yapılan açıklamada, Bahçıvan, toplantıda gerçekleştirdiği konuşmada, Türkiye ekonomisinin şah damarı olan İstanbul'da sanayi ve üretim ile çevre arasında bir tercih yapılmaması gerektiğini belirtti. 

Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre, Bahçıvan, "İstanbul, GSYH'nin yüzde 31'ini, ihracatın yüzde 51'ini, ithalatın yüzde 54'ünü karşılıyor. Dünyaya en entegre şehrimiz olarak 4 saatlik bir uçak yolculuğu ile 1,5 milyar insanın oluşturduğu pazarlara ulaşım imkanı da sağlıyor. Bu özelliklere sahip İstanbul'da küresel bir vizyon ve dinamikler eşliğinde sanayinin yeniden yapılandırılması da gündemimizde yerini koruyor. İSO'nun temel beklentisi, İstanbul'un menfaatleri ile sanayimizin menfaatlerinin birlikte ele alınmasıdır." diye konuştu.

Sanayi ve üretim ile çevre arasında bir tercih yapılmaması gerektiğini belirten Bahçıvan, şöyle konuştu:

"Bunun yerine çevre ve üretim dengesi gözetilmelidir. İstanbul sanayisi, uygun teknoloji ve temiz üretim uygulamalarıyla çevresel tehditleri fırsata çevirerek rekabet gücünü geliştirebilecek potansiyele sahiptir. Bunları ifade ederken, İstanbul'da sanayi hiç değişmesin, hep aynı kalsın gibi bir anlayışa da asla sahip değiliz. Buna çağın gerçekleri ve dinamikleri de izin vermez. Önem kazanmakta olan bu yeni üretim anlayışından hareketle odamızın 2018-2022 dönemi yönetim kurulu çalışma programımızda ortaya koyduğumuz gibi, bilgi ve teknolojiye dayalı bir sanayi altyapısını biz de desteklemekteyiz.

Küreselleşme süreci ve bilgi toplumuna bağlı olarak, artık ucuz iş gücü ve doğal kaynaklara dayalı rekabet anlayışının yerine üretim teknolojilerini geliştirme, katma değeri yüksek ürünlerin üretimi ve çevreyle dost bir üretim anlayışı önem kazanmaktadır. İşte bu sebeple Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'mız tarafından hazırlanan 2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi'yle ortaya konulan hedeflere ulaşmak istiyorsak İstanbul sanayisinin güçlendirilmesi en temel planlama yaklaşımı olmalıdır."

- "Sanayi tesislerinin dayanıklılığını gösteren envanter gerekli"

Erdal Bahçıvan, üretimin, tüketim ekonomisi ve inşaat rantına kurban edildiğinin önemli bir gerçek olduğunu belirterek, "Bunun en somut örneğini İstanbul’da da yaşıyoruz. Birçok yerel belediye de bu süreçte sanayinin değerini ve gücünü artırmak yerine konutun sayısını ve değerini artırarak bu alanda büyük bir rant yarattı. İstanbul’da satılık 1 milyonu aşkın konut olması maalesef hepimizin ayıbıdır." diye konuştu.

Türkiye'de ulusal kalkınma, dengeli ve sürdürülebilir bir büyüme, kültürel ve çevresel değerlerin korunması, afet riskleri gibi ülke ve bölge bütününde mekansal gelişme senaryoları oluşturulması gerektiğini de söyleyen Bahçıvan, "Eylülde yaşadığımız 5,8'lik depremden sonra her kurum, 'Olası daha şiddetli bir depreme hazır mıyız?' sorusunun yanıtını arıyor. Depremle ilgili öz eleştirimizi yapmak, yapabileceklerimizi öne çıkarmak adına İSO olarak, sorumluluğu güçlü bir şekilde almaya kararlıyız. Bunu büyük bir vebal olarak görüyoruz." değerlendirmesini yaptı.

İstanbul'daki tüm sanayi firmalarının samimi ve sağlıklı bir check-up'ının yapılması gerektiğini belirten Bahçıvan, şöyle konuştu:

"Kabul edelim ki İstanbul içerisindeki binalar eski ve çok katlı. İstanbul'daki sanayi tesislerinin depreme dayanıklılık durumunu ortaya koyacak bir envanter çalışmasına acilen ihtiyaç duyuluyor. İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ile yaptığımız toplantıda bunun ilk adımları atıldı. Önümüzdeki günlerde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'mız, İstanbul Valiliği'miz, odamız ve diğer ilgili kurumların katkısı ile bu envanterin çok kısa sürede oluşturulmasına yönelik çalışma başlayacak. Bu envanter hazırlanırken, depreme dayanıklılık testlerinin bir standarda oturtulması da büyük önem taşıyor. Sigorta müessesinin bu konuda önemli bir otokontrol aracı olarak kullanılmasını da gerekli buluyoruz."

Bahçıvan, tarihi, kültürü ile dünyanın en değerli marka kentlerinden biri olan İstanbul'un eski Atatürk Havalimanı bölgesinde dünya ölçeğinde bir fuar alanına sahip olması talepleri bulunduğunu da söyledi.

 

Erdal Bahçıvan: Sanayi depreme hazır değil!