Genel

İzmir otoyol projesi için OYİAŞ bilgilendirme toplantısı yaptı!

OYİAŞ Genel Müdür Yardımcısı Esendal: "Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu Projesinin çevresel ve sosyal etkilerine büyük önem veriyoruz. Bu yönde bir yıldır çalışmalarımızı sürdürüyoruz"  

Otoyol Yatırım ve İşletme A.Ş (OYİAŞ) Genel Müdür Yardımcısı Bülent Esendal, İstanbul-İzmir arasındaki 8-10 saatlik mevcut ulaşım süresini 3,5 saate indirecek, yılda 870 Milyon TL tasarruf sağlanması hedeflenen Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyoluna ilişkin, "Projenin çevresel ve sosyal etkilerine büyük önem veriyoruz. Bu yönde bir yıldır çalışmalarımızı sürdürüyoruz" dedi.

Bursanın Karacabey ilçesindeki Şükran Yemişçioğlu Kültür Merkezinde düzenlenen "Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyol Projesi" konulu bilgilendirme toplantısında, Esendalın yanı sıra Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Avcı ve projede yer alan firma temsilcileri, Dürdane Bölgesi (Osmangazi ilçesi) ve Uluabat Gölü (Nilüfer ve Karacabey ilçeleri) olmak üzere, iki noktada gerçekleştirilecek güzergah değişiklikleri hakkında katılımcılara bilgi verdi.

Esendal, toplantıda yaptığı konuşmada, yaklaşık 22 yıl 4 ay sürecek otoyol çalışmalarıyla İstanbul, Bursa ve İzmir gibi büyük illerin, doğrudan ve kesintisiz birbirlerine bağlanacağını belirtti. Bülent Esendal, bu projenin "ülkenin can damarlarından biri" olacağını ifade ederek, şunları kaydetti: "Yeni otoyol 377 kilometre olacak ve bağlantı yolları 46 kilometreyi bulacak. Projeyle trafik kazaları ve yakıt tüketimi azalacak. İstanbul-Bursa arası 1 saate, İstanbul-İzmir arası da 3,5 saate inecek. Güzergah boyunca yeni yatırımlar ve iş gücü oluşacak. Her birey dolaylı da olsa projeden etkilenecek. Projenin çevresel ve sosyal etkilerine büyük önem veriyoruz. Bu yönde bir yıldır çalışmalarımızı sürdürüyoruz."

"Olumlu ve olumsuz etkileri, bizler için çok önemli"

Prof. Dr. Cem Avcı da projenin çevresel ve sosyal etkilerine değinirken, inşaat ve işletme çalışmalarında detaylı şekilde incelemelerini sürdürdüklerini belirtti.

Avcı, bu doğrultuda projeyle ilgili herkesin fikirlerine önem verdiklerini vurgulayarak, "Projenin çevreye ve sosyal yaşama olumlu ve olumsuz etkileri, bizler için çok önemli. Söz konusu ilk proje, 1997 yılında Çevre ve Orman Bakanlığı yönetmeliği kapsamına alındı ve muafiyet kararı çıktı. Birçok aşaması olan bu projede ilk olarak ön eleme çalışması yapıldı. Çevreye ve sosyal yaşama etkileri belirleme çalışmaları sürüyor" diye konuştu.

"Yönetim planı halka sunulacak"

Proje konusunda halkın ne düşündüğünün kendileri için önemli olduğunu ifade eden Avcı, şöyle devam etti: "Tüm çalışmalar sonunda ÇSED Raporu hazırlanacak. Ardından hazırlanacak yönetim planı yeniden halka sunulacak. Sonra da nihai rapor çıkarılacak. Bu şekilde yönetim planı uygulanacak ve gözetim sürecine gidilecek. Fiziksel çevre, su kaynakları, toprak ve havanın projeye etkileri gözlemlenecek. Bunun yanında kültürel miras dikkate alınacak. İnsana yönelik her şey bu projede yer alacak. Mevcut arazilerin yerlerinde değişmeler olacak. Yerel zenginliklerin projeye etkisi incelenecek. Uzun soluklu, yoğun bir inşaat nedeniyle bazı rahatsızlıklarımız olacak. Birçok yerde dolgu ve hafriyat söz konusu olacak. Kaza ve acil durumlar için önlemler alacağız. İnsan dışında, hayvan ve bitki örtüsünün de projeden nasıl etkileneceğini araştıracağız."

Konuşmaların ardından soru cevap bölümünde katılımcılar, projeyle ilgili
düşünce, şikayet, öneri ve beklentilerini ilgililere iletti.

AA