Sektörel

İşte 7 maddede Varlık Fonu!

Sabah yazarı Dilek Güngör bugünkü köşesinde 'Varlık Fonu' karmaşasını 7 madde de okuyucularını sundu. İşte o yazı.


Adına ister ulusalcı, ister antikapitalist, ister marksist, ister Türk solu diyenler yıllarca "Koşun Türkiye'yi blok blok satıyorlar" diye kafaları karıştırmaya çalıştılar. Ama kamuoyu özelleştirilen kamu mülklerinin daha iyi yönetildiğini, teknolojik evrim geçirdiğini, yatırımlarla ülke ekonomisine katma değer yaratan işletmelere dönüştüğünü gördü. Aynı kafalar şimdi de "Kamu mülkleri Türkiye Varlık Fonu'na devrediliyor" diye yaygara koparıyor.


Peki eleştirilerinde haklılar mı? 7 maddede meselenin özünü anlattım. Buyrun okuyun.


1- DEVREDİLEN ŞİRKETLER YOK PAHASINA SATILACAK

 Bu deli saçmasına inanan varsa anlatayım. Fona geçen şirketler Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'ndan 'satılsın' diye devralınmadı. Orada olsa belki blok satış yoluyla özelleşecek şirketler, fonda menkul kıymetleştirilecek. Ne demek bu? Rehabilite edilip halka arz edilecek.


2- HAZİNE'NİN GELİRİNE EL KONULUYOR

Kimse merak etmesin. Türkiye Varlık Fonu da adı üzerinde kamunun bir şirketi. Devrolan şirket parası fona aktarıldığında başka bir ülkeye gitmeyecek. Kamunun bir cebinden, diğer cebine girecek.


3- FONA GEÇEN FİRMAYA REGÜLASYON YOK

 Yalanın daniskası derler ya işte ondan. Özel sektör mantığında çalışacak fona devredilen şirketler kurumsal bir yapıyla ve tek merkezden yönetilecek. Bürokrasiye takılmadan aktif şekilde yollarına devam edip, ekonomiye katma değer yaratacaklar. Bugüne kadar hangi kurumu, kim regüle ediyorsa bundan sonra da öyle olacak.


4- BÜTÇEYE YÜK GETİRECEK

Bakın, Milli Piyango İdaresi fona geçti. İktisadi kıymet oluşturduğunda para yine devletin kasasına gidecek. Fona devredilen şirketler kâr yazdığında da o para bütçeye aktarılacak. Fonun ekstra gideri olmayacağı için bütçeye zarar yazdırılması da söz konusu değil.


5- VARLIKLAR REHİN EDİLİP KREDİ ALINACAK


Böyle bir durum yok. Fon, dev projelere yurtdışından finansman aradığında devredilen şirketlerin aktif büyüklüğünü gören yabancı bankalar ona göre muameleye başlayacak. Biraz daha açayım... Mesela, Çanakkale 1915'i yapan özel sektör firmaları yurtdışından kredi bulmaya gitti. Masadaki finans kurumu neye bakıyor? Kim bunlar, bilançosu nasıl, aktifi ne? Ona göre vereceği borcun maliyetini belirliyor. Düşünün, yabancı bir banka 3 milyar dolarlık bir şirkete yüzde kaç, 200 milyar dolarlık bir fona kaç faiz önerir.


6- YÖNETİCİLERİN BOL SIFIRLI MAAŞLARI OLACAK


Şu ana kadar yönetimdeki 5 kişi tek kuruş para almadı. Üyelerin huzur hakkını önümüzdeki günlerde Başbakanlık belirleyecek. Üyelerden kamu görevinde çalışanlar, başka bir şirketin yönetim kurulundaysa fondan para alamayacak.


7- VARLIKLARIN DENETİMİ ZAYIFLAR


 Soruyorum, bugün Ziraat Bankası'nı kim denetliyor? Bağımsız denetim kuruluşları, SPK, BDDK, Meclis, Sayıştay... Fona geçince de Sayıştay hariç hepsinin denetimi olacak. Bir de Başbakanlık Teftiş Kurulu şirketleri denetleyecek. İçinizden "Ama Sayıştay denetimi kalkıyor" diyenlere de bir çift lafım var. Sayıştay'ı önemsizleştirmek için söylemiyorum. Fakat 1990'ları hatırlayın. Bu ülkede Sayıştay denetimine tabii olan Emlak Bankası'nda "Civangate skandalı" yaşandı.

Uzun lafın kısası, biraz ekonomi bilenlerin bugünkü finans matematiği içinde varlık fonuna karşı çıkmaması gerekiyor.


Sabah