İsviçre'de minare yapımına getirilen yasak Avrupa'yı sarstı!
İsviçre'de minare yasağı, Avrupa medyasını ve politikasını sarstı
İsviçre'de düzenlenen referandumla "yeni camilere minare yapılmasına karşı yüzde 57.5'le yasak getirilmesi" Avrupa'da büyük yankı buldu. AB üyesi ülkelerden karara karşı "hoşgörüsüzlük" yorumu gelirken, ırkçı partiler de aynı yasağın kendi ülkelerinde uygulanabilmesi için referandum yapılması talebinde bulundu. AB adalet ve içişleri bakanlarıyla bir toplantıya katılmak üzere Brüksel'de bulunan İsviçre Adalet Bakanı Eveline Widmer-Schlumpf, referandum sonucunu değerlendirirken "Yasak Müslümanları değil, İslamcı köktenciliği hedefliyor" dedi.
AB Dönem Başkanı İsveç'in Göçmen Bakanı Tobias Billstorm da şunları söyledi: "Bu tür konuları referanduma götürmek biraz garip. Biz bu tür konuları şehir planlaması kapsamında ele alıyoruz." İsveç'in Dışişleri Bakanı Carl Bildt de İsveç radyosuna yaptığı açıklamada, "Her yönüyle olumsuz bir sinyal olduğu açık" ifadesini kullandı. Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner de sonucu kınayarak, "Alınan karardan şoke oldum. Bu bir hoşgörüsüzlük ifadesi. Umarım İsviçre bu kararı kısa sürede tersine çevirir. Bu kadar dağlık bir ülkede, diğerlerinden birazcık daha yüksek bir bina inşa etmek bu kadar kötü mü?" dedi.
İtalya Dışişleri Bakanı Franco Frattini de, referandum sonucunu endişeyle karşıladıklarını vurguladı. Karara tepki gösteren isimlerden Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanı Lluis Maria de Puig de, "Karar, halk tarafından alınmış olmasına karşın endişe kaynağıdır" diye konuştu.
Hassasiyette hemfikirler
AB bakanları konunun hassas olduğu ve dini özgürlüklere tam saygı gösterilmesi gerektiği konusunda hemfikir görünürken, AB Komisyonu, kararın egemen bir ülke tarafından alındığını, bu nedenle konuyla ilgili yorum yapamayacaklarını vurguladı.
İsviçreli Bakan Widmer-Schlumpf'la bir araya gelen AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Jacques Barrot, bakanın kendisine, Müslümanların dini özgürlüklerden yararlanmalarına engel olunmayacağı yönünde garanti verdiğini belirterek, AB üyesi olmayan İsviçre'ye tavır almasının gerekli olmadığını söyledi. Barrot, İsviçre'nin kararı demokratik bir sürecin ardından aldığını da sözlerine ekledi.
`ANLAŞMAZLIK PAHALIYA MAL OLUR'
Le Temps: Korku, kuruntular ve cehalet, oyları artırdı. İsviçre'nin uluslararası duruşu çok büyük hasar görebilir.
Geneva Daily: İntikam, boykotlar, misilleme... İslam'la olan bu anlaşmazlık pahalıya mal olabilir. Bazı insanlar nefret ve güvensizlikle değil, protesto ve şüphe nedeniyle oy verdi.
24 Hours Daily of Lausanne: İhracat ve turizm, lüks ve finans endüstrileri tepkiden korkmalı.
La Liberte (Fribourg): Korkular, ülkenin islamlaşması ve nüfusların bu kadar hızlı karışmasıyla ilgili.
Zurich Tagesanzeiger: Ülke modern ve enternasyonalistle, gelenekçi ve nasyonalist olmak üzere ikiye ayrıldı. Referandum İsviçre'nin uluslararası izolasyonunu güçlendirecek.
BM Raportörü: Ayrımcılık
BM Din ve İnanç Özgürlüğü Raportörü Esma Cihangir, "Yaklaşık 400 bin Müslüman'ın yaşadığı bir ülkedeki bu yasak, din özgürlüğünün haksız bir şekilde kısıtlanması anlamına gelmekte ve İsviçre'deki Müslüman topluluğuna yönelik açık ayrımcılık oluşturmaktadır" dedi.
