İmar

İstanbul'da Tarihi Yarımada'da çatı ayarı!

İstanbul’un Tarihi Yarımadası’nda çatı arası terasa izin çıktı. Böylece, bu bölgedeki binaların çatılarına, belli şartlarla da olsa , her türlü kullanıma açık ‘teras’ yapılabilecek. İşte ayrıntılar...

Tarihi Yarımada’da turizmi canlandırmak için “Çatı arası teras” dönemi başlıyor. Fatih Belediyesi’nin talebi doğrultusunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi, oy çokluğuyla aldığı kararla binalarda çatı arasının kullanılmasına ilişkin yeni düzenlemeye onay verdi. 


Turistik yapılarda, çatının dışarıyla ilişkisi daha önce “kuşgözü” olarak nitelendirilen pencerelerle yapılırken, değişen plan notu ile sokak siluetini etkilemeyecek şekilde, binaların çatısında 2 metre geriden başlayan teras yapımı mümkün olacak.  Böylece, özellikle konaklama faaliyeti gösteren otellerde Tarihi Yarımada siluetinden faydalanmak amacıyla ortak kullanıma ait yeme-içme mekanlarının önü açılacak.


PLANDA NOT DEĞİŞİKLİĞİ


Fatih Belediye Meclisi’nde, 6 Mart 2015 tarihinde aldığı kararla, Tarihi Yarımada’yı korumaya yönelik mevcut plana, not değişikliğine gidilerek, “Konaklama Tesis Alanları, Konut-Konaklama Alanları, Turizm Kültür Alanları ve 2. Derece Ticaret Alanlarında, ortak alan kullanımı şartıyla teras çatı veya kış bahçesi yapılabilir. Teras çatı yapılması halinde yalnızca sökülüp takılabilir ve şeffaf malzeme kullanılabilir. Kapalı alan yapılması halinde yüksekliği 2,80 metreyi  aşamaz” şeklinde düzenlemeye gidildi. Söz konusu plan notu değişikliği için hazırlanan 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planı plan notu tadilatı teklifi, geçtiğimiz ay İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’ne iletildi.


YÜKSEKLİK 3.5 METRE


İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar ve Bayındırlık Komisyonu’nun görüşü doğrultusunda,  yapılan düzenleme şöyle: Hiçbir durumda çatı mahya yüksekliği 3,50 metreyi aşmayacak.Genel olarak çatı kaplamaları kiremit olacak, çatı aralarına bağımsız bölüm yapılamayacak.  Sosyal kültürel tesis amaçlı binalarda ise bu fonksiyona hizmet edecek toplantı salonu, yeme-içme bölümleri, mescit gibi birimler yapılabilecek. Çatılarda saçak ucundan itibaren 2 metrelik kısımda çatı formunun bina cephesi boyunca devam etmesi kaydıyla teras kullanımlarına ait değişik çözümler getirmeye ilçe belediyesi yetkili olacak. Bunun dışında kalan konularda mevcut plan hükümleri korunacak.


DOKUYU BOZAR


Teklİfe ilişkin söz konusu raporda, şu kurumların olumsuz görüşleri de yer aldı:  


- Şehir Planlama Müdürlüğü: “Konaklama tesis alanları, konut, konaklama, turizm kültür alanları ve 2. derece ticaret alanlarında teras çatı ve kat bahçesi yapılmasının önü açıldığı görülmekte. Söz konusu değişiklik bölgenin tarihi dokusu ve tescilli yapıların bulunması da göz önüne alındığında, dokuyu bozabilecek nitelik arz etmektedir.” 


- İmar Müdürlüğü: “Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’ne uygun değil.  Kültürel mirasın korunmasına ilişkin hiçbir ön kabul geliştirmeden silueti etkileyecek ve zedeleyecek çatı katı gibi yapılanmalara izin verilerek sadece turizm fonksiyonunun ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik bir teklif.” 


Ulaşım Planlama Müdürlüğü: “Plan notu tadilatı, UNESCO mevzuatı ve yargı kararları açısından olumsuzluklar içeriyor.”


Hürriyet


Haber Bugün Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı;


İstanbul Fatih Belediyesi Başkanı Demir, bazı basın yayın organlarında çıkan, “İstanbul’un tarihi yarımadasında çatı arası terasa izin çıktı” yönündeki haberlere açıklık getirdi. Başkan Demir, “Bu aldığımız karar sadece tarihi eser olmayan binalarda geçerli.” dedi.


