İzmir Depremi Ortak Akıl Buluşması başladı!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, depremin yıkıcı etkilerini azaltmak amacıyla siyasi fikir ayrılıklarının bir kenara bırakılması ve herkesin seferber olması gerektiğini belirtti.
Fuarİzmir'de, Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde gerçekleştirien "İzmir Depremi Ortak Akıl Buluşması", 30 Ekim tarihinde Seferihisar açıklarında meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki deprem sonrası görüntülerin yer aldığı kısa film gösterimiyle başladı.
Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, 115 kişinin hayatını kaybetmesine, yüzlerce kişinin yaralanmasına neden olan depremin herkesi derinden üzdüğünü belirtti.
Enkaz altından saatler sonra çıkarılan Elif ve Ayda'nın herkes için umut olduğunu anımsatan Soyer, İzmir Büyükşehir Belediyesinin yaraları sarmak için kapsamlı bir çalışma gerçekleştirdiğini söyledi.
Soyer, İzmir depremi sonrası kurumların eş güdüm içinde çalışmasının büyük önem taşıdığına değinerek, "Eş güdümün uzun vadeye yayılarak sürdürülen bir çalışmaya dönüşmesi gerektiğini vurgulamak istiyorum. Deprem jeolojik gerçekliğin bir sonucu. Bu gerçeklik deprem riskine karşı hazırlıklı olmamız gerektiğini ortaya koyuyor. El ele vererek, siyasi fikir ayrılıklarını bir kenara bırakıp tüm enerjimizi olası felaketlerin yıkıcı etkilerini azaltmak için seferber etmemiz gerekiyor." diye konuştu.
- Yerel yönetim reformu talebi
"İzmir depremi, belediyelerin görevlerinin sadece yol, su, altyapı gibi hizmetlerle sınırlı olmadığını net biçimde gösterdi." diye konuşan Soyer, afetle mücadelenin yerelde başladığını ve yerelde kazanıldığını söyledi.
Soyer, kentsel dönüşüm konusunda yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılması, bunun için de yerel yönetim reformunun gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi.
30 Ekim tarihindeki deprem sonrası ortak akıl etrafında buluşmanın önemine değinen Tunç Soyer, "Umarım bu deprem, yasal ve idari kararlarla ülkemizde afetlere karşı çok daha bilinçli politikalar yürüteceğimiz bir sürecin miladı olur." değerlendirmesini yaptı.
- "Doğa bizlere bedeli ağır olsa bile güçlü bir mesaj vermiştir"
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz ise ülkeyi ve toplumu depreme karşı hazırlıklı hale getirmenin siyasi iktidardan başlayarak, tüm devlet kurumlarının ve yerel yönetimlerin ortak sorumluluğu olduğunu söyledi.
Koramaz, depreme dayanıklı yerleşim alanları ve yapılar tasarlamanın, üretmenin, deprem hasarı ve can kayıplarının azaltılmasının bilinen tek yolunun mühendis, mimar ve şehir plancılığı hizmetlerinin eksiksiz biçimde uygulanması olduğunu söyledi.
İzmir'deki depremin uyarıcı nitelikte olduğunu dile getiren Koramaz, şunları söyledi:
"30 Ekim Seferihisar depreminin İzmir için beklenen deprem olmadığı, ivme değerleri itibarıyla beklenen depremin dörtte bir oranında olduğu biliniyor. 1999 yılında yayınlanan RADIUS Projesi kapsamında yapılan deprem senaryolarına göre İzmir'deki 180 bin binadan 45 bininde orta ve ağır hasar oluşacağı, can kaybının 6 bin 300, yaralı sayısının ise 74 bin olacağı öngörülmüştü. Bu boyutlarda tahribata sebebiyet verecek bir depremin 30 Ekim'de olmaması İzmir için bir şanstır diyebiliriz. Doğa bizlere bedeli ağır olsa bile güçlü bir mesaj vermiştir. Bunu anlamamız gerekmektedir."
Buluşmaya CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, meslek odaları temsilcileri, ilçe belediye başkanları ve resmi kurum temsilcileri katılım gösterdi.
Türkiye'nin birçok yerinden bilim insanlarının katılımıyla yapılan İzmir Depremi Ortak Akıl Buluşması, iki gün sürecek.
Olası büyük depremlerin ekonomik sonuçları!