`Mahkemeden dönebilir'
İsviçre Adalet Bakanı Eveline Widmer-Schlumpf, kararın derhal yürürlüğe gireceğini, ancak bunun mahkemeden dönebileceğini belireterek, "Yasak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı" dedi. Bakan ayrıca, yasağın BM insan hakları belgelerine de aykırı olduğunu da söyledi.
İsviçre ve referandum
* Katılım oranı yüzde 54
* 26 kantondan sadece dördü yasağa karşı çıktı.
* Yasağa destek verenlerin oranı yüzde 57.5
* İsviçre'nin nüfusu 7 milyon, 300 binden fazlası Müslüman.
* Ülkede 4 camide minare var, ancak bunlardan ezan okunamıyor.
* Ülke genelinde toplam 150 kadar cami bulunuyor.
* Referandum sonrası Anayasa'ya "minare yapımı yasaktır" şeklinde bir madde konulması öngörülüyor.
DESTEKLEYENLER:
Danimarka'da ırkçı Danimarka Halk Partisi de benzer bir yasak için halk oylaması isteyeceğini açıkladı. Parti başkanı Pia Kjaersgaard, İsviçre'de halkoylamasından çıkan sonucu "Bravo İsviçre" sözleriyle karşıladı.
Danimarka'da şu anda minareli bir cami yok. Ancak başkent Kopenhag ve Roskilde'de birer minareli cami yapılması yönünde belediyelerin aldığı kararlar var.
Hollanda'daki aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV), Hollanda'da da minarelerin yapımının durdurulmasını istedi. PVV lideri Geert Wilders, Hollandalıların olası bir halkoylamasında İsviçreliler gibi karar vereceklerini savunarak, minare referandumu için yasa tasarısı getireceklerini belirtti.
Alman Hıristiyan Demokrat Birlik partili meclis içişleri komisyonu başkanı Wolfgang Bosbach da, İslamlaşma endişesinin ciddiye alınması gerektiğini, Almanya'da da İslamlaştırılma kaygısının yaygın olduğunu söyledi. Bosbach, Almanya'daki cami projelerinin tartışmaya açılmasını istedi.
ELEŞTİRENLER:
* İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu: Talihsiz bir gelişme. İslam karşıtı tahriklere en son örnek.
* İsviçre Cenevre Camii imamı Yusuf İbram: İslam dünyası bu karara saygı göstermeli ancak kabullenmemeli. Aksi takdirde ilk kurbanlar biz oluruz.
* Mısır müftüsü Ali Guma: Tüm Müslümanlara hakaret.
* Britanya İslam Birliği kurucusu Kemal Helbavi: Asıl mesele, toplumun bir bölümünün özgürlüklerinin kısıtlanması.
* Zürih Müslümanlar Cemaati Başkanı Taner Hatipoğlu: Bu girişimle, Müslümanların sosyal entegrasyonunu olumsuz etkilemeyi başardılar.
* Vatikan: Yasak din özgürlüğüne ve göçmenlerin bütünleşme sürecine ciddi bir darbedir.
* İtalyan Reform Bakanı Roberto Calderoli: İsviçre bize bariz bir mesaj veriyor: Çan kulelerine evet, minarelere hayır.
* İngiliz The Guardian gazetesi: Nefretin açığa çıktığı anlardan biri. Hoşgörüyü kurucu değerleri arasında gösteren İsviçre, enternasyonalizm cilasını bir kenara bırakmış oldu.
Milliyet
Konuyla ilgili basında yer alan diğer haberler
Alp ülkesi itibarını yerle bir etti, minare yasağı utanç verici!
İsviçre'de önceki gün yapılan referandumda yüzde 57'yle minare yasağı çıkması, Avrupa genelinde şiddetle kınandı. Başta İsviçre basını olmak üzere Avrupalı büyük gazeteler, kararın "yanlış ve adaletsiz" olduğunda birleşti. AB'li politikacılar da sandıktan çıkan sonucun, utanç kaynağı olduğunu söyledi.
