Sektörel

İzmir Basmane Çukuru satışının iptali istendi!

Yaklaşık 20 yıldır açılan davalar nedeniyle temel kuru olarak kaldığı için İzmir'de Basmane Çukuru olarak bilinen arsa TMSF'nin ocak ayında açtığı ihalede üçlü konsorsiyuma satılmıştı.

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) açtığı ihalede 80 milyon dolar bedelle Folkart Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak, Akça Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Akça ve Namet Genel Müdürü Tarık Kayar'dan oluşan üçlü konsorsiyuma satılan Basmane'deki arsanın satışının iptali için dava açıldı. Arsanın, TMSF'ye geçmeden önceki ortaklarından Güçbirliği Holding, İstanbul 5. ve 7. idare mahkemelerine açtığı iki dava ile satışın iptalini istedi ve TMSF Yönetimi'nin satış kararına itiraz etti. 

Yaklaşık 20 yıldır açılan davalar nedeniyle temel kuru olarak kaldığı için İzmir'de Basmane Çukuru olarak bilinen arsa TMSF'nin ocak ayında açtığı ihalede üçlü konsorsiyuma satıldıktan sonra, Rıza Akça ve Tarık Kayar ortaklıktan çekilmiş ve arsa Folkart Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak'ın olmuştu. 

Sancak, arsa üzerinde önümüzdeki aylarda inşaatın başlayacağını açıklamıştı. İzmir Büyükşehir Belediyesine bağlı ESHOT Garajı iken, Belediye Başkanı Burhan Özfatura döneminde Güçbirliği Holding'e satılan Basmane'deki arsada, Dünya Ticaret Merkezi adıyla iki yüksek kule dikilmesi için 1999 yılında dev bir temel çukuru açıldı. Daha sonra planlanan yüksek yapılaşmanın imar yönetmeliğine aykırılığı gerekçe gösterilerek değişik tarihlerde açılan davalar nedeniyle proje hayata geçirilemedi. Arsa o yıldan bu yana temel çukuru olarak kentin merkezinde doğal bir göl haline geldi. Arazi, Güçbirliği Holding ve EGS'nin borçları nedeniyle 2012 yüında TMSF'ye geçti. 

TMSF el koyduğu arsa için önce 117 milyon dolar, daha sonra 90 milyon dolar muhammen bedelle 2 kez ihalandıktan sonra satış olsa değeri daha fazla olurdu. Diğer itirazımız iktisadi bütünlüğün bozulduğu gerekçesiyle yapıldı. Biz arsanın satılması durumunda iktisadi bütünlük bozulacağını gördüğümüz için satış ihalesine katılmadık. 

Yoksa koşullar çok uygundu ve ihaleye katılabilirdik. Davayı açmaktaki diğer nedenimiz ise satışla ilgili yapılan usul hatalarıdır. Bu konular Danıştay'a kadar gidecek uzun bir sürece yayılacak. 

Bu davalar oldukça arsa üzerinde bir şey yapmak mümkün değil." 'TMSF'ye 40 yerli ve yabancı yatırımcı götürdük' Kemal Zorlu, arsa TMSF'deyken kendileri ile birlikte orada proje gerçekleştirmeye hazır yaklaşık 40 yerli ve yabancı yatırımcı götürdüklerini belirterek, "Ancak TMSF'nin ismi, açılan davalar ve imar planlarındaki pürüzler korkuttu" dedi. Zorlu, 20 yıllık alınterinin ve ortaklarının hukukunu savunmak için sonuna kadar gideceklerini belirterek, "Arsa sahipleri arasında olan İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin de ciddi sorumlulukları var. Biz Belediye'ye bir yazı göndererek bu sorumlu-' hıklarını hatırlattık. Belediye konusu benim içimde ciddi yaradır, çok alacağımız var. Belediye zamanında bize temiz yer satmamış, defolu yer satmış" diye konuştu. 

'Davalar devam ettikçe arsa üzerinde hiçbir şey yapılamaz' 

Güçbirliği Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Zorlu, dün düzenlediği basın toplantısında Basmane'deki söz konusu arsa ile ilgili 1/1000'lik plana itiraz için açılmış bir dava olduğunu, kendilerinin de İstanbul 5. ve 7. idare mahkemelerinde açtıkları iki davanın devam ettiğini belirterek, "Bu davalar varken arsa üzerinde herhangi bir şey yapmak mümkün değildir" dedi. Arsayı 1998 yılında Güç Yapı İnşaat olarak belediyeden satın aldıklarını hatırlatan Zorlu, 20 yıldır açılan onlarca dava nedeniyle bu arsada planladıkları yatırımı gerçekleştiremediklerini söyledi. Zorlu, TMSF'nin arsayı satışını gerçekleştirdiği ihalede şartname açısından usulsüzlükler bulunduğu ve iktisadi bütünlük bozulduğu gerekçesiyle satışın iptali için dava açtıklarını vurgulayarak, satışla ilgili itirazlarını şöyle sıraladı: "İhaleye itiraz nedenlerimiz; birincisi zamanlama yanlış. Arsayla ilgili devam eden davalar sonuçle düzenledi. Davalar ve plan iptalleri nedeniyle yatırımcıların teklif vermekten kaçındığı çukur 4 yıl sonra açılan 3'üncü ihalede 80 milyon dolara satıldı. 


