İşte Türk ekonomisinin 3 yıllık yeni yol haritası!
Küresel piyasalarda belirsizlik devam ederken Türkiye, 3 yıllık hedeflerini açıkladı. Orta Vadeli Program'a göre, ekonomi üç yıl boyunca yüzde 4-5 büyüyecek
1,5 milyon kişi iş sahibi olacak. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, küresel ekonominin durumu sebebiyle süreçte vitesi 5'ten 4'e indireceklerini söyledi.
Türkiye ekonomisinin üç yıllık yol haritasını belirleyen Orta Vadeli Program açıklandı. Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Baba-can'ın kamuoyu ile paylaştığı 2012-2014 programı, Türkiye ekonomisindeki büyümenin devam edeceğini ortaya koydu. Programa göre, bu yıl sonunda büyümenin yüzde 7,5 olması bekleniyor. Üç yıllık dönemde ise yüzde 5 bandına oturması tahmin ediliyor. Sadece 2012 yılındaki büyüme küresel krizin etkisiyle yüzde 4 olacak. Üç yıllık sürenin sonunda tarım dışında 1,5 milyonluk istihdam artışı beklenirken, cari açıkta gözle görülür bir iyileşme yaşanacak. Bu kapsamda yıl sonunda 71,7 milyar dolar olarak beklenen açığın üç yıl sonrasında 67,7 milyar dolara gerilemesi öngörülüyor. Büyümenin yanı sıra enflasyon da yüzde 5 seviyelerine çekilecek.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, birçok ülkenin mevcut küresel belirsizlikler sebebiyle orta vadeli program yapamadığının altını çizen Babacan, Tür-kiye'nin bu konuda dünya ekonomilerinden ayrıştığını söyledi. Ana hedeflerinin Türkiye'nin temel refah seviyesini artırmak olduğuna dikkat çeken Başbakan Yardımcısı, küresel ekonominin durumu nedeniyle, "5'inci vitesle giderken 4'üncü vitesle gitmeye başlayacağız." ifadesini kullandı.
Kötümser raporlara cevap: Türkiye yüzde 4-5 büyüyecek
Türkiye ekonomisinin üç yıllık yol haritasını belirleyen Orta Vadeli Program (OVP) belli oldu. Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan tarafından açıklanan 2012-2014 programı, başta IMF olmak üzere yerli ve yabancı finans kuruluşlarının yüzde 2-3 civarındaki tahminlerine karşılık Türkiye ekonomisinde yüksek hızda büyüme sürecinin devam edeceğini ortaya koydu. Yıl sonunda büyümenin yüzde 7,5 olması beklenirken, üç yıllık dönemde ise yüzde 5 bandına oturması tahmin ediliyor. Sadece 2012 yılında Türkiye ekonomisi küresel krizin etkisiyle yüzde 4 büyüyecek. IMF, Türkiye'nin gelecek yılki büyüme tahminini yüzde 2,2 olarak açıklamıştı. Üç yıllık sürenin sonunda tarım dışında 1,5 milyonluk istihdam artışı beklenirken, cari açıkta gözle görülür bir iyileşme olacak. Bu yılın sonunda cari açığın gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranının yüzde 9,4 seviyesinde olması öngörülürken, 2014 sonu hedefi yüzde 7. Bu kapsamda yıl sonunda 71,7 milyar dolar olarak beklenen açığın üç yıl sonrasında 67,7 milyar dolara gerilemesi öngörülüyor. Enflasyon da yüzde 5 bandına oturacak.
Orta Vadeli Program'ın temel amacı, refah seviyesinin artırılması, istikrarlı büyüme sürecinin devamı, istihdam artışı, malî disiplinin devamı, yurtiçi tasarruflar ile cari açığın azaltılması olarak belirlendi. Temel hedef ise makroekonomik istikrarı güçlendirmek. OVP kapsamında bu yılın ilk yarısında yüzde 10,2 büyüyen ekonominin yılın tamamında ise yüzde 7,5 büyümesi bekleniyor. Küresel büyümeye ve bazı Avrupa ülkelerindeki kamu borçlarının sürdürülebilirliğine ilişkin endişelerin derinleşmesinin 2012'de küresel ekonomide yeni bir yavaşlama riskini artırdığı vurgulanan programa ilişkin raporda Türkiye'nin GSYH büyümesinin gelecek yıl yüzde 4 seviyesinde gerçekleşmesi öngörülüyor. 2013 ve 2014'te ise büyümenin potansiyel seviyesine yaklaşarak yüzde 5 düzeyine ulaşması hedefleniyor. OVP kapsamında büyümenin özel tüketim ve özel yatırım kaynaklı olması üzerinde duruluyor.