Korku, fantezi ve cehalet İSVİÇRE
Le Temps: Korku, fantezi ve cehalet sayesinde minarelere karşı çıkıldı. Bu sonuç ülkeye pahalıya mal olacak. (Gazete, birinci sayfasına büyük bir karikatür de koydu ve karikatürde " İsviçre halkı Muhammed'in büyük bir karikatürünü" yaptı diyerek, Danimarka'da patlak veren karikatür krizine dikkat çekti.)
Tribune De Geneve: Korkuya evet! Bir avuç Cenevre'li itibarımızı kurtardı, burada yasağa büyük oranda hayır çıktı.
Hoşgörüsüzlük ifadesi
FRANSA: Referanduma en sert tepki, Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner'den geldi: "Bu karardan ötürü kızgınım, çünkü minare yapılamaması, bir dine baskı yapma anlamına gelir. İsviçrelilerin en kısa zamanda bu karardan geri döneceğini ümit ediyorum. Bu yasak bir hoşgörüsüzlük ifadesi ve ben hoşgörüsüzlükten nefret ederim."
Bu konulara halk karar veremez
İSVEÇ: Avrupa Birliği Dönem Başkanı ve İsveç Göçmen Bakanı Tobias Billstrom, şaşkın olduğunu söyledi: "İsviçre'nin referandumuna epey şaşırdım. Bence bu tür konuları referanduma götürmek biraz garip. İsveç'te biz bu tür konuları şehir planlaması kapsamında ele alıyoruz. Yapıların ne kadar yüksek olabileceğine ve inşa edilip edilemeyeceğine bizde şehir planlamacıları karar veriyor."
Ya Müslümanlar da kiliseyi yasaklarsa
ALMANYA - Die Welt: İsviçre'de minare yapmanın yasaklanması yönündeki karar, doğru soruya yanlış cevap veriyor. Avrupa'da cami yapımına karşı çıkanlar, bazı Müslüman ülkelerde kilise inşa etmenin yasak ya da çok zor olduğuna dikkat çekiyor. AB haklı olarak Türkiye'nin bu tutumunu AB üyeliği açısında engel olarak görüyor. Bununla birlikte Batı ancak din özgürlüğünü ciddiye aldığını ortaya koyduğu takdirde inandırıcı olabilir. Referandum sonucu Avrupa'da İslam korkusunun ne denli kökleştiğini ve bunun siyasi elitler tarafından yeterli düzeyde ciddiye alınmadığını gözler önüne seriyor.
Süddeutsche Zeitung: Referandumun sonucu İsviçre için feci. Bu yasak Avrupa'nın başka hiçbir ülkesinde yok. 'Minare yapımı yasaktır' ifadesi artık Anayasa'da yer alacaksa bu sadece Anayasa'ya aykırılık teşkil etmeyecektir. Aynı zamanda din özgürlüğü ve ayrımcılık yasağı da ihlal edilmiş olacaktır. İsviçre aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni ihlal etmiş olacak ve İsviçre'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne şikayet edilmesi de gecikmeyecektir.
Tagesspiegel: Sonuç, şok ve siyasi depreme yol açtı. Aydınlanmanın gerisine düşülmüş ve akıl ve bilgiye büyük bir darbe indirilmiştir. Danimarkalı ve Hollandalı İslam düşmanları İsviçre'de kendi tezlerine destek bulmuştur. Bu kararla, İsviçre'nin uluslararası alandaki imajı büyük zarar görürken, ülke içinde de ciddi bir zehirlenme yaşandığı gözlemlenmektedir.
Tüm dinlere özgürlük
İTALYA: İtalya Dışişleri Bakanı Franco Frattini açıklamada, Avrupa Birliğinin "tüm dinlere özgürlük" ilkesini benimsediğini anımsatarak, İsviçre'deki referandum sonucunu endişeyle karşıladıklarını söyledi: "İtalya, okullarda çarmıha gerilmiş İsa figürünün asılabilmesinden yana olan bir ülkedir. Bu yüzden bir başka dine yönelik güvensizlik ve yasakçılık göstergelerini kaygıyla karşılıyoruz."
