24 / 11 / 2024

İsviçre'de minare yapımı yasaklandı!

İsviçre'de minare yapımı yasaklandı!

İsviçre'deki referandumdan yüzde 57 ile yeni minare inşaatlarının yasaklanması kararı çıktı...




İsviçre'de yeni minare yapımına yasak getirilip getirilmeyeceğine karar vermek amacıyla dün düzenlenen referandumda, seçmenin yüzde 57'si yasağa destek verdi. Katılım oranı yüzde 54 gibi yüksek bir değer olarak kayda geçen referandumun kesin sonuçlarına göre, konfederasyonu oluşturan 26 kantondan sadece dördü bu yasağa karşı çıktı. Yorumcuların, bu sonucu “büyük sürpriz” olarak değerlendirdikleri belirtildi.
Aşırı sağcı İsvicre Halk Partisi'nin (SVP) girişimiyle, bir referandum için gereken 100 bin imzanın hayli üzerinde, 114 bin 900 imza toplanmasının ardından düzenlenen oylama öncesinde yapılan anketler, halkın yüzde 53'ünün yeni minarelerin yasaklanmasına karşı olduğunu ortaya koymuştu. İsviçre hükümeti ve parlamentosu da, İsviçre anayasasına, dini özgürlüklere ve ülkenin hoşgörü geleneğine aykırı olduğunu bildirdiği girişimi reddettiğini bildirmişti. BM insan hakları izleme organı da kaygılarını dile getirmişti. Referandumun minare yasağının lehine sonuçlanmasıyla bir düzenleme yapılarak Anayasa'ya federal düzeyde “ülkede minare yapmak yasaktır” ifadesi eklenecek.
Bu arada Adalet Bakanı Eveline Widmer-Schlumpf, “sonuçların halkın, köktendendinci eğilimlerden duyduğu korkuyu yansıttığını” söyledi. Bakan, sonucun  Müslüman toplumunun, dininin ve kültürünün reddi anlamına gelmediği konusunda Federal Meclis'in güvence verdiğini de söyledi.

Boykot başlayabilir
Referandumdan çıkan sonucun tarafsız İsviçre yönetiminde rahatsızlık yarattığı, yasağın aşırılık yanlılarının çıkarlarına hizmet edebileceği yorumları yapılıyor. Referandumdan önce yapılan bazı değerlendirmelerde bazı Müslüman ülkelerde İsviçre mallarına boykot gibi kampanyalar başlatılabileceği belirtiliyordu. İsviçre, toplam ihracatının yüzde 7'sini Müslüman ülkelere yapıyor.
Nüfusu 7 milyonu geçen İsviçre'de 300 binden fazla Müslüman yaşıyor. Müslümanların çoğu Bosna, Kosova ve Türkiye'den gelenler. İsviçre'de içlerinde Cenevre ve Zürih'in bulunduğu kentlerde minareleri olan 4 cami bulunuyor. Ülkedeki toplam cami sayısı ise 150.

Her şey bu minareyle başladı
İsviçre'nin doğusundaki Wangen kasabasındaki Türk kültür merkezi, çatışına 6 metre yüksekliğinde bir minare inşa etmeye başlayınca, muhit sakinleri minarenin manzaralarını bozduğu gerekçesiyle girişime karşı çıktı. Kültür merkezine komşu olan İsviçrelilerin yerel kampanyası, aşırı sağcıların devreye girmesiyle bir anda federal bir minare karşıtı kampanyaya dönüştü.
Milliyet

İlgili haber:

İsviçre halkı minare yapımıyla ilgili referandumda!

Konuyla ilgili basında yer alan diğer haberler

İsviçre minareleri yasakladı

Sağcı partilerin referanduma götürdükleri minare yasağı İsviçre halkının çoğunluğundan destek gördü. Halkın yüzde 57,5'i artık ülkelerinde minare inşa edilmemesi yönünde oy verdi.