İstanbul Fatih Belediyesi Başkanı Mustafa Demir, tarihi yarımadada bazı binaların çatı katlarının terasa açılacak olmasıyla ilgili açıklama yaptı. Neden böyle bir karar aldıklarını açıklayan Demir, “Yukarıdan baktığımızda tarihi yarımadanın Eminönü, Sultanahmet, Süleymaniye, Gedikpaşa yani topografik açıdan İstanbul’un en güzel yeri olan bölgelerde, çatılar süreç içerisinde çok kötü kullanılmış. Genellikle binaların üzerinde kaçaklar var. Bu kaçakların üzerinde tekrar yapılar var. Biz bunu şu şartla getirdik; bütün kaçaklardan insanlar arındırılacaklar, tamamen kendi orijinal projelerine uygun hale geldikten sonra çatılarını kullansınlar diyoruz. Nitekim bu açıdan da biz herhangi bir kaynak harcamadan, insanları da zorlamadan o binalardaki çatıların sıkıntılarını, kaçaklarını da bertaraf etmiş olacağız. Nereden bakarsanız çok büyük faydası olduğunu düşündüğümüz, hem görüntü olarak hem kullanım açısından hem de tarihi yarım adada turizm potansiyeline katkı açısından son derece önemli bu.” değerlendirmesinde bulundu.

 

“KAFETERYALAR MÜNASEBETİYLE ARTIK ORALAR GECE DE YAŞANACAK HALE GELECEK” 
 

“Geçenlerde yine bir konu haber oldu. Büyük Valide Han’ın çatısına insanlar 1 lira vermek suretiyle çıkıp İstanbul’un o muazzam görüntüsünü; Boğazı, Halici, Marmara’yı seyretmek adına 1 lira verip çıkıyorlar, oradan fotoğraf çektiriyorlar” diyen Demir, şunları kaydetti:

 

“Zaten böyle bir talep var, biz bunun da önünü açtık. Daha büyük bir avantajımız var, şehir açısından baktığımızda geceleri buralar, çalışanlar çekildikten sonra metruk, terk edilmiş alana dönüşüyorlar. Biz buraları kullanıma açtığımızda oralarda kafeteryalar oluşuyor, zaten başladılar bir taraftan, o kafeteryalar münasebetiyle artık oralar gece de yaşanacak hale gelecek. Gece ve gündüz yaşanacak mekanlar haline dönüşecek. Nereden bakarsanız çok önemli bir karar.”

 

“BU ALDIĞIMIZ KARAR SADECE TARİHİ ESER OLMAYAN BİNALARDA GEÇERLİ” 

 

Bu alınan kararın tarihi eser olmayan binalar için geçerli olduğuna dikkat çeken Demir, “Belirtmem gereken bir konu daha var. Bu aldığımız karar sadece tarihi eser olmayan binalarda geçerli. Tarihi eser olan binalarda çatıyı açmak mümkün değil. Onu ancak Anıtlar Kurulu’nun onaylı projesi neyse onun dışına çıkamazsınız” şeklinde konuştu. 


Bugün


Bu haber Anadolu Ajansı'nda şöyle yer aldı:

Fatih Belediye Başkanı Demir: "Biz, tarihi yarımadadaki yapıları legal hale getirmek ve disiplin altına almak bir düzen ve intizam oluşturmak için tedbir alıyoruz. Onun için bu kararı aldık. Tarihi-tescilli binalar bu kararın dışındadır.

"Burası SİT alanı olduğu için tüm planlarla ilgili en son kararı Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu verir"


 Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, tarihi yarımadadaki binaların üst katlarında yapılacak 'çatı arası teraslarla' ilgili kararın rant için alınmadığını belirterek, "Biz tarihi yarımadadaki yapıları, legal hale getirmek ve disiplin altına almak bir düzen ve intizam oluşturmak için tedbir alıyoruz. Onun için bu kararı aldık. Tarihi-tescilli binalar bu kararın dışındadır" dedi. 


Tarihi yarımadadaki yapıların üst katlarıyla ilgili alınan kararın ardından başlayan tartışmalara ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulunan Demir, Fatih ilçesinin özellikle; Eminönü, Sultanahmet, Süleymaniye ve Sultanhamam bölgelerindeki binaların çoğunun üst katlarının kaçak olduğunu söyledi. 


"Hatta bazılarının kaçağının üstünde yine kaçak var" diyen Demir, kararın süreç içerisinde ihtiyaçtan dolayı alındığını ifade ederek, "Kaçakları herkes alabildiğine kullanıyor. Biz şöyle bir karar getirdik. Dedik ki: binalar eğer imar planlarına ve projelerine uygunsa, yani hiç kaçağı yoksa ve bir de tarihi eser niteliği taşımıyorsa, çatılar ortak kullanıma açılabilir. Bunun da yine tarihi yarımadanın silüetini muhafaza etmek, sokağa baktığımızda tekdüze olabilmesi ve o orijinalliğini koruyabilmesi için tedbir amaçlı bir karar aldık" diye konuştu. 