Din özgürlüğüne darbe
VATİKAN: Vatikan'a bağlı kurumlardan Papalık Göçmenlik Kurulu Başkanı Antonio Maria Veglio da İtalyan haber ajansı Ansa'ya yaptığı açıklamada, minare yasağını "din özgürlüğüne ve göçmenlerin bütünleşme sürecine ciddi bir darbe" olarak niteledi. Kardinal Veglio, "Vatikan da, İsviçre'deki Katolik piskoposlarla aynı doğrultuda bu gelişmeyi kaygıyla karşılamaktadır" ifadesini kullandı.
İnanç özgürlüğüne aykırı
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER: BM Din ve İnanç Özgürlüğü Raportörü Esma Cihangir, İsviçre'de dün düzenlenen referandumla yeni minare yapımının yasaklanmasından endişe duyduğunu belirterek, bunun "İsviçre'deki Müslüman topluluğuna yönelik ayrımcılık olduğunu" ifade etti. Esma Cihangir, yayımladığı açıklamada, "Din ve inanç özgürlüğüyle ilgili bu oylamanın sonuçları konusunda derin endişe duyduğunu" söyledi.
% 83
Alman basını ve siyasetçiler, yasağa sert tepki gösterdi ama en çok satan gazetelerden Bild'in internet sitesinde yapılan ankette, 43.615 kişiye sorulan "İsviçre'de minarelerin yasaklanması doğru karar mı" sorusuna aksi yanıt geldi. Ankete katılanların yüzde 83'ü "Dini özgürlüklere evet ama cami minarelerinin Batı Avrupa ülkesinin silüetinde yeri yok" dedi.
Referandum AİHM'den dönebilir
Referandum hukuki bir tartışma da yarattı. İsviçre Adalet Bakanı, yasağın AİHM'e ve BM çerçevesindeki insan hakları belgelerine aykırı olduğunu söyleyip 'İsviçre Avrupa Birliği üyesi değil ama bu sözleşmelere taraf bir ülke. O yüzden referandum mahkemeden dönebilir' dedi. Bazı uzmanlar da insan hakları ve inanç özgürlüğünün referanduma götürülemeyeceğini savundu.
Vatan
Minareyi yasaklayan İsviçre dünyada tek başına kaldı
İsviçre'de önceki gün yapılan referandumda yeni minare yapılmasının yasaklanması yönünde çıkan karar dünyayı ayağa kaldırdı.
Avrupa Birliği, İslam Konferansı Teşkilatı, Uluslararası Af Örgütü, Vatikan, Avrupa basını ve Müslüman din adamlarından karara tepki yağdı.
Kararı 'talihsiz bir gelişme' olarak nitelendiren İslam Konferansı Teşkilatı Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, gelişmenin İsviçre'nin imajını zedeleyeceği uyarısında bulundu. İsviçre Dışişleri Bakanı Bayan Michelle Calmy-Rey ile telefonla görüşen İhsanoğlu, minare yasaklamanın din özgürlüğü ve insan haklarına aykırı olduğunu kaydetti. AB Dönem Başkanı İsveç de karara tepki gösterdi. İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt, referandum sonucunun, 'korku ve önyargının göstergesi' olduğunu söyledi. Bildt, bu sonucun her yönüyle olumsuz sinyal içerdiğini vurguladı.
Gelişme, İtalya ve Vatikan'da da kaygıya yol açtı. İtalya Dışişleri Bakanı Franco Frattini, Avrupa Birliği'nin "tüm dinlere özgürlük" ilkesini benimsediğini hatırlatarak, İsviçre'deki referandum sonucunu endişeyle karşıladıklarını belirtti. Vatikan'a bağlı Papalık Göçmenlik Kurulu Başkanı Antonio Maria Veglio, yasağı, "Din özgürlüğüne ve göçmenlerin bütünleşme sürecine ciddi bir darbe." ifadeleriyle eleştirdi. Karara tepki gösteren Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner de sonucu "Bir hoşgörüsüzlük ifadesi." şeklinde tanımladı. Kouchner, minare yapılamamasının bir dine baskı yapma anlamına geldiğini belirtti.
