Sektörel

İstanbul'dan yazlık bölgelere göç artışı dikkat çekiyor! 

Ege ve Akdeniz sahilleri başta olmak üzere yazlık bölgelerdeki hareketlilik son 10 yıldır giderek arttıyor.  Büyük şehirlerden daha yönetilebilir yaşamlar vadeden bu şehirlere kaçma eğilimi bir trend olarak karşımıza çıkıyor. 

Ege ve Akdeniz sahilleri başta olmak üzere İstanbul’a yakın sayfiye yerlerinde de yaz aylarında başlayan yoğunluk Eylül ayı ile birlikte yerini sakinliğe bırakırken; son yıllarda yaz aylarında yaşanan hareketliliğin dışında, büyük şehirlerden daha yönetilebilir yaşamlar vadeden bu şehirlere kaçma eğilimi bir trend olarak karşımıza çıkıyor. 

TSKB Gayrimenkul Değerleme A.Ş. Kurumsal Kalite ve İş Geliştirme Departmanı Yönetici Yardımcısı Gamze Ertaş Karcıoğlu, yazlık konutta trendleri değerlendirdi.

Karcıoğlu: “Yazlık bölgelerin tercih edilirliğini etkileyen dinamiklerin başında, insanların kendilerine ayırdıkları zamanı daha iyi geçirmek istemeleri, ulaşım projelerinin gelişmesi, konut seçeneklerinin hatta markalı konut projelerinin artması geliyor.”

Son yılların yazlık bölge konut seçimlerine bakıldığında, bu bölgelerin tercih edilmesini etkileyen dinamiklerin başında, insanların kendilerine ayırdıkları zamanı daha iyi geçirme istekleri, ulaşım projelerinin gelişmesi, konut seçeneklerinin hatta markalı konut projelerinin artması geliyor. Son iki yılda, Bodrum ve Çeşme gibi pek çok bölgede markalı konut projeleri hayata geçirilmeye başladı.

İzmir – İstanbul Otoyol projesi sonrasında Çeşme ile birlikte Urla, Karaburun, Foça, Dikili gibi farklı bölgeler de tercih ediliyor. Bölgelere yapılan yatırımlar ve ulaşım projeleri ile birlikte, belirli hedef kitle ve segmentler ayrımında da farklı alt bölgelerin dikkat çekmeye başlıyor. İzmir - İstanbul Otoyol projesi ile İstanbul’dan sağlanan ulaşım kolaylığı sayesinde İzmir’in farklı bölgeleri farklı segmentler için cazip hale geldi. İzmir’in çok tercih edilen bölgesi Çeşme’nin dışında, Urla, Karaburun, Foça, Dikili gibi alt bölgelerin de tercih edilirliğinin arttığı görülüyor. İzmir’in yazlık konut bölgesi olarak tercih edilmesinin yanında, otoyol projesi ile birlikte yatırım amaçlı alımlarda da ön plana çıktığı görülüyor. 


Marmara Bölgesi'nde de ulaşım projeleri yazlık bölgelerin gelişimini etkiliyor

Marmara Bölgesi'nde soğuk denizi ve temiz havasıyla Edremit, Altınoluk, Ayvalık gibi yerleşimler farklı bir alt bölge oluşturuyor. Bu durumun oluşmasında da Osmangazi Köprüsü ve İzmir - İstanbul Otoyol projesi etkisini göz ardı etmemekte fayda var. Edremit Koca Seyit Havalimanı da yine bu anlamda bir cazibe unsuru olarak karşımıza çıkıyor.

Bu bölgelerdeki konut değerlerini incelediğimizde ise tablodaki değerlerle karşılaşıyoruz. Konut değerleri, inşaat kalitesi, konsept, büyüklük ve kullanım alanı büyüklüğüne göre değişiyor.



İstanbul’dan yazlık bölgelere göç var

İstanbul gibi büyük şehirlerin karmaşasından uzaklaşarak yazlık bölgelere yerleşen nüfusun, göç istatistiklerini incelediğimizde göz ardı edilemeyeceği görülüyor. Açıklanan göç istatistiklerine göre, İstanbul’da 2015 - 2017 yılları arası giden nüfus gelen nüfustan daha fazla. İlk kez 2015 yılında yaşanan -%4,8 net göç hızı yaklaşık 71 bin kişiye karşılık geliyor. Bu da demek oluyor ki, giden nüfus ile gelen nüfus arasındaki fark yaklaşık 71 bin. 2016 yılında ise -%0,4 net göç hızı yaklaşık 6 bin kişiye karşılık geliyor. Bunun yanında yazlık bölgelere baktığımızda ise, özellikle Antalya, Çanakkale, Bursa, İzmir, Muğla ve Yalova gibi illerde gelen nüfusun giden nüfustan fazla olma durumu istikrarlı bir şekilde devam ediyor. Bu bölgelerde artan nüfusun, yazlık konutlarda da hareketlilik yarattığı konut satışları incelendiğinde açık bir şekilde görebiliyor. 


Konut satışları Yazlık Bölgelerde artıyor

Konut satışları istatistiklerine ise Aydın, Balıkesir, Çanakkale, İzmir ve Muğla illerinde yıllık konut satışlarındaki artış, belirli bir trend çizgisini istikrarlı olarak yakalamış gibi görünüyor. Veriler incelediğinde, göç istatistikleri ile konut satışlarının birbiri ile yakından ilişkili olduğu rahat şekilde görülüyor.