Kamunun borçlanması azalacak
Orta Vadeli Program'da yer alan tedbirlerin kararlılıkla uygulanmasının, bazı kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasının ve ekonominin öngörülenden daha güçlü bir biçimde toparlanmasının ve ithalat üzerinden alınan vergilerdeki önemli artışın kamu gelirlerine olumlu yansıması bekleniyor. Bu beklentiler altında, kamu kesimi borçlanma gereğinin GSYH'ye oranının bu yıl yüzde 1'e gerileyeceği tahmin ediliyor. Büyümenin yanı sıra işgücü piyasasını daha esnek hale getirecek politikaların da uygulanmasıyla program döneminde, tarım dışında 1,5 milyon kişiye ilave istihdam oluşturulması hedefleniyor. Bu dönemde tarım istihdamında beklenen sınırlı gerilemenin etkisiyle toplam istihdam artışının 1,3 milyon kişi olacağı tahmin ediliyor. Dönem sonunda istihdam oranının yüzde 44,8, işsizlik oranının ise yüzde 9,9 olması bekleniyor. Toplam talep şartlarının enflasyona düşüş yönünde yaptığı katkının program döneminde devam edeceği ve emtia fiyatlarının büyük ölçüde yatay seyredeceği öngörülüyor. Politika faizlerinin dönem boyunca tek haneli düzeylerde kalması, gıda enflasyonunun yüzde 7 seviyesinde dalgalanması ve petrol fiyatlarının 100 dolar civarında seyretmesi bekleniyor. TÜFE yıllık artış hızının, yüzde 5'e yakın gerçekleşeceği tahmin ediliyor.
5'inci vitesle giderken 4'le gitmeye başlayacağız
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2012-2014 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program'ın (OVP) ana hedeflerinin istikrarlı büyümenin devamı, istihdamın artırılması, malî disiplinin sürdürülmesi, cari açığın azaltılması ve makro istikrarın güçlendirilmesi olduğunu söyledi. Babacan, bugün itibarıyla malî kuralın gündemlerinde bulunmadığını söyledi. Babacan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, birçok ülkenin mevcut küresel belirsizlikler nedeniyle OVP'yi yapamadığının altını çizerek, Türkiye'nin bu konuda, küresel ekonomik ortamda diğer ülkelerden ayrıştığını vurguladı. Amacın temel refah seviyesini artırmak olduğuna dikkat çeken Babacan, 2009'da kriz sonrası ilk OVP'yi yaptıklarını, bu çerçevedeki hedeflerin tutturulduğunu, büyüme, bütçe, borç gibi birçok konuda hedeflerin üstünde bir performans elde ettiklerini kaydetti. Babacan, küresel krize rağmen, reel kesim güven endeksinin yüksek seyrettiğini, iç talepte canlılık ve buna bağlı yatırımların olduğunu ve istikrarlı bir büyüme trendinin mevcut bulunduğunu belirtti. Küresel ekonominin durumu nedeniyle, "5'inci vitesle giderken 4'üncü vitesle gitmeye başlayacağız." ifadesini kullanan Babacan, ekonomide, küresel şartlara da bağlı olarak, büyümenin azalacağını, cari açığın, GSYH'ye oranının düşeceğini, işsizlik oranının 2014'te yüzde 10'un altına ineceğini vurguladı. Türkiye'deki cari açığın en önemli kaynaklarından birinin enerji kaynakları ithalatının etkili olduğunu vurgulayan Başbakan Yardımcısı, ekonomik büyümedeki yavaşlamanın cari açığı daraltıcı tek başına yeterli bir unsur olmadığını anlattı. Babacan, dünya ekonomisindeki yavaşlama beklentilerine rağmen petrol fiyatlarının gerilemediğine de dikkat çekti. Babacan, Türkiye'nin, orta vadedeki yüzde 5'lik ortalama enflasyon hedefini ise koruyacağını ifade etti. Türkiye'nin tasarruf oranını güçlendirici tedbirlere de dikkat çeken Babacan, bu çerçevede, bireysel emeklilik konusuna önem verdiklerini, bunun nasıl cazip haline getirilerek genişletilebileceği konusunda çalışma yaptıklarını bildirdi.
Babacan, toplantıda bir soruya verdiği cevapta, kıdem tazminatı konusunu, sosyal taraflarla istişare ederek karar vereceklerini, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'nın sendikalarla çalıştığını söyledi. Babacan, henüz bu konuda verilmiş bir kararın olmadığını, ancak çalışanların haklarını güvence altına alırken, işveren üzerindeki yükü daha öngörülebilir hale getirici bir koordinasyonun amaçlandığını kaydetti. Babacan, emeklilerin intibak yasasına ilişkin çeşitli varsayımlara bağlı çalışmaların bulunduğunu ifade etti. Maliye Bakanı Şimşek ise Gelir Vergisi'nin, önümüzdeki dönemde gerçekleştirecekleri önemli reformlar arasında yer aldığını ifade ederek, bununla daha çok istihdam ve tasarrufun amaçlandığını söyledi.
Memnuniyet verici
Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Başkanı Rızanur Meral, Orta Vadeli Plan'ın kamu maliyesindeki disiplini devam ettirirken, büyüme ve istihdamı artırıcı çerçeve çizmesinin memnuniyet verici olduğunu bildirdi. Vergi sisteminin gözden geçirileceğini duymanın kayıt dışının azalarak vergilerin tabana yayılacağı yönündeki beklentilerini artırdığını belirten Meral, "Geneli itibarıyla temkinle hazırlanmış ve yakalanması muhtemel hedefleri içeriyor. Kamu borç stokunun GSYH'ye oranının 2014 sonu itibarıyla yüzde 32'ye çekilmesinin hedeflenmesi, 2012 bütçesinde kamu harcamalarının kısılması beklentisini beraberinde getirdi. İş dünyamızın önünü görmesini ve ekonomimize duyulan güvenin artması sonucunu doğuran planlı ekonomi yönetimini takdir ediyoruz.'' dedi.
Zaman/ERCAN BAYSAL, İLYAS KOÇ