Genel

İzmir Ekonomi Üniversitesi yeni binasında eğitim veriyor!

İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi, hem tasarımına hem de inşaatına öğrencilerin aktif olarak katıldığı yeni binasında eğitim veriyor

Onlar bu binada derslere girmeyi, sınav olmayı, ders dışında vakit geçirmeyi deli gibi seviyor. Bahçesinden, atölyelerinden, yarı açık amfilerinden kopamıyorlar. Hatta belki neredeyse geceleri bile kalmayı isteyecek kadar tutkulular fakülte binalarına.
Herkes okulunu, hele üniversitesini sever ama onların sevgisi daha başka. Akşama doğru gezdiğimiz dersliklerin her birinde harıl harıl, güle oynaya çalışıyorlar. Balçova’daki yapının plan projesinden harcına onların emeği, izi var çünkü...
İzmir Ticaret Odası Vakfı’nın kurduğu İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi’nin (GSTF) yeni binasını öğrenci ve akademisyenlerin de içinde bulunduğu büyük bir çalışma ordusu tamamladı. Altı ayda bitirilen yeni bina; tasarımından, yapım aşamasına, yönlendirme tabelalarından, sınıf düzenlerine kadar GSTF öğrencilerinin desteği ile oluşturuldu.
Balçova’ya sırtını dayayan kampüste öğrencilerin yaratıcılıklarını sonuna kadar sergiledikleri geniş alanlar bulunuyor. Camlardan birine astıkları afişteki “Life is our project” (Hayat bizim projemiz) sözüyle uyumlu her şey!
Açılış için yüzlerce elmayı asıp hoş bir dekoru oluşturan da onlar, sonrasında yiyip bitiren de!
Çalışmalar sırasında profesyonel deneyimler de yaşamışlar. Amerikalı grafik tasarımcı David Gibson üniversitenin konuğu olarak gelmiş ve Türkiye’de işaret ve yönlendirme sistemlerini değerlendirmiş. Sonrasında da Görsel İletişim Tasarımı Bölümü öğrencileriyle birlikte üç gün binanın işaretlendirme ve yönlendirme sistemleri konusunda çalışmış.

“Öğrenciler çılgın bir bina yaptı”
Ekrem Demirtaş (İzmir Ticaret Odası Başkanı ve İzmir Ekonomi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı)
* Yeni bir bina gündeme geldiği andan itibaren “Projeyi öğrenciler yapsın çünkü o binada, orada onlar yaşayacak” dedim. İlk başta biraz çekingen davransalar da, “Yanlış olursa da düzeltilir” diye cesaret verdim. Çılgın bir bina yaratıldı.
* Bina ile ilgili en küçük detayı dahi sürekli öğrenciler, hocalar birlikte tartışarak olgunlaştırdık. Benim işlerimden birisi de inşaatçılıktır. İzmir’de sayısız bina, işyerleri, siteler yaptım.
Bu yeni binamızın planlarının hazırlanmasında, inşa edilmesinde bu 35 yıllık inşaat deneyimini hocalarımız ve öğrencilerimizle paylaştım. Öğrenci ve hocaların yaratıcılıklarını ortaya koyabilmeleri için onları mümkün olduğunca özgür bıraktık.

Minimum enerji

* Binanın tasarımında öğrenciler bizzat kendileri çalıştı. (İç mimari ve endüstri tasarımı öğrencileri gibi)
* Binanın içi ham betondan oluşuyor. Üzerine yapı malzemesi kullanılmadı. Fayans, seramik gibi bir madde yok.
* Özel tasarım yapıldığı için yazın doğal bir klima etkisi oluşuyor. Doğal bir havalandırma sistemi var. Dışı tamamen özel camlarla kaplı. Güneş ışığından en fazla derecede faydalanarak enerji tüketiminin en az seviyede tutulması planlandı.
* İki adet özel açık hava amfisi var. Öğrenciler havanın uygun olduğu günlerde bu amfilerde açık ve temiz havada ders yapabilecek.
Milliyet/Banu Şen