Dekorasyon

İşte ofis dizaynında yeni trendler!

Habertürk Gazetesi köşe yazarı olan Esen Evran bugünkü yazısında çalışma mekanlarını ve ofis dizaynlarını anlattı. İşte Evran'ın o yazısı...

Türkiye istihdam oranında geride kalsa da çalışma sürelerinde AB’ye fark atıyor. Ortalama tam zamanlı çalışma süresi Türkiye’de haftada 52.2 saat iken AB’de 40.4 saate geriliyor. Haftalık çalışma süreleri erkeklerde 53.3 ve kadınlarda 48.4 saati buluyor. AB’de ise erkekler 41.1 ve kadınlar 39.3 saat çalışıyor. Ve tabii ki verimlilik kaygısı. Bu da aynı işin daha az insanla yapılmasına zorluyor.


Bu, işin bir tarafı.


Bir de diğer tarafı var, çalışma kültürü tüm dünyada değişiyor, mekânsızlaşıyor. Ofislerin de buna adapte olması bekleniyor.


Bütün bunlar olurken çalışanın motivasyonu nasıl sağlanacak?


Ya da bırakın çalışanı, patron ya da yönetici, uzun saatler geçirdiği işyerinde nasıl mutlu olacak? Ya da uzaktan çalışmanın yaygınlaşması ofis dizaynlarını nasıl değiştirecek?


İşte ofis dizaynında yeni trendleri bu gelişmeler belirliyor.

Geçtiğimiz günlerde 2016 koleksiyonunu çıkaran Derin Design’ın ortaklarından Derin Sarıyer ile sohbet ettik. Derin, çalışma ve yaşam alanlarına yönelik tasarımlar gerçekleştiriyor. Havaalanları, genel müdürlük ofisleri, hastaneler, pek çok yerde onların imzası var. İstanbul ve Ankara’da showroomları olan Derin Design ürünleri Türkiye’nin yanı sıra Avustralya’dan Belçika’ya pek çok ülkede satılıyor. Yıllardır İstanbul Design Week, Milan Design Week, New York ICFF, Paris Maison&Objet, Koln Messe gibi fuarlarda yer alan ve dünya çapında tanınan bir marka olan Derin Design’ın sayısız uluslararası ödülü var.

Sarıyer tasarıma bakış açılarını özetledi önce. Dedi ki “Günümüzde ofisten bağımsızlaşma ve çalışma alanını bireyin tanımlayabilmesi, bireyi mekândan özgür, mekânı sınırdan bağımsız kıldı. Yapmak ve inşa etmenin tanımları değişmeye başladı. Artık çalışma ve yaşam alanlarımızda yapı ve iç mekân inşa etmekten çok, iletişim, olanak ve gusto inşa ediyoruz. Yaşama ve çalışma alanlarının kişisel zevklerimizi şekillendirdiği bir gerçek. Çalışma ve yaşam akışımızı kendimiz kürate ediyoruz. Neye sahip olacağımızı, neyin yanında duracağımızı seçiyoruz.”


İşte bütün bunlar artık ofisleri ‘kravatlı, takım elbiseli mobilyalar’ gerçeğinden kurtarmış.


Derin Sarıyer, “Ofisler artık yetişkinlerin oyun bahçesine evrildi” diyor.Şirketin Çekmeköy’de 4 bin 500 metrekarelik bir üretim tesisi var. En önemli müşterileri mimarlar. Onlarla ortaklaşa çalışılıyor. Mimar, bir konutu dizayn ederken gelip ne talep ettiğini söylüyor. Bu, tek bir kapı ya da sehpa bile olabiliyor. Derin Sarıyer yaptıkları işi mobilya terziliğine benzetiyor. Mekâna uygun mobilyalar üretmek.


Derin Design’ın işlerinden biri. Bir bankanın genel müdürlük binası. Gerçekten de oyun bahçesi gibi.


CIVIL CIVIL BİR HASTANE MORAL Mİ VERİR, KÖTÜ MÜ HİSSETTİRİR?


Bir hasta yakınısınız, ya da sağlık sorunu yaşıyorsunuz. Hastaneye gittiniz. Koridorlar cıvıl cıvıl renk renk mobilyalarla döşenmiş. Bu görüntü iyi mi hissettirir, yoksa sizin onca derdiniz varken, kimse bunu ciddiye almıyormuş gibi mi? Derin Sarıyer, hastane dekorasyonu da yapıyor. Bunu sordum, “Beni o neşeli hal rahatsız ediyor, siz ne düşünüyorsunuz?” dedim. Sarıyer, “Ben diğerkamlığı önemsiyorum” diye yanıtladı: “Kendinizi hastaların yerine koyabilmelisiniz. Eğer hastaneye bebek ziyaretine ya da örneğin saç ektirmek için gitmişseniz o neşeli dizayn sizi rahatsız etmeyebilir. Ama ciddi bir sağlık sorunu yaşıyorsanız, ya da sevdiğiniz biri çok ağır hastaysa, evet, oradaki o neşeli hal sizi iyi hissettirmeyebilir. Aynı şekilde çalan müzik de.”





Esen EVRAN/Habertürk