Kararın tarihi yarımadayı, Haliç'i, Boğazı ve Marmara Denizi'ni gören yerleri kapsadığı için tartışma konusu edildiğini söyleyen Demir, "Turizm açısından otelciler burayı kullanmak istiyor. Buraları yeme içme mekanı olarak değerlendirmeyi arzuluyorlar. İstanbul'a gelen turistler, bu muhteşem manzarayı yukarıdan izlemek ister. Bizim açımızdan da kaçak yapılaşmanın önüne geçmiş oluruz. Böylece süreç içerisinde oluşmuş hem kötü görüntülerin hem de kötü kullanımın önüne geçmiş oluruz" ifadesini kullandı. 


Kararın önce kendi belediye meclislerinde oy birliğiyle ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nde oy çokluğuyla geçtiğini hatırlatan Başkan Demir, henüz son sözün söylenmediğini açıkladı.


 


- "Ülkenin ortak menfaati var"


Alınan kararların gereğinin yapılması için Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun da onayının gerektiğini dile getiren Demir, şunları kaydetti:


"Burası SİT alanı olduğu için tüm planlarla en son kararı Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu verir. Düşünceme göre bu ihtiyaçları Koruma Kurulu'ndaki insanlar da biliyor. Bakıldığında hemen hemen bütün binaların üst tarafları kullanılıyor zaten. Tekrar söylüyorum: Biz buraları legal hale getirmek ve disiplin altına almak bir düzen ve intizam oluşturmak için çalışıyoruz. Onun için bu kararı aldık. Tarihi-tescilli binalar, bu kararın dışındadır. Muhtemelen Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, tarihi-tescilli binalar açısından olaya yaklaşacak. Ben problem olacağını düşünmüyorum. Ülkenin ortak menfaati var. Turizm açısından bakarsanız da çok önemli bir adım." 


Düzenlemenin hiçbir ranta yol açmayacağını belirten Mustafa Demir, olaya farklı açıdan yaklaşılması gerektiği çağrısında bulundu. Kanunsuz, imara aykırı ve belediyeye rağmen bölgede oluşan kaçağın yıkılması için uğraş verileceğini aktaran Demir, "İmara aykırı yapılaşması varsa, bir defa bu haktan yararlanması için kaçağını yıkması lazım. Yani kaçağını yıkmadan bundan faydalanması mümkün değil. Kanunsuz yapanlar kaçak katlarını kullanıyor. Kanuna, imar planlarına uyanlar, projesini layıkıyla uyanlar niye mahrum kalsınlar? Onun için bunları ödüllendirmek gerekiyor. Onayla birlikte oluşacak haktan yararlanmak isteyenler, projelerini bize gösterecekler. O zaman önceki yapılarını göz önüne almayacağız zaten. Kaçak varsa, vatandaşa, 'git mevcut kaçağını yık ondan sonra yeni proje ile gel' diyeceğiz" ifadesini kullandı. 


Demir, yapılacak işlemlerin vatandaşlara yeni mali yükler getirilmeyeceğini, tarihi yarımadanın silüetinin zarar görmeyeceğini iddia etti. Tarihi yarımadanın, özellikle teras kat iznin verileceği, Sultanahmet, Eminönü, Sultanhaman ve Süleymaniye gibi yerlerde kaçak çatıların olduğunu ve daha fazla kirliliğe meydan verilmemesi için böyle bir karara imza atıldığını belirten Demir, "Bu söylediğim bölgelerde silüet yok zaten. Çatılarda bir nizam, intizam ve estetik yok. Herkes istediği gibi yapmış. Bu kararla biz bunu kontrol altına almış olacağız. Yukarıdan baktığınızda bir estetik görüntü de olacak. Biz kanuna ve imara uyan, işini düzgün yapan esnafımızın önünü açıyoruz" dedi. 


Binaların üst katlarına yapılacak teras katlarda açılacak kafe, restoran gibi mekanların Kapalı Çarşı'daki ticarete zarar vereceği yönündeki iddiaların da yersiz olduğunu savunan Demir, sözlerini şöyle tamamladı: 


"Bu söylediğim yerlerde saat 18.00'den sonra hiç kimseyi bulamazsınız. Esnaf çekilir, müşteriler olmaz. Gündüz 1,5 - 2 milyon kişinin olduğu yerde gece insan göremezsiniz. Geceleyin güvenliği sağlamak bile güçleşiyor. Halbuki, çatıları ve terasları kafeterya kullanımına açarsanız, arada kalmış hanları veya binaları otel yaparsanız buralarda yer yer gece de ikamet eden insanlar olacaktır. Bu doğal olarak buranın gece-gündüz yaşanır hale gelmesinin önünü açacaktır. Tarihi yarımada olmazsa İstanbul'un anlamı olmaz. Bu tarihi yarımadayı ve eserlerini herkesten daha fazla muhafaza ediyoruz."