İsviçre'de yeni minare yapımına yasak getirilip getirilmeyeceğine karar vermek amacıyla düzenlenen referandum da sürpriz bir şekilde yasağa destek çıktı. Sonuçlara göre oy verenlerin yüzde 57.5'i yasak yönünde oy kullandı. İsviçre hükümeti ve parlamentosu, İsviçre anayasasına, dini özgürlüklere ve ülkenin hoşgörü geleneğine aykırı olduğunu bildirdiği girişimi reddettiğini bildirmişti. BM insan hakları izleme organı da kaygılarını dile getirmişti. Sosyal Demokrat Parti ve Yeşiller de yaşağa karşı olduklarını belirtmişlerdi. İsviçre'de sağ kanattaki İsviçre Halk Partisi (SVP) ile Federal Demokratik Birlik'ten bir grup politikacı, referandum yapılması için yeterli imzayı toplamıştı ve kampanyalarını "İsviçre'nin Müslümanlaşması tehlikesi"ne odaklamışlardı. Nüfusu 7 milyonu geçen İsviçre'de 300 binden fazla Müslüman yaşıyor. Müslümanların çoğunu Bosna, Kosova ve Türkiye'den gelenler oluşturuyor.

DÖRT CAMİDE MİNARE VAR
İsviçre'de içlerinde Cenevre ve Zürih'in bulunduğu kentlerde minareleri olan 4 cami bulunuyor fakat son yıllarda minare inşa etmek için yapılan tüm başvurular reddedilmişti. Ülkede ezanın okunması daha önce yasaklanmıştı. Kasım başında yapılan bir ankette yüzde 53'ünün yasağa karşı yüzde 37'sinin ise destek olduğu belirtilmişti. Ülkenin genelinde yasak destek görürken Birleşmiş Milletler'in örgütlerinin merkezlerinin olduğu Cenevre yüzde 60 yasağa karşı oy verdi. Oy verdikten sonra konuşan bir kişi, "Yasağa karşı oy kullandım. Hem İsviçre yasalarına hem de inançlarıma aykırıydı" dedi. Geçen Perşembe günü daha önce kapısına taş atılan Cenevre'deki bir caminin duvarlarına boya atılmıştı. Caminin imamı Yusuf İbram, "İsviçre ve Batı İslam bazı sorulara neden oluyor. Fakat bu sorular şiddet veya İslam karşıtı propagandayla sonuçlanmamalı" dedi.

SAĞCI PARTİLER AMAÇLARINA ULAŞTI
İSVİÇRE Halk Partisi ile Federal Demokratik Birlik kampanyasında kullanılan poster daha önce tepki toplamıştı. Posterde İsviçre bayrağının füzelere benzetilmiş minareler ve başı kapalı bir kadın tarafından gölgelendiği resmedilmişti. Kampanyayı yürüten komitenin başkanı Walter Wobmann dün Reuters'a açıklamasında, "Biz sadece İsviçre'de İslam'ın yayılmasını durdurmaya çalışıyoruz. Burada da politik İslam'dan bahsediyoruz" dedi.

İslam karşıtı afişler

İsviçre'de dün minare inşası konusunda yapılan referandum öncesi kampanya boyunca yasak yanlısı partiler İslam karşıtı afişler kullandı. Posterlerde minareler füze görüntüsünde verildi.
Sabah

İsviçre minareyi yasakladı
  
Sadece 4 minarenin bulunduğu İsviçre'de yeni minare yapımı halkın yüzde 57.5'lik desteğiyle yasaklandı. Konfederasyonu oluşturan 26 kantondan sadece 4'ü refarandumda yasağa karşı çıktı

