06 / 05 / 2024

İzmir'deki deprem riski İstanbul'dan da yüksek! Prof. Dr. Sözbilir'den korkutan açıklama! 

İzmir'deki deprem riski İstanbul'dan da yüksek! Prof. Dr. Sözbilir'den korkutan açıklama! 

Prof. Dr. Hasan Sözbilir, İzmir’de çoğu ilçenin fay hattı üzerinde olduğuna dikkat çekerek, "İzmir'deki deprem riski İstanbul'dan da yüksek" dedi. İşte Sözbilir'in o açıklaması...



6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen ve 'asrın felaketi' şeklinde nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından, deprem uzmanlarından peş peşe uyarılar gelmeye devam ediyor. 

Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Genel Jeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Türkiye'de fay hatları üzerine yer alan yerleşim yerlerine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. 

İlkses Gazetesi'nden Tunay Afyon'un haberine göre; Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Ege Denizi ve çevre şehirlerde bulunan fay hatları sebebiyle İzmir’deki deprem tehlikesinin İstanbul’dan daha fazla olduğuna dikkat çekti. Sözbilir,  tarihsel verilere göre İzmir’de ortalama 300 senede bir yıkıcı deprem meydana geldiğinin altını çizdi. 

İzmir deki deprem riski İstanbul dan da yüksek! Prof. Dr. Sözbilir den korkutan açıklama! 

Prof. Dr. Hasan Sözbilir, son 100 senede henüz İzmir’de, yerleşim yerlerinden geçen fay hatları üzerinde önemli bir yıkıcı deprem gelişmemesine karşın, zmir ilçelerinin önemli bir bölümünün diri faylar üzerinde olduğunu söyledi. 

İzmir’in denize kıyısı olduğundan Ege Denizi altında da yıkıcı deprem meydana getirme potansiyeli olan çok sayıda fayın yer aldığını aktaran Sözbilir, "Bu sebeple  İzmir  ilinin İstanbul’a göre deprem tehlikesi daha fazladır. Benzer olarak, gerek Aydın, Balıkesir, Denizli, Manisa, Afyon, Muğla, Çanakkale ve gerekse de Adana, Bingöl, Hatay gibi şehirlerin deprem tehlikesi İstanbul’dan daha fazladır. Özellikle, depremden sonra ayakta kalması gereken ve yoğun nüfusun barındığı okul, hastane, askeri kışla gibi binaların yakın gelecekte deprem üretmesi beklenen diri fay hatları üzerinde ollması sakıncalıdır" diye konuştu. 

Sözbilir, Türkiye Diri Fay Haritasına göre, İzmir ilini doğrudan etkileyebilecek çok sayıda fay olduğuna dikkat çekti ve "İzmir il sınırlarında 17 adet fayın yanı sıra, komşu il sınırları içinde ve Ege Denizi altında olduğu halde İzmir'i etkileyebilecek fay sayısı 30 civarındadır. Tarihsel deprem kataloglarına bakıldığına İzmir'in ortalama 300 senede bir yıkıcı deprem geçirdiği anlaşılmaktadır. Tarihsel kayıtlar son yıkıcı depremin 1688 yılında meydana geldiğini ve bu depremde binlerce insanın hayatını kaybettiğini göstermektedir" ifadelerini kullandı. 

İzmir deki deprem riski İstanbul dan da yüksek! Prof. Dr. Sözbilir den korkutan açıklama! 

Son senelerde İzmir Fayları için kendileri tarafından çalışma yapıldığına vurgu yapan Prof. Dr. Hasan Sözbilir, yapılan çalışmalarda, bazı faylar üzerinde yeteri düzeyde sismik enerjinin biriktiğinin görüldüğünü, biriken enerjinin yüksek olması sebebiyle İzmir’de depreme hazırlık konularına öncelik verilmesi gerektiğini söyledi. 

"Bu konuda öncelikle toplumun bilinçlendirilmesi, başta AFAD ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olmak üzere yerel yönetimler ve İzmir’de bulunan yerel üniversitelerin katkılarıyla tehlike azaltma çalışmalarının olması gereken hızda yürütülmesi için birlikte hareket edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Halihazırda gerek il düzeyinde AFAD-İRAP ve gerekse de Türkiye ölçeğinde TARAP gibi tehlike azaltma çalışmaları devam etmektedir" diye konuşan Sözbilir, Kahramanmaraş merkezli depremlerde Doğu Anadolu Fayı’nın 500 km uzunluğundaki bir fay hattı boyunca yeryüzünü parçaladığını, gelişmiş ülkelerde fay üzerindeki bu fiziksel hareketin vereceği zarardan korunmak için, yakın gelecekte deprem üretmesi beklenen fay hatları boyunca Fay Sakınım Bandı (Faya Tampon Bölge) çizildiğini anımsattı. 

İzmir’in dışında Türkiye ölçeğinde içinden fay geçen il, ilçe ve köylerde mevcut yapı stokunun belirli bir kısmının fay hatları üzerinde olduğunu yineleyen Sözbilir, konuya ilişkin açıklamasını "Bunun böyle olmasının en büyük nedeni, özellikle 2000 yılı ve öncesinde bir yeri imara açarken jeolojik/jeoteknik etüt yapma zorunluluğu bulunmamasıdır. Yani 2000 yılı öncesindeki imar haritalarına yakın gelecekte deprem üretme potansiyeli olan fay hatlarını işlememişiz. Bu nedenle bugün mevcut bina stokumuzun bir kısmı fay hatları üzerinde bulunuyor ve bu fay deprem ürettiğinde, o bölgeden zeminden kaynaklanan hasarlar yanında fay üzerinde olmamızdan dolayı da can ve mal kaybı yaşanabiliyor" diyerek tamamladı.  

Renault'nun son dakika Nisan 2024 fiyatları şaşırttı! Dacia Duster'dan bile ucuza Captur fırsatı!

Altın fiyatları bugün ne kadar? Çeyrek altın kaç lira? Harem altın fiyatları 24 Nisan 2024

Yabancılara konut satışı son 34 ayın en düşüğünde! 


Geri Dön