İzmir Cennetçeşme'de rantsal dönüşümle mücadele ediliyor!
Kentsel dönüşüm kıskacındaki İzmir Cennetçeşme halkı, başkanlık sistemiyle rantsal dönüşüme karşı yasal yollarla mücadelenin önünün de kapatılacağını vurguladı.
Referandum süreci ile ilgili konuştuğumuz kentsel dönüşüm kıskacındaki Cennetçeşme halkı, tek adam yönetimi geldiğinde, birçok temel hakkın kısıtlanacağı gibi rantsal dönüşüme karşı yasal yollarla mücadelenin önünün de kapatılacağını vurguladı.
Süreci televizyonlardan takip etmeye çalıştığını belirten Ev Emekçisi Songül Gürsel, “Bir kişiye padişahtan da öte yetki verilmesini kabullenemiyorum. Torunlarımın geleceği için hayır diyorum. Her şey birinin iki dudağı arasında olacak. Evet, çıkarsa Orta Çağ karanlığına daha hızlı sürükleneceğiz ama bunun böyle yürümeyeceğini de biliyorum” dedi.
Referandumda ‘hayır’ çıkması için elinden geleni yapacağını belirten Gürsel şunları söyledi: “OHAL ortamı ile birlikte kendilerine muhalif olanları içeri tıkıyor. Referanduma adil bir durumda gitmiyoruz. Daha öncesinde beyaz Toroslar gezer demişlerdi. İstediklerini aldılar ama değişen bir şey olmadı. Başkanlığı alırlarsa daha da kötüsü olur. Terör bitmez.”
‘15 YILDIR NEREDEYSE TEK ADAM VAR’
Tarif edilen başkanlık sistemini padişahlık sistemine benzeten Ayakkabı İşçisi İsmail Gürsel, “15 yıldır nerdeyse tek adam yönetimi var. Ne dedi de yapamadı. Peki ne var elde? Ekonomi iyi değil, komşularla ara iyi değil, barış yok. Demek ki başarısız. Ben yarınımdan korkuyorum. Başkanlık verildiğinde terör nasıl bitecek? Ellerinde bir değnek mi var? Çevremizdeki birçok AKP’ye oy veren insan da referandumda hayır oyu kullanacağını belirtti” dedi.
‘ÜLKENİN HAYRI İÇİN HAYIR’
Halil Ecevit ise şu anki sistemde aksak da olsa demokrasinin işleyebildiğini ifade ederek şunları söyledi: “Biz şu anda yasal yollarla kentsel dönüşüme karşı mücadele veriyoruz ama yarın başkanlık sisteminde bir kararname ile bu mücadelenin önü kapatılabilir. Referandumda evet çıkarsa kutuplaşma, kaos daha da artacak. Oy vermeyenler tamamen yok sayılacak. Ülkenin hayrı için hayır diyorum.”
Çiftçilikle uğraşan Haluk Arasan da kesinlikle anayasa değişikliğine hayır dediğini vurgulayarak şöyle konuştu: “Yapılmak istenen değişikliklerin Türkiye’ye diktatörlük dışında bir getirisi yok. Bu anayasa bütün yetkileri tek kişiye verecek. Yine Kürtler yok sayılmış durumda. Böyle bir anayasa kabul edilebilir mi? Cumhurbaşkanın yetkileri bile fiilen şu anda çok fazla. Ülkede muhalefeti susturuyor, kimseden tepki yok. Başkanlık gelirse, kimse bu sefer sesini çıkaramayacak, denetleyecek mekanizme kalmayacak.”
‘OHAL İPTAL EDİLSİN, REFERANDUMA ÖYLE GİDİLSİN’
Ramazan Akın (Esnaf): Kahvelerde gündem bu, şu sıralar. Çevremizdeki çok az kişi ‘evet’ten yana. İnsanların özgürlüğü daha da kısıtlanacak. Şu anda zaten korkudan sokağa çıkamıyoruz. Ve OHAL sürecinde referanduma eşit şartlarda gidilemez, OHAL iptal edilerek referandum sürecine gidilmeli.
Kıymet Gürsel (Ev Emekçisi): Biz kendimizi , çocuklarımızı torunlarımızı da düşünüyoruz. Onlar ne olacak? Bu süreçten en çok biz kadınlar etkileneceğiz. Yeni kurulmak istenen rejimle birlikte kadınların az olan hakları da elinden alınacak.
Mehmet Salih Konak (Emekli): Türkiye için iyi olmayacak. Hitler Almanyası’na doğru gidiyoruz. Savaşın içine çekiliyoruz ve insanların bütün hakları elinden alınıyor. Ülke tek adam tarafından yönetilmemeli. Denetim olmadığı sürece tek adam her istediğini yapar. Diktatörlük istemiyoruz.
Evrensel