İzmir'deki Hisar Cami 2010 Haziran'da ibadete açılacak!
Hisar Camisi'nde restorasyon çalışmalarının yüzde 60 oranında tamamlandığı bildirildi
İzmir'in ibadete açık en eski camilerinden olan Hisar Camisi'nde restorasyon çalışmalarının yüzde 60 oranında
tamamlandığı ve caminin 2010 yılı Haziran ayında ibadete açılmasının planlandığı bildirildi.
İzmir Vakıflar Bölge Müdürü Muzaffer Ataseven, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1597-1598 yıllarında Aydınoğulları'ndan Özdemir oğlu Yakup Bey tarafından inşa edilen Hisar Camisi'nin çeşitli dönemlerde onarımdan geçirildiğini, yapının 1938 yılında kubbe ve ayaklarının tamir gördüğünü ve en son onarımın da 1985 yılında yapıldığını söyledi. Caminin minaresinin 1927 yılındaki depremde zarar gördüğünü, 2003 yılında da onarıldığını belirten Ataseven, Hisar Camisi'nin İzmir için son derece önemli bir cami olduğunu ve kente gelen bütün turistlerin ilk uğrak yeri konumunda bulunduğunu ifade etti.
Caminin önemli dini gün ve gecelerde dolup taştığını, bu nedenle 2009 yılı başında onarım için çalışmalara başlandığını belirten Ataseven, şunları söyledi:
"İzmir'in gözbebeği olan Hisar Camisi'nin restorasyon ihalesi 2009 yılı Mart ayında tamamlandı, ihaleyi kazanan firmayla 15 Mayısta sözleşme imzalandı. Firmanın hazırladığı çalışma programına göre 2009 yılı sonuna kadar yüzde 40'lık işin tamamlanması planlanıyordu, ancak şu anda yüzde 60'lar seviyesine gelindi. Projedeki bitim tarihinden önce 2010 yılı Haziran ayında camiyle cemaati yeniden buluşturmak istiyoruz. Restorasyon çalışmaları sırasında ortaya çıkan bazı durumlardan dolayı restorasyon projelerinde değişikliklere gidildi, plan tadilatları hazırlandı ve proje değişikliklerini İzmir Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu'na sunacağız. Restorasyon çalışmalarının nasıl yapılacağına kurul karar veriyor. İş durmadı, aynı hızla devam ediyor, restorasyon çalışmalar normal şekilde devam ediyor. Kurul'da akademisyenler var, ilettiğimiz projeyi inceliyor, onaylıyor ve neyin
nasıl yapılacağına karar veriyor, onaylanan projeyle biz iş yapıyoruz. Ancak firmadan ilave süre talebi gelmedi, gecikmeler Kurul tarafından kaynaklanırsa süre uzatımı verilebilir. Ancak Haziran ayında camiyi ibadete açabileceğimizi sanıyorum."
-"HAVA GAZI BORULARI VE ESKİ SAAT BULUNDU"-
Eski eserlerin restorasyonundaki mantığın, orijinali sağlam şekilde kullanmak, orijinal yapıyı bozmamak, bozulan yerlerin tamiratını yapmak olduğunu belirten Ataseven, Hisar Camisi'nin sonradan yapılan eklentilerinin
kaldırıldığını söyledi. Orijinal yapının sadece bozulan yerlerinin restorasyonunun yapıldığını belirten Ataseven, şunları söyledi:
"Vatandaşlar, restorasyondan her şeyi sıfır, yeni yapılmış bina bekliyorlar. Kullanılabilen her şey kullanılıyor. Yıkılan, dökülen, çürüye yerler varsa, orijinalini bozmadan restorasyon tamamlanıyor. Eski ve yeni birbirinden farklı olur. Restorasyon yerleri ilk yerden farklı olacak, restorasyonun mantığı bu. Son restorasyon ve ilk restorasyon arasındaki farkın görülmesi gerekir, bu da dönemselliği ifade eder.