Uluslararası Af Örgütü ise kararın insan haklarını çiğnediğini ve İsviçre yüksek mahkemesi ya da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nce bozulmasını beklediğini açıkladı.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Başkanı Lluis Maria de Puig, yasak kararının Avrupa Konseyi'nin benimsediği diyalog, hoşgörü ve farklı inançlara saygı gibi temel değerlere ters olduğunu açıkladı. "Minare yapımının yasaklanması, halkın çoğunluğundan destek almasına rağmen benim için derin bir endişe kaynağı." diyen De Puig, kararın radikal yaklaşımlarla mücadeleyi daha da zorlaştıracağını savundu.
BM İnsan Hakları Komisyonu, minare yasağının uluslararası insan haklarına uygunluğunu incelemeye aldığını açıkladı. BM'nin uzman bir ekip kurduğu ve konuyu takip ettiği bildirildi. BM Din ve İnanç Özgürlüğü Raportörü Esma Cihangir de yasaktan endişe duyduğunu belirterek, bunun "İsviçre'deki Müslüman topluluğuna yönelik ayrımcılık olduğunu" ifade etti.
Uluslararası Af Örgütü ise kararın insan haklarını çiğnediğini ve İsviçre yüksek mahkemesi ya da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nce (AİHM) bozulmasını beklediğini açıkladı.
İSVİÇRE ADALET BAKANI: MAHKEMEDEN DÖNEBİLİR
Zaman'a konuşan İsviçre Yeşiller Partisi Genel Başkanı Ueli Leuenberger, konuyu anayasa hukukçularıyla görüştüklerini aktardı. Parti olarak AİHM'ye şahsen başvuru yapamasalar bile, bu konuyu Strasbourg'a taşıyacak Müslüman kişi ve kuruluşlara gereken hukuksal desteği vereceklerini ifade eden Leuenberger, İsviçre'nin en önde gelen anayasa profesörü Anderas Auer'le görüştüğünü, kendisinin, açılacak davanın İsviçre mahkemelerinde görülmeden AİHM'ye müracaat yapılmasının mümkün olduğunu ifade ettiğini aktardı.
İsviçre Adalet Bakanı Eveline Widmer-Schlumpf de minare kararının derhal yürürlüğe gireceğini; ancak bunun mahkemeden dönebileceğini söyledi. Widmer-Schlumpf, "Yasak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı" dedi. AİHM, kararlarında bu sözleşmeyi de esas alıyor.
Karar Avrupa'daki Müslümanları endişeye sevk etti. Konuyla ilgili açıklama yapan Almanya İslam Konseyi (IRD) Genel Başkanı Ali Kızılkaya, referandum soncunun kendisini dehşete düşürdüğünü söyledi. Bunun, tüm Avrupa'nın saygınlığına zarar verdiğini bildiren Kızılkaya, önyargıların ortadan kaldırılması için çalışmalar yapılmasını istedi. Ali Kızılkaya, İsviçre'deki referandumla ilgili Federal Meclis İçişleri Komisyonu Başkanı Wolfgang Bosbach'ın açıklamalarını da eleştirdi. Bosbach, İsviçre'deki referandum sonucunun Almanya'daki toplumda da aynı şekilde yaygın olan İslamlaşma korkusunun ifadesi olduğunu açıklamıştı.
Zaman
İsviçre'de düzenlenen referandumla yeni minare yapımının yasaklanmasının yankıları, İsviçre'nin önde gelen gazetelerinde yer bulmaya devam ediyor
La Liberation gazetesindeki haberde, iş çevrelerinin "İsviçre bankaları için bir engel daha" endişesini taşıdığı belirtilirken, Cenevre ya da Zürih'teki paraların kaçışı endişesinin ötesinde Avrupa basınının "İsviçre için felaketten söz ettiğine" dikkat çekildi.
