İzmir ve Manisa’daki imar anayasasında son durum ne?
Milliyet Ege Gazetesi'nin yazarlarından olan Mustafa Yılmaz, bugünkü yazısında İzmir ve Manisa’yı ilgilendiren imar anayasasından bahsetti. İşte Yılmaz'ın o yazısı...
İzmir ve Manisa’yı ilgilendiren kentin ‘İmar Anayasası’ olarak nitelendirilen 1/100 binlik imar planları 31 Aralık 2015 tarihine kadar askıdaydı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yaptığı ve iki gün önce askı süresi dolan planlar böylece kesinleşmiş oldu. Ama çok sayıda itiraz da yapıldı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere ilçe belediyelerinin büyük bölümü planların çeşitli bölümlerine itirazda bulundu.
Bu itirazlar da değerlendirilerek önümüzdeki aylarda karar bağlanacak.
***
Yürürlüğe giren planlarda bazı özel parsellere özel imar ayrıcalıkları tanındığı görülüyor.
Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi’nin açtığı dava dilekçesinde bu durum şöyle açıklanıyor:
“Bazı kişi ve kurumlara rant aktarmaya yönelik spekülatif, noktasal müdahalelerin, değişikliklerin yapıldığı dolayısıyla açıkça ayrıcalıklı imar hakkı tanındığı görülüyor. Balçova, Karabağlar ve Karşıyaka’da belirli parsellere bu yöntemle rant sağlanıyor.
Balçova-Karabağlar ilçe sınırında, Uzundere’nin batısında, Balçova sınırları içinde orman alanları yapılaşmaya açılıyor.
Ayrıca Balçova İçme Suyu Barajı Korumu Havzası sınırları içindeki tek bir parsele yönelik değişiklik yapılarak bu alana da imar izin veriliyor.
Karşıyaka sırtlarında, onaylı alt ölçekli planlarda rekreasyon alanı olarak belirlenmiş bir bölgede, tek bir parselde kişiye özel çıkar sağlamaya yönelik yapılmış olan düzenleme de benzer bir rant artışı getiriliyor.”
***
Karşıyaka’da Bostanlı Barajı yakınında 650 bin ve yine Karşıyaka’da iki ayrı bölgede 2 milyon ve 1.5 milyon metrekarelik alanlara ayrıcalıklı imar hakkı tanınmış.
Yani sadece Karşıyaka’da imara açılan alanların toplamı 4.2 milyon metrekareyi buluyor. Bu da yaklaşık 10 fuar kadar büyüklüğe eşit bir alan demek.
Bu kadar da değil. Balçova İçme Suyu Barajı Koruma Havzası sınırları içinde de ayrıcalıklı imar uygulaması var.
Baraj koruma havzasında tam 180 bin metrekarelik alan yapılan imar plan değişikliği ile imara açılıyor.
Bu alanların baraj havzasında olması ise olayın vahametini daha da arttırıyor.
***
Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi’nin söz konusu planlarda parsel bazında yapılan imar uygulamalarına karşı daha önce açılmış bir davası zaten vardı.
Şimdi yeniden gündeme getirilen ve askı süresi dolan planlarla ilgili de yeni bir dava süreci başlayacak.
Şehir Plancıları Odası İzmir Şube Başkanı Özlem Şenyol, daha önce olduğu gibi yeni ayrıcalıklı imar uygulamalarıyla ilgili dava açacaklarını belirterek şu bilgileri verdi:
“Planların askı süresi doldu. Büyük ölçekli planlarda noktasal bazı yerlerle ilgili imar değişiklikleri düşündürücüdür.
Ayrıca bu imar değişikliklerinin içme suyu ve tarımda sulama amacıyla kullanılan barajların su kaynakları çevresinde, su toplama havzaları ile su rezerv alanları etrafında olması ise kesinlikle kabul edilemez bir durumdur.”
****
Parsel bazında imar değişiklikleri her zaman kafalarda kuşkulara neden olur. Çoğu zaman da rant iddialarını gündeme getirir.
O yüzden de zaten planlama ilkelerine göre ille de imar plan değişikliği yapılacaksa çok daha büyük ölçüde yapılmalıdır.
Böylece bu değişiklikle oluşacak rant bir kişiye değil, o bölgede kamunun tüm kesimlerine gider.
Ama ne yazık ki Türkiye’de işler böyle yürümüyor. Karar verici mekanizmalar parsel bazındaki imar plan değişikliklerini çok seviyor ve sık sık da uygulamaya geçiriyor.
Milliyet Ege/ Mustafa Yılmaz