Tadilat çalışmalarında ilginç bulgular da elde edildi. Caminin 1800'lü yıllarda hava gazıyla aydınlatıldığını öğrendik. Mihrabın sağında, solunda, ayrıca caminin bazı yerlerinde hava gazı borularını, raspa çalışmaları sırasında ortaya çıkardık. Hava gazı borularının önlerinde avize askı yerleri varmış, ama sonradan borular kapatılmış. Ayrıca caminin arkasında bir depoda eski bir saat bulduk, koruma altına aldık. Mihrabın sağında ve solunda bulunan sütunce diye tabir edilen küçük sütunların boyalardan arındırılması için yapılan raspa
çalışmalarında, bu sütunların caminin girişinde bulunan iki ana sütuna benzetildiğini ortaya çıkardık. Yaklaşık 100 yıl önce yapılan tadilat çalışmaları sırasında bu sütunlar dışarıdaki ana sütunlara benzetilmiş, bunu ortaya çıkardık."
Muzaffer Ataseven, caminin restorasyon çalışmaları bitirildikten sonra ön tarafta bulunan dükkanların da restore edileceğini söyledi. Bu dükkanların ikisinin şahıslara ait olduğunu, diğerlerinin caminin malı olduğunu belirten Ataseven, bu dükkanların da caminin açılışına yetiştirileceğini dile getirdi.
-"CAMİNİN DIŞ AVLUSU ELDEN GEÇİRİLMELİ" -
Hisar Camisi'nin dış avlusunda 2 şadırvan bulunduğunu, şadırvanların etrafının boşaltılması durumunda restorasyonun ve caminin daha net şekilde ortaya çıkacağını belirten Ataseven, şöyle devam etti:
"Asıl mesele caminin en dış havlusu. Buranın yeniden ele alınması gerekir. İzmir Büyükşehir ve Konak Belediyesi ile ortak bir çalışma yapılması lazım. Caminin giriş kapısının sağında ve solunda iki büyük şadırvan var, mülkiyeti bize ait. Şadırvanların etrafıysa belediyeye, Hazine'ye ait. El birliğiyle caminin dışını da daha iyi koruyacak ve gösterecek şekilde dizayn edelim. Vakıflar Genel Müdürlüğü ve İzmir Vakıflar Bölge Müdürlüğü olarak çalışmalara destek verebiliriz. Caminin restorasyonu yapılacak, ama görülmeyecek Konunun çözümünü bekliyoruz. Belediye başkanlarının bu durumu değerlendirmelerini istiyoruz."
-HİSAR CAMİSİ-
Hisar Camisi, ortada merkezi büyük kubbeli ve iki yanda ikişer kubbeli plan tipindedir. Merkezi kubbe, sekiz adet daha geniş ve kalın olan taşıyıcı özelliğe sahip yapı elemanı olan fil ayağının üzerinde oturmaktadır. İkinci son cemaat yerinin olduğu bölüm beş adet kubbeye sahiptir. Son cemaat yeriyse revaklarla dışa açılmış ve yedi kubbelidir. Yapı güney ve batı cephelerinden payanda kemerleri ve payanda duvarlarıyla desteklenmiştir. Ana mekanın ilk giriş kısmı beş, yan mekanlarıysa ikişer kubbeyle örtülüdür. Esas ana mekan tromplu bir kubbeyle örtülüdür. Kubbe kasnağında 16 pencere vardır. Konsollara oturtulan bir balkon, kubbenin kasnağını çevirir. Kubbe sistemini taşıyan kemerler kuzey ve güneyde iki, doğu ve batıda birer yarım sütun üzerine oturur. Sütun başlıkları Korint tarzındadır. Yapı içinde zengin bir alçı süsleme programı bulunmaktadır.
Mihrapta, mahfilde, sütun başlıklarında, duvar yüzeylerinde, pencerelerde, kemerlerde, kubbe içinde ve kubbeye geçiş sütunlarında kullanılan alçı süslemeler döneminin süsleme özelliklerini yansıtmaktadır. Alçı süslemelerde Barok, Rokoko ve Neoklasik üslupların iri, taşkın kabartmalı motifleri yer almaktadır. İkinci son cemaat yeri üzerindeki mahfil, ortada ve iki uçta geniş barok kıvrımlı konsollarla ama mekana doğru uzamaktadır."
AA