Haberde, siyasi çevrelerin ise minarelerin yasaklanmasının yarattığı şoku atlatmakla hala zorlandığını belirtilirken, Halkçı UDP'nin Genel Başkan Yardımcısı Yvan Perrin, referandum sonucunun sürpriz olduğunu ifadesine yer verildi.
Perrin'in "Müslüman dünyayla birlikte yaşamın çerçevesini yeniden çizmeden önce halkın verdiği mesajı sindirmek için zaman istediğini" söylediği belirtilen haberde, diğer partilerin ise bu kadar sabırlı olmadığına ve İsviçre Protestan Partisinin (PEV) bu fırsattan yararlanarak, Anayasaya Hristiyan değerlerinin yazılması için bir halk inisiyatifi başlatılmasını istediğine dikkat çekildi.
Gazetenin baş makalesinde de, "Avrupa virüsü" başlığı altında, her ne kadar bugünlerde İsviçre öne çıkmış olsa da, yabancı düşmanlığı, göçmenlere duyulan nefretin aslında Avrupa ülkelerinde pupa yelken gittiği ve bunun bütün Avrupa'da yayılan popülist oluşumlara uygun bir seçim malzemesi sunduğu belirtiliyor.
Baş makalede, Hollanda, İtalya ya da İskandinav ülkeleri, Fransa'dan örnekler veriliyor ve bunun savaş sonrası yıllardan yani 60'lı yıllardan sonra gelen dördüncü milliyetçi-popülist dalga olduğuna işaret ediliyor.
AA
Ürdün'deki Müslüman Kardeşler Örgütü bağlantılı İslami Eylem Cephesi, İsviçre'de düzenlenen referandumla yeni minare yapımının yasaklanmasının "kin ve ırkçılığa teşvik" olduğunu bildirdi
İslami Eylem Cephesi'nin uluslararası dosyalar yetkilisi Hodr Bani Halid, yasak kararının "Müslümanlara hakaret ve bir insan hakları ihlali" olduğunu belirtti.
Bani Halid, bunun, kine, ırkçılığa, dini ayrımcılığa teşvik olduğunu ve İsviçre ve dünyadaki Müslümanlara zarar vermeye teşvik etmenin bir şekli olduğunu kaydetti.
İslami Eylem Cephesi, İsviçre hükümetine, Müslüman dünyasıyla ilişkileri korumak amacıyla bu "ahlaksız" kararı yeniden gözden geçirme çağrısında bulundu.
AA
BM İnsan Hakları Yüksek Temsilcisi Navi Pillay, İsviçre'de yeni minarelerin yapılması yasağının ayrımcılık olduğunu belirtti
Yasağın, İsviçre'nin insan haklarıyla ilgili yükümlülükleri konusunda uluslararası hukukla çelişebileceğini söyleyen Pillay, referanduma götüren "yabancı düşmanlığını kışkırtan kampanyaları" ve bunun "derinden bölücü" neticesini kınadığını kaydetti.
İsviçre'de milliyetçi partilerin desteğiyle, yeni minarelerin inşasının yasaklanması için önceki gün düzenlenen referandumda yasak kararı oyların yüzde 57,5'iyle kabul edilmişti.
AA
İsviçre Dışişleri Bakanı Micheline Calmy-Rey, hükümetinin hafta sonundaki referandumda camilere minare yasağına destek çıkmasından büyük kaygı duyduğunu söyledi
56 üyeli Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşikilatı'nın (AGİT) Yunanistan'ın başkenti Atina'da yapılan dışişleri bakanları toplantısına katılan Calmy-Rey, farklı kültür ve dinlerin bir arada yaşamasına konulan sınırlamaların aynı zamanda İsviçre'nin güvenliğini de tehlikeye attığını söyledi.
Provokasyon riskinin aşırılığı alevlendirdiğini söyleyen Rey, minare yasağının sadece yeni minareleri kapsadığını vurgulayarak, İsviçreli Müslümanların toplumla iyi kaynaştıklarını ifade etti.
Calmy-Rey, referandumda alınan kararın İsviçre'nin dış politikasını değiştirmeyeceğini, ülkesinin Müslüman ülkelerle olan yakın ilişkilerini sürdürmeye devam edeceğini kaydetti.
