Dış Piyasalar

İşte Apple Park'ın tasarım sırrı!

Nisan ayında Kaliforniya'daki Santa Clara Vadisi’nde kapılarını açacak olan Apple Park'ın tasarım sırrının altından ne var? İşte detaylar..

Dünya teknoloji devi Apple, Nisan ayında Kaliforniya'daki Santa Clara Vadisi’nde bulunan Apple Park’a taşınacak. Yuvarlak yapısıyla diğer birçok yapıttan farklı olan Apple Park'ın tasarım sırrının altından Mezopotamya esintisi çıktı.


Apple çalışanları 708 bin metrekarelik alan üzerine kurulan yeni kampüsü Apple Park’a Nisan ayından itibaren taşınmaya başlayabileceklerini açıkladı. 12.000’den fazla çalışanın kampüse taşınması altı aydan uzun sürecek. Binaların ve park alanlarının inşasına yaz boyunca devam edilmesi planlanıyor. 


Suriye asıllı politik bilim profösörü olan Abdulfattah John Jandali'nin oğlu Steve Jobs tarafından bir yaratıcılık ve işbirliği merkezi olarak planlanan Apple Park, Santa Clara Vadisi’nin merkezinde kilometrelerce uzaklığa yayılan asfalt ve beton alanı, yemyeşil bir alana dönüştürüyor. Binlerce metrekare yer kaplayan halka şeklindeki ana binasının tasarımı birçok binadan farklı. 


MEZOPOTAMYA ESİNTİSİ


5 milyar dolara mal olması beklenen Apple Park, yuvarlak yapısıyla 800'lü yılların başında, Bağdat şehrinde kurulan kütüphane ve çeviri merkezinden oluşan Beyt'ül Hikmet'e oldukça benziyor. Birçok ünlü bilim insanın yer aldığı bu kütüphanede Pisagor, Aristo gibi ünlü düşünürlerin eserlerinin de çevirileri yapıldı. Apple'ın da ürünlerine yön veren ve geliştirilmesi veya pazarlanmasında önemli rol oynayanların Apple Park'a taşınmasıyla Beyt'ül Hikmet gibi bir yer olacağı söylenebilir.


Mezopotamya günümüzde Irak, kuzeydoğu Suriye, Güneydoğu Anadolu ve güneybatı İran topraklarından oluşmaktadır. Bilinen ilk okur-yazar toplulukların yaşadığı bölgede birçok medeniyet de gelişmiştir.




BEYT'ÜL HİKMET NASIL BİR YERDİ?


Beyt'ül Hikmet (Hikmetler evi), Abbasiler tarafından, 800'lü yılların başında, Bağdat şehrinde kurulan kütüphane ve çeviri merkezinden oluşan bir bilim merkezidir.


Abbasi halifesi Harun Reşid ve yerine geçen oğlu Memun tarafından kurulan bu merkezde, özellikle Yunanca, Hintçe, Farsça ve Latince eserlerin çevirileri yapılmıştır ki bu, zamanın İslam dünyasında aydınlanmanın ilk adımı olarak görülmektedir. Sasani devleti zamanında kurulan Gundişapur Akademisi örnek alınarak kurulan bu merkezde çevirisi yapılan yazarlar arasında Pisagor, Plato, Aristo, Hipokrat, Öklid, Platon, Galen, Sokrat, Sushruta, Charaka, Aryabhata ve Brahmagupta gibi ünlü düşünür ve bilim insanları vardır. Fakat bu yazarların eserleri sadece çeviri safhasında kalmamış, bu eserlere ve yazarlarının düşünceleri de bu merkezde derinlemesine incelenmiştir. Zamanla büyüyen ve gelişen merkez, Bağdat'ın da büyümesine ve sadece İslam diyarlarında değil eski dünyanın tamamında tanınan bir merkez olmasını sağlamıştır.


Beyt'ül Hikmet'in büyümesinde ve popüler olmasında Abbasi halifelerinin etkisi tartışılmazdır. Zamanın halifeleri burada çalışan bilim insanlarına yüksek maaşlar bağlamışlar, hatta anlatılan o ki çevirdikleri her kitabın ağırlığınca altınla ödüllündirmişlerdir.


Burada yetişen ünlü bilim insanlarından bazıları Hârizmî, Beni Musa Kardeşler ve Kindî'dir. Ayrıca Hristiyan kökenli Müslüman bilimciler Huneyn İbn İshak ve Sabit Bin Kurra da çeviri alanında adlarını duyurmuşlardır. Gundişapur Okulu'ndaki Süryaniler, Hintler, daha sonra Harranlılar ve Nebatiler de çeviride rol oynayan bilim insanlarındandı. Bu merkezi ziyaret eden tarihçi İbn Nedim burada çalışan 47 çevirmen-yazar olduğunu tarihinde yazmıştır.


Zaman içinde gelen bazı halifeler özellikle felsefi eserlerin çevirilerinin İslami düşünce üzerinde zararlı etkileri olduğu zannıyla bu türdeki eserlerin çevrilmesini kısıtlasa da merkez uzun yıllar verimli bir şekilde çalıştı. Öyle ki çeviri hareketinin son zamanlarında Arapça dünyada bilim dili haline gelmiş, buradaki kütüphane de dünyanın en büyük kütüphanesi ünvanına sahip olmuştur.


Merkez, Moğolların 1258'de Bağdat'a girmesi ve buradaki tüm birikimi talan etmesiyle ihtişamını kaybetmiştir. Ancak etkileri ve kazanımları uzun yıllar devam etmiştir.


STEVE JOBS DA ASLEN SURİYELİYDİ 


Steve Jobs, ABD'li Joanne Carole Schieble ve Suriye asıllı politik bilim profösörü olan Abdulfattah John Jandali'nin oğlu olarak dünyaya gelmiştir. Mountain View, Kaliforniya'dan Paul Jobs ve Clara Jobs-Hakobian çifti tarafından evlat edinilmiştir. Öz kız kardeşi roman yazarı Mona Simpson'dır


Babası Mezopotamya sınırları içerisinde Suriye'de doğan Steve Jobs hayatı boyunca babasıyla görüşmek istemedi. Abdulfettah Celali The Sun gazetesine verdiği röportajda, “En büyük umudum, oğlumla bir kez olsun oturup bir kahve içebilmek. Ama onun parasının peşinde olduğumu düşünmesinden çekiniyorum. İnanmayacaksınız ama ikimizden biri ölüm döşeğinde bile olsa, onu aramaya çekinirim” demişti. Jobs, bu sözlere tepki bile vermedi. 


Tarihin en büyük teknoloji devrimini yapan 'apple' firması Steve Jobs'un ölümünden 6 sene sonra Mezopotamya ezgileri taşıyan yeni genel merkeziyle farklı bir konsepte geçiş yapıyor.


İnşaat işlemlerinin tüm hızıyla devam ettiği binanın son videosunu aşağıdan izleyebilirsiniz. 


Milliyet