İsviçre'de yeni minare yapımına yasak getirilip getirilmeyeceğine karar vermek amacıyla düzenlenen referandumdan “Evet” kararı çıktı. Seçmenin yüzde 57.5'i yasağa destek verirken, konfederasyonu oluşturan 26 kantondan sadece dördü bu yasağa karşı çıktı. 22 kanton yasağa evet derken, Basel, Cenevre, Vaud ve Neuchatel “hayır” dedi. Ülkenin ırkçı partileri İsviçre Halk Partisi ile Federal Demokratik Birlik'in 100 bin imza toplayarak organize ettiği referandum öncesinde yapılan kamuoyu yoklamaları, halkın yüzde 53'ünün yasağa karşı çıkacağını gösteriyordu. Bu nedenle “Evet” oyu şok etkisi yarattı.
Anayasaya girecek olan yasağa baştan beri karşı çıkan Yeşiller, sonucu AİHM'e taşıyacak. İsviçre Hükümeti ve parlamentosu, İsviçre anayasasına, dini özgürlüklere ve ülkenin hoşgörü geleneğine aykırı olduğunu bildirdiği girişimi reddettiğini bildirmişti. İş çevreleri de, yasak halinde, zengin Müslümanların ekonomik protestolarıyla karşılaşmaktan kaygı duyuyor. İsviçre bankalarına para yatıran, bu ülkenin lüks mallarını satın alan ve tatil yörelerine gelen zengin Müslümanların protestolarının, ülke ekonomisi için felaket olacağı uyarısı yapılıyor. Bazı yerel yetkililer ve insan hakları kuruluşları da referandum kampanyasında rencide edici pankartlar kullanılmasını kınadı. BM insan hakları izleme organı da kaygılarını dile getirmişti.

MÜSLÜMANLAR ŞOKTA
İsviçre'deki İslami Örgütler Koordinatörü Ferhad Afshar, Müslümanların şok olduğunu belirtirken, “İsviçre bugün kaybetti” yorumu yaptı. Bu yasakla köktendincilere kapıların açıldığı belirtildi. Müslümanlar, merkez ve sol partileri sağ partileri engelleyemekle suçlarken, Hıristiyan toplum da evet oyuna tepki gösterdi. Sağ kanat İsviçre Halk Partisi, önceki yıllarda da “Kara Koyun” olarak gördükleri göçmenlere karşı kampanyalarıyla dikkati çekiyordu. İki ırkçı parti, minareleri füze gibi gösterdikleri ve çarşaflı bir kadının yer aldığı posterle “evet” oyu için destek aramıştı. İsviçre halkının İslam'a gerçek bakışını ortaya koyan bu kararın dünyadaki ilk olduğu belirtiliyor.

SADECE 4 CAMİNİN MİNARESİ VARDI

Nüfusu 7.5 milyon olan İsviçre'de 300 binden fazla Müslüman yaşıyor. Müslümanların çoğunu savaş sırasında eski Yugoslavya topraklarından kaçan Bosnalılar ve Kosovalılar ile Türkiye'den gelenler oluşturuyor. İsviçre'de içlerinde Cenevre ve Zürih'in bulunduğu kentlerde minareleri olan 4 cami var.
Akşam

‘Önce minare sonra şeriat' diyen ırkçılar zafer kazandı 
 
İsviçre'de yeni inşa edilecek camilere minare yasağı getirilip getirilmeyeceğine yönelik referandumdan şok edici sonuç çıktı

Halkın yüzde 57'sinden fazlası minare yasağına “evet” dedi. “Bugün minare, yarın kadınlara çarşaf ve şeriat” diye kampanya yürüten aşırı sağcı parti zafer kazandı.

İsviçre'de inşa edilecek yeni camilere minare eklenip eklenmeyeceği sorusu aylar öncesinde Cenevre'de yapımına başlayan cami ile birlikte yeniden alevlenmiş, sonunda aşırı sağcı İsviçre Halk Partisi'nin topladığı 100 bin imza ile referanduma götürülmüştü.  Dünyada “doğrudan demokrasi” yönetimini en iyi uygulayan ülkelerden biri olan İsviçre'de her konuda düzenlenen referandumlara katılmaya alışkın olan halk, dün yine sandık başına gitti ve minare yasağını oyladı. Referandumdan önce gazeteler tarafından yapılan anketlerin tümü, minare yasağının halkın sadece yüzde 35-40'lık bir kesiminden destek bulduğunu gösteriyordu. İsviçre Cumhurbaşkanı da halkına hitaben televizyonlardan yayınlanan video kaydında, “Minare inşaası ülkemizdeki din özgürlüğünün simgesidir. Bu nedenle yasağa karşı çıkın. Size garanti veriyorum o minarelerden hiçbir zaman ezan sesi yükselmesine izin vermeyeceğiz” dedi. Hükümet de yasağın arkasında olmadıklarını duyurdu. Buna rağmen dün sandıktan şok bir sonuç çıktı. İsviçre'deki 100'e yakın caminin sadece 4'ünde minare bulunmasına rağmen yeni minare inşaatı sandıktan çıkan kararla imkansız hale geldi.

