İsviçre'deki minare yasağı AİHM'ye taşınıyor
İsviçre'deki referandumla yeni minare yapımına getirilen yasak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşınıyor
Fransa'da burka ve çarşaf türü yüzü örten kıyafet giyen göçmenlerin sokağa çıkmasının yasaklanması için girişimde bulunan hükümet geri adım attı.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin geçen ay "Burka Fransız değerlerine aykırı, sokakta giyilmesi yasaklanmalı." yönündeki açıklamasının ardından, iktidar partisi UMP'nin gündeme getirdiği yasa teklifi burkanın bazı kamu kurumlarında yasaklanmasını öneriyor. Yüzün tamamını kapatan burka ve çarşaf türü kıyafetlerin tamamen yasaklanmasını isteyen hükümet geri adım atarak yasağı kısıtlayacak.
Dün iktidara yakın Le Figaro gazetesinde çıkan bir haberde, burka yasağının sadece belediye binaları, valilikler ve karakollarla sınırlı kalacağı, sokak, üniversiteler ve toplu taşıma araçlarında uygulanmayacağı iddia edildi. Burka yasağına gerek olup olmadığını araştırmak için Fransız Meclisi bünyesinde kurulan araştırma komisyonunun hazırladığı raporda, burka yasağının kısıtlı tutulması gerektiği vurgulandı. Bağımsız komisyonun geniş çaplı bir yasağın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden döneceği endişesiyle yasağın sınırlı tutulmasını önerdiği öne sürüldü. UMP Meclis Grup Başkanı Jean-François Cope de, Le Figaro'ya yazdığı makalede, çarşafın ülke genelinde tamamen yasaklanmasının yasal zorluklar oluşturacağına dikkat çekti. Burka yasasının kaderi geçen hafta oluşturulan bağımsız komisyonun ocak ayında sunacağı raporun ardından büyük ölçüde belli olacak. Burka tartışmalarının ardından ülke çapında yapılan bir ankette, Fransa'da burka giyen sadece 314 kişi olduğu ortaya çıkmıştı.
FRANSIZ BAKANIN 'AYRIMCI' TAVSİYELERİ TEPKİ ÇEKTİ
Fransa'da burka yasağı ve ulusal kimlik tartışmaları sürerken, bir Fransız bakanın yaptığı ülkedeki Müslüman kökenli gençlere yönelik açıklama tepki çekti. Müslüman kökenli Fransız gençlerine "Argo konuşmayın, kasketlerinizi ters takmayın." şeklinde tavsiyelerde bulunan aileden sorumlu Bakan Nadine Morano ırkçılıkla suçlandı. Fransız bakan, ülkenin doğusundaki Vosges bölgesinde katıldığı bir toplantıda gençlere, "Müslüman gençlerden istediğim, Fransız vatandaşı olduklarında ülkelerini sevmeleri, iş bulmaları, argo konuşmamaları ve kasketlerini ters takmamaları..." diye konuşmuştu.
Morano'nun bu açıklamasına muhalefet partileri ve insan hakları dernekleri sert tepki gösterdi. Sosyalist Parti Sözcüsü Benoit Hamon, "Bu, ülkenin gençlerinin, hükümetin bazı üyeleri tarafından karikatürize edilmesi açısından gerçekten çok vahim bir durum." ifadesini kullandı. Fransız Musevi Öğrenciler Birliği de, hükümete, "ulusal kimlik'' tartışmasına son verilmesi çağrısı yaptı. Birlikten yapılan açıklamada, Morano'nun, ülkedeki Müslüman gençlere yönelik açıklamalarından rahatsızlık ve endişe duyulduğu ifade edildi.
Minare yasağı AİHM'ye taşınıyor
İsviçre'deki referandumla yeni minare yapımına getirilen yasak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşınıyor. İsviçre basını, Cenevre Camii'nin eski sözcüsü Hafid Ouardiri'nin Strasbourg merkezli mahkemeye başvuru yaptığını yazdı.
İsviçre televizyonuna konuşan Ouardiri, minare yasağının din özgürlüğünü ihlal ettiğini ve ayrımcılık olduğunu belirterek mahkemeye başvuru yaptığını söyledi. Ouardiri'nin avukatı Pierre de Preux de önceki gün yaptığı açıklamada, hükümet üyelerine gönderdikleri mektupta mahkemeye başvuracaklarını söylediğini belirtmişti. İsviçre'deki bir grup entelektüel de kanunun iptali için Federal Mahkeme'ye başvurmuştu. İsviçre'de 29 Kasım'da yapılan referadumda halkın yüzde 57,5'i yasaktan yana oy kullanmıştı. Bu karar, uluslararası toplumun tepkisini çekerken İslam Konferansı Teşkilatı da yasağı "İslamofobi'nin bir göstergesi" olarak yorumlamıştı. Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjoern Jagland da referandumla "uluslararası anlaşmalarca korunan temel hakların halk oylamasına sunulup sunulmayacağına yönelik" endişeler doğurduğunu ifade etmişti. 300 bin kadar Müslüman'ın yaşadığı İsviçre'de sadece 4 tane minareli cami bulunuyor.
Zaman/Emre Demir