Dünya



Haber Cumhuriyet Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı;


Tartışmalı Basmane Çukuru projesinin ilk sahibi Kemal Zorlu suskunluğunu bozarak bir basın toplantısı gerçekleştirdi. TMSF tarafından yapılan ihale sürecine itiraz eden Zorlu, süreci eleştirdi.


İhale sürecinin ardından ihale usulüne itiraz eden projenin ilk sahibi  Mazhar Zorlu Holding ve Güçbirliği Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Zorlu, TMSF tarafından yapılan ihaleye itiraz ettiklerini söyleyerek, süreci değerlendirdi. Sürecin Survivor'u geçtiğini ifade eden Zorlu, “Şimdiye kadar onlarca dava açıldı. Hala 1/1000 ölçekli imar planı davalıktır. Bu süreçte  ‘İzmir’i çukurdan kurtarıyoruz’ dendi. Burayı birisi bize verdi de yapmadık mı? Biz burada her şeyi tek başımıza yaptık. En son imar plan değişikliğinde İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Konak Belediyesi’yle biz uğraştık. Belediye hala bizden ücret talep etmekte. Biz buranın 20 yıldır bekçiliğini yapıyoruz. Burası TMSF’ye devredildiğinde  kimse para vermedi. Güçbirliği adına Kemal Zorlu verdi” diye konuştu. 

 

İlk yürütülen projenin önünün bilinçli olarak kesildiğini savunan Zorlu, proje ile İzmir’i ekonomik ve sosyal olarak kentin gelişimini sağlamak istediklerini vurgulayarak,   sözlerine şöyle devam etti: “Gençlerimizi bu şehrin içinde tutabilmek için harekete geçtik. Bu işin önünün kesilmesini ben normal şartlara bağlamıyorum. Güçbirliği ilk rüzgar santralini, organik pamuğu yapmış bir holding. Tam bir ivme kazanmışken birileri geliyor önünü kesiyor. Biz de artık olayları irdelemeyi öğrendik. Mutlaka bunun arkasında başka hesaplar vardı.”  


Yatırımcılar TMSF’den kaçtı


Basmane Çukuru’nun kaderine terk edilmesi hakkında da konuşan Zorlu, “Biz TMSF ile ortak olduktan sonra buraya 30 - 40 tane yerli yabancı yatırımcı geldi.  Buraya gelen yatırımcılar TMSF yüzünden geri adım attılar. Bir dava bitiyor bir dava başlıyor. Her dava yatırımcı için 1 yıllık bir süreci kapsıyor” dedi


İhale sürecine itiraz eden Zorlu, “Biz ihaleye itiraz ettik.  İtiraz nedenlerimizden biri ihale zamanını yanlış buluyoruz. Davalar sonuçlandıktan sonra açılsa ihalenin değeri daha farklı olacaktır. Burada iktisadi bütünlük teşekkül etmemiştir. Etmediği için biz bu ihaleye girmedik.  Biz burada ihaleye girseydik iktisadi bütünlüğü kabul etmiş olacaktık.  Şartnameye ilişkin uygunsuzluklar var. Burada 20 yılın alın teri, mesaisi vardır. Biz ortaklarımızın hakkı için bu ihale sürecine itiraz ettik. Dava süreci mutlaka lehimize sonuçlanacak” şeklinde konuştu.


'Büyükşehir’in sorumluluğu var'


Konuşmasında, arazinin asıl sahibi İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne de göndermelerde bulunan Kemal Zorlu  şunları söyledi: “Bu arazinin sahibi  İzmir Büyükşehir Belediyesi’dir. Bu işte onun da ciddi sorumlulukları vardır. Bu sorumlulukların nasıl gelişeceğini göreceğiz ve ona göre tavır alacağız.  Biz burada ilk olarak buraya opera binası yapıp teslim  edecektik. Büyükşehir yüzde 18 olan payını yüzde 30’a çıkardık. Büyükşehir opera binası yerine payını yükseltti.”


Zorlu, “Bunların dışında benim Büyükşehir’den çok büyük alacağım var. Benim için çok büyük yaradır. İdareyle olan İzmir’in en büyük otoparkını (37.500 metrekare) daha bu davalar sürerken 2000 yılında hizmete açtık. Büyükşehir 15 yıllık işletmesini bize verdi. Biz 5 yıllık süre ile buraya giremedik. İki tane evin istimlakı yüzünden o otoparka yol açılamadı. 15 yıllık sürede 5 yılını kullanamadık. Dönemin başkanı rahmetli Ahmet Priştina  bize randevu bile vermedi” ifadesini kullandı.