Kadın dernekleri destekledi

İsviçreliler'in yüzde 57.5'i minare yasağını destekleyen “evet” oyunu kullandı. Başkent Cenevre'de “hayır” oyları galip gelse de konfederasyon rejimiyle yönetilen İsviçre'nin 26 kantonundan 22'si “minare yasağına evet” dedi. Bu sonuç daha önce “siyah koyun beyaz koyun” afişleriyle ülkedeki göçmenlerin İsviçre'den atılması gerektiği mesajını veren İsviçre Halk Partisi'nin yeni kampanyasının da başarısı oldu. Halk Partisi, referandum için hazırladığı afişlerde İsviçre bayrağının üzerinde füze gibi görülen minareler yerleştirmiş, ayrıca afişte İsviçre'nin ve Avrupa'nın giderek “İslamlaştığı” tezine atıfla bir kara çarşaflı kadını kullanmıştı. Bu partiye mensup siyasetçiler “şimdi minare sonra da çarşafla Avrupa'yı esir alacaklar” tezini işleyerek özellikle İsviçre'deki kadın derneklerinin büyük desteğini aldılar.

Minare kampanyasıyla camilere saldırılar arttı

İsviçre Halk Partisi'nin İslam karşıtı olarak nitelendirilen kampanyaları sonrasında minaresi olan Cenevre Merkez Camii bu ay içerisinde çeşitli saldırılara uğradı. Cami çevresinden geçen bir araçtan hoparlörle ezan taklidi yapılmış, caminin mozaikleri atılan taşlarla tahrip edilmiş, geçen hafta da cami girişine kırmızı boya atılmıştı.

İsviçre mallarına boykot korkusu

İsviçre kabinesi referandumdan önce yasağa şiddetle karşı olduğunu açıkladı. İş çevreleri de, yasak halinde, zengin Müslümanların ekonomik protestolarıyla karşılaşmaktan kaygı duyuyordu. Bu sonucun çıkmasının ardından İsviçre bankalarına para yatıran, bu ülkenin lüks mallarını satın alan ve tatil yörelerine gelen zengin Müslümanların protestolarının, ülke ekonomisi için felaket olacağı uyarısı yapılıyor. Ayrıca Müslüman ülkelerde ve Avrupa'nın birçok bölgesinde Müslümanlar'ın İsviçre mallarına karşı boykot kampanyası başlatmasından endişe ediliyor. İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) Başkanı Ekmeleddin İhsanoğlu da sonuçların açıklanmasından önce yaptığı açıklamada yasağın din özgürlüğüne aykırı olacağını ve İsviçre'de yaşayan Müslümanlar'ın kendilerini ikinci sınıf vatandaş gibi hissetmelerine sebep olacağını belirtmişti.

Nüfusun yüzde 6'sı Müslüman

Nüfusu 7 milyonu geçen İsviçre'de 400 binden fazla Müslüman yaşıyor. Müslümanların çoğunu Bosna, Kosova ve Türkiye'den gelenler oluşturuyor.
Vatan

İsviçre'de sandıktan İslamofobi çıktı 
 
Minare karşıtı komitenin başkanı Walter Wobmann, referandumun sonucunu, yasağa destek için hazırladıkları minareli ve çarşaflı posterin önünde dün böyle kutladı. İsviçre'de sadece dört camide minare var.
İsviçre'de aylardır tartışılan minare yapımının yasaklanmasına ilişkin referandumdan yasak yönünde karar çıktı. İslam Konferansı Teşkilatı kaynakları, "İslam dünyası hayal kırıklığına uğradı. İsviçre İslamofobi'nin etkisine girdi.'' değerlendirmesi yaparken, İsviçreli Yeşiller, yasakçı kanunun iptal için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gitmeye hazırlanıyor.
 