AA
Almanya'da İsviçre'deki minare yasağının yankıları sürüyor
Kuzey-Ren Vestfalya eyaletinin Uyum Bakanı Armin Laschet, yaptığı yazılı açıklamada, Almanya her 4 kişiden birinin göçmen kökenli olmasından dolayı din ve kültür ile uyum arasındaki bağlantının iyi bir şekilde anlaşılması gerektiğini belirterek, "Bizim göç toplumunda dinlerin ve kültürlerin çeşitliliği çok, bundan dolayı dinler ve kültürler arası diyalog çok önemli" dedi.
Din özgürlüğü ve temel hakların İsviçre'de olduğu gibi halk oylamasına götürülemeyeceğini ifade eden Laschet, "Almanya'nın bazı bölgelerinde kilise üyeleri azınlıkta. Burada pazar günü çan çalınmasıyla bir oylama yapılsa sonucu nasıl olur?" ifadelerine yer verdi.
İsviçre'deki sonucun Müslüman derneklerin dinlerini anlatmaları gerektiğini gösterdiğini belirten Laschet, ön yargıların sadece açıklıkla giderebilineceğini kaydetti.
Yeşiller Partisi Eş Başkanı Claudia Roth da referandumu sert bir dille eleştirerek, "Bu oylamayla din özgürlüğü ayaklar altında alınıyor" dedi.
Almanya'da da İslam ile ilgili korkuların ve İslam'a karşı düşmanlığın bulunduğunu ifade eden Roth, Federal Aile Bakanı Kristina Köhler'e, "İslam fobisine" karşı çaba sarf etmesi çağrısında bulundu.
Yeşiller Partisi Federal Meclis Üyesi Jerzy Montag da İsviçre'de ortaya çıkan sonuca kızdığını, aynı zamanda üzüldüğünü, "Alman anlayışına göre bunun din özgürlüğüne müdahale anlamına geldiğini" belirtti.
Alman Katolikleri Merkez Komitesi Başkanı Alois Glück de Deutschlandfunk radyosuna yaptığı açıklamada, İsviçre'de insanların bir arada yaşamasına zarar veren bir havanın oluşturulduğunu belirtti.
Büyük camilerin yapıldığı yerlerde bazen sorunlar yaşandığını ifade eden Glück, "Almanya'da camilerin inşası din özgürlüğünün bir ifadesi. Almanya'da yaşayan Müslümanların büyük bölümünü bizim değerlerimizi paylaşıyor" şeklinde konuştu.
Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi Başkanı Ayyüb Axel Köhler, sonuçtan dolayı Avrupa'da İslam düşmanlığının büyümesine karşı uyarıda bulundu, bu oylamanın minarelerle ilgisi olmadığını, gizli İslam düşmanlığıyla ilgisi bulunduğunu belirtti.
"Almanya Kültürlerarası Konseyi" Başkanı Jürgen Micksch de İsviçre'dekli oyalamayı felaket olarak nitelendirdi ve Müslümanlara karşı bir ırkçılık olarak değerlendirdi.
AA
Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Başkanı Çetin Özaçıkgöz, İsviçre'deki referandumda ülkede minare yapımının yasaklanması girişiminin onaylanmasının, Avrupa Birliği ülkelerinde dahi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı bulunduğunu bildirdi
Özaçıkgöz, yaptığı yazılı açıklamada, İsviçre'deki referandum sonucunun Türkiye'de "İsviçre'nin ayıbı" olarak nitelendirildiğini belirterek, şunları kaydetti:
"İsviçre'deki referandumdan çıkan sonuç Avrupa Birliği ülkelerinde dahi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı bulunmuştur. Aslında bu referandumun yüzde 57 gibi bir oyla neticelenmiş olması İsviçre'nin ilk ayıbı değildir. Referandumun neticesinden evvel bu konuda referanduma gidilmesi daha büyük ayıptır. İsviçre halkının yüzde 44'ünün bizim gibi düşünmesi memnuniyet verici bir gelişmedir."
AA