İlk projede arazinin tahsisi ve imar planı hakkında Büyükşehir’e yüklenen Zorlu, “İmar plan değişiklikleri o kadar uzun oldu.  Sen imar planı işlerini bu kadar uzatıyorsan demek ki bana defolu mal satmışsın. Bana sağlam mal satmamış ki. Aradan 20 yıl geçmiş 1/1000’lik imar planı dava aşamasında. Şimdi İzmir Büyükşehir Belediyesi 1/5000 imar planı hazırlamış önlem almak için” diye konuştu.


Profesyonel algı operasyonu   


Büyükşehir’in ardından TMSF’den Çukur’u alan  Folkart Yapı ve Mesut Sancak’ı hedef alan Zorlu, firmayı algı operasyonu yapmakla suçlarken, asıl projenin kendileri tarafından hazırlandığını söyleyerek, “İhalenin sözde kamuoyunda bir algı operasyonu içine girildi. Güneş balçıkla sıvanmaz. Karşı taraf sanki işin sahibi olmuş, yarın temel atacakmış gibi konuşuluyor. Bu davalar sürdüğü sürece bunu yapmak mümkün değil. Bunlar iyi bir ekip. Arkasında rüzgarlar var, profesyonel algı operasyonları yapan bir ekibi var. Kemal Zoru’nun arkasında sadece Allah’ın rüzgarı var. Ben kendime güveniyorum çünkü haklıyım” şeklinde konuştu.  


'Çivi bile çakılamaz'


Kemal Zorlu sözlerini şöyle sürdürdü: “İhale sonrası Rekabet kurulu ihaleyi tasdik etti dediler. Öyle bir şey yok.  Rekabet Kurulu yazısında bunu bana niye gönderdiniz dedi. Şu an da 5. ve 7. İstanbul İdare Mahkemelerinde yürütülen davalar var. Bu davalar sonuçlanmadan oraya çivi çakılamaz. Projeler çizildi, Büyükşehir’e belediye hizmet binası ayrıldı. Bunlar yeni gibi sunuluyor, algı operasyonu yapılıyor. Şimdi yapılıyor denilen şeyleri çalışmaları biz 20 yıl öne yaptık. İlk olarak konsorsiyum olarak girdiler.  Sonra bir gecede vahiy geldi konsorsiyum kaldırıldı. Nasıl oldu anlamak mümkün değil.” 

140 yıllık İzmirli ailenin temeline dayandıklarını vurgulayan Zorlu, “Ben Mazhar Zorlu gibi bir babanın evladıyım. Bizim sözlerimizde sapma olmaz. Ben konuştuğumun sonuna kadar arkasında oldum. Allah bana bir bunu bir de kul hakkı yemeyi nasip etmesin. Burayı yaptırmayanlar biraz utansın. Lafa geldi mi İzmir’i çok seven insanların şapkalarını önüne koyup düşünmeleri lazım. Eğer Güçbirliği’nin önü kesilmeseydi İzmir ekonomisi çok farklı durumda olacaktı. Artık karşılıklı uzlaşı olmadan belli bir noktaya gelinemiyor. Bu tür konuları baskıyla yönetmeye çalışıyorlar.”


NE OLDU?

İzmir'de inşaatı Eylül 1999'da durdurulan, imar planları, açılan davalarda sürekli iptal edilen Dünya Ticaret Merkezi, 17 yılda yapılamamıştı. Projeyi yapacak ortaklardan EGS Bank'ın bu süreçte iflas etmesi, Güçbirliği Holding'in de borçlarını ödeyememesi üzerine TMSF buradaki hisselere el koymuştu.


TMSF tarafından 117 ve 90 milyon dolar tahmini bedelle ihaleye çıkarılarak 3’lü konsorsiyum olarak Folkart Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak ile birlikte Rıza Akça ve Namet ile Maret’in sahibi Sakaryalı İşadamı Tarık Kaya yer almıştı.


Çukur ile ilgili gelişen süreçte konsorsiyum dağılarak hisseleri Folkart Yapı almış, projeyi tek başına yürütme kararı almıştı.  Yeni iş merkezi projesini hazırlayan Folkart Yapı,  yılsonunda projeye başlama kararı aldı.


'2'NCİ VİTESTEYİZ'


Türkiye Futbol Federasyonu (Tff) Eski Yöneticilerinden Kemal Zorlu Milli Futbol Takımı'na ilişkin değerlendirmelerde de bulundu.  Avrupa futbolunun 4'üncü viteste, Türk futbolunun ise 2'nci viteste olduğunu aktaran Zorlu, formaların kötü seçilmesine de gönderme yaparak, “Hiçbir ülkenin forması bizim kadar kötü değil” dedi. Zorlu konuşmasında yanlış futbolcu seçimine de dikkat çekti. 

İzmir'in  devşirme futbolcularla biyede gelemeyeceğinin altını çizen Zorlu, “En doğru yolda olan kulüp Altınordu'dur. Başkan Mehmet Özkan'ı tebrik ediyorum” diye konuştu.


Cumhuriyet