İsviçre'deki 'minare' referandumundan sürpriz bir sonuç çıktı. Yeni minare inşasının yasaklanması talebiyle dün yapılan oylamada halk, anketlerin aksine yasağa yüzde 57,5 destek verdi. Hükümet, meclis ve kiliseler, sağ kanattaki İsviçre Halk Partisi'nden bir grup politikacı minare yasağı girişimine karşı çıkıyordu. Sonuç tartışmalara yol açarken, Yeşiller Partisi Başkanı Ueli Leuenberger, tasarıyı iptal ettirmek için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gideceklerini söyledi. Gelişmenin, İsviçre ile İslam dünyası arasındaki ilişkilere darbe indirmesi ve İsviçre mallarına boykota yol açması bekleniyor. Zaman'a konuşan İslam Konferansı Teşkilatı (IKT) genel sekreterliği çevreleri, "Sonuç, İslam dünyasında hayal kırıklığına yol açmıştır. Kaygı verici bir gelişmedir.'' değerlendirmesinde bulundu. Bu sonuçlarla, İsviçre'nin İslamofobik (İslam korkusu/düşmanlığı) aşırı sağın etkisine girdiğine işaret edildi.

İsviçre'de referanduma sunulan bir konunun kabul edilebilmesi için katılımcıların yüzde 50'sinden fazlasının, ülkeyi oluşturan 26 kantonun da 13'ünün desteğini alması gerekiyor. Minare yasağında ülke genelinde yüzde 57,5 destek gelirken, 26 kantonda sadece 4'ünden ret cevabı çıktı. Son anketler, halkın yüzde 53'ünün minarelerin yasaklanmasına karşı çıkacağını, yüzde 37'sinin ise destek vereceğini gösteriyordu. İsviçre hükümeti ve parlamentosu, İsviçre Anayasası'na, dini özgürlüklere ve ülkenin hoşgörü geleneğine aykırı olduğunu bildirdiği girişimi reddettiğini bildirmişti. BM insan hakları izleme organı da kaygılarını dile getirmişti.

YEŞİLLER, İPTAL İÇİN AİHM'YE GİDECEK

İsviçre anayasal sisteminde referandum neticesinde ortaya çıkan sonuç kanunlaşarak resmiyet kazanıyor. Referandumda kesinleşen sonuç yürürlüğe girdikten sonra ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne yapılacak başvuru neticesinde iptal kararı çıkabiliyor. Referandum sonuçlarının resmi olarak açıklanmasından sonra basının karşısına çıkan Adalet Bakanı Widmer-Schlupf, İsviçre'deki Müslüman halkın her zaman olduğu gibi ibadetlerini yalnız veya birlikte yapmaya devam edeceklerini belirtti. Alınan kararın sadece minare yapımını kapsadığını, Müslümanların ibadet ve kültürlerini yaşamada bir yaptırım getirmediğini söyledi.

Sonuçları değerlendiren birçok milletvekili, minare yasağını isteyen SVP'yi, önyargılar üzerine oynayıp İslam korkusunu kullanmakla suçladı. Bu konuda en ciddi açıklamayı yapan Yeşiller Partisi Başkanı Ueli Leuenberger, referandumda kabul edilen tasarının iptalinin mümkün olmadığını; ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin tasarıyı iptal edebileceğini, kendilerinin de bu yönde hareket edeceklerini söyledi.

İsviçre'de çoğunu Bosna, Kosova ve Türkiye kökenli 400 bin civarında Müslüman'ın yaşadığı 7,5 milyon nüfuslu ülkede 200 dolayındaki mescit ve camiden sadece dördünde minare bulunuyor. Yeni minare inşaatları için ruhsat taleplerinin genellikle reddedildiği biliniyor.

İsviçre Anayasası'na göre herhangi bir sivil toplum kuruluşu seçmen statüsüne sahip 100 bin kişiden imza topladığı takdirde kanun tekliflerini referanduma götürmek için meclise başvuruda bulunulabiliyor. Parlamento ise İsviçre'nin taraf olduğu uluslararası hukuk kurallarına aykırı olmayan ve en az 100 bin kişinin imzasıyla uygun görülen bir yasa teklifini referanduma taşımak zorunda. Ülke genelinde minare inşaatının yasaklanmasını öngören yasa teklifi bu anayasal temele dayanıyor. Kendilerini 'Egerkingen Komitesi' olarak adlandıran bir grup, minarelerin yasaklanması için teklifi hazırlayarak, ülke genelinde 114 bin 985 imza toplayıp 8 Temmuz 2008'de meclise sunmuştu. Minare karşıtı Egerkingen Komitesi, referandum çalışmasında minarenin Kur'an-ı Kerim'de yer almadığını, inançsal bir anlamdan ziyade İslamiyet'in siyasal gücünün sembolü olduğunu ileri sürmüştü. "Minareler kabul edilirse, bunun arkasından sıra müezzinlerin ezan okumasına gelir'' vurgusunda bulunan yasakçılar, hazırladıkları afişlerde ise İsviçre bayrağının ortasından yükselen füze şeklindeki minareler ve çarşaflı bir kadın resmi kullandı.
Zaman

İsviçreliler semalarında minarelere yasak koydu

İsviçre herkesi şaşırtıp minare yasağına yüzde 57 oranıyla onay verdi. Sonucu 'şeriatın haklarını gasp edeceğinden' korkan kadınlar belirledi

İsviçre'de aşırı sağcı İsviçre Halk Partisi'nin (SVP) girişimiyle dün düzenlenen referandumda minare yasağına sürpriz biçimde ezici destek çıktı. 7.5 milyonluk nüfusunun Kosovalı, Boşnak ve Türklerden oluşan 400 bini Müslüman olan İsviçre'de, referanduma katılanların yüzde 57.5'i yasaktan yana oy kullandı. 26 kantondan sadece dördü yasağı reddetti. Oysa anketler yüzde 53 oranında ‘Hayır', en fazla 39 ‘Evet' öngörüyordu. Ülkede 200 mescit-cami, dört minare bulunurken, beşincisi planlanıyordu.
Referanduma iktidar ortağı SVP'nin minarelerin ‘militan İslam'ı, din yoluyla iktidarı ele geçirmeyi' simgelediği iddiasıyla 100 bin seçmenin imzasını toplamasıyla gidildi. Ama hükümet ile parlamento yasağın hem anayasaya aykırı olduğunu hem de ülkenin imajını zedeleyeceğini belirtti. Devlet Başkanı Hans-Rudolf Merz, halkı “İsviçre'de Müslümanlar ibadetlerini yerine getirmeli ve minarelere erişebilmeli. Ancak minarelerden müezzinin çağrısı yankılanmayacak” diye teskine çalıştı. İş çevreleri, İsviçre'nin bankalarına para yatıran, lüks mallarını alan ve tatil beldelerine doluşan petrol zengini Müslümanların boykot edeceği uyarısı yaptı. Ülkedeki Hıristiyan ve Yahudi din adamları Müslümanlara destek verdi. SVP ise, beşinci minare inşaatının planlandığı İsviçre'yi, füze biçiminde minarelerin yükseldiği İsviçre bayrağı önünde burkalı bir kadını gösteren posterler ve ‘Minaralere dur demezsen inek çanlarıyla sakin ve huzurlu Alpleri unut' sloganlarıyla donattı.

‘Bizi burka giymeye zorlayacaklar'
Times'a göre yasağa asıl destek minarelere ‘ezilmelerinin simgesi' gözüyle bakan kadınlardan geldi. Anketlerde yasağa destek oranı erkeklerde yüzde 31, kadınlarda 39 çıkmıştı. Minare dikilmesi planlanan Bern yakınındaki Langenthal kasabasında ev kadını Julia Werner, “Minare izni verirsek bizi burka giymeye zorlayacaklar. Şeriat gelecek, kadınlar taşlanarak öldürülecek” derken, solcu öğretmen Tatiana “Kadınların değersiz olduğuna inanan delikanlıların teröründen bezdiğim için evet diyeceğim” diye çıkıştı. Müslüman kadınların zorla evlendirilmesi, dövülmesi ile namus cinayetiyle mücadele eden Julia Onken, ‘yasağa karşı çıkmanın devletin kadınların ezilmesini kabulü olacağını' savundu.
Radikal


Geri Dön