20 / 02 / 2025

İzmir'in iki ilçesi için deprem raporu; Binaların yüzde 35'inin yıkılma ihtimali yüksek!

İzmir'in iki ilçesi için deprem raporu; Binaların yüzde 35'inin yıkılma ihtimali yüksek!

İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Bengi Atak, Bornova ve Bayraklı’da yapılan envanter çalışmaları sonucunda 2 ilçedeki binaların yüzde 35'inin yıkılma ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi.


Türkiye'nin 3. büyük şehri olan İzmir'de, binaların çoğunluğunun, deprem riski teşkil ettiği açıkladı. Konu ile ilgili olarak paylaşılan detaylara göre İzmir'de 117 kişinin yaşamını yitirdiği 30 Ekim 2020 depreminden sonra İnşaat Mühendisleri Odası (İMO)  İzmir  Şubesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kentteki yapı stokunun envanterini çıkarmak amacıyla yapılan çalışmalar sürüyor. 

Paylaşılan bilgilere göre söz konusu depremde en çok yıkımın gerçekleştiği  Bornova ve Bayraklı ilçelerinde yapılan envanter çalışmaları sonucunda 2 ilçedeki 60 bin binanın yüzde 35'i, 'Depreme dayanıksız olma ihtimali yüksek' şeklinde tespit edildi. 

Konu ile ilgili olarak paylaşılan detaylara göre İzmir'de 950 bin 490 binanın bulunduğunu kaydeden İMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Bengi Atak, "İzmir'in depreme dayanıksız binalar için bakanlık ve belediye çeşitli rakamlar zikretti. İzmir'deki yapı stokunun yüzde 70’lik kısmının soru işareti taşıdığı biliniyor" ifadelerini kullandı.

'ÖNCELİKLİ OLARAK İLERİ ANALİZ EDİLMESİ GEREKEN GRUPTA'

30 Ekim 2020 tarihinde Samos'ta meydana gelen, İzmir'i etkileyen depremde kentte 12 yapının yıkıldığını anımsatan Atak, "İzmir merkezli bir deprem yaşandığında yapılarımızın ne kadarının dayanabileceğini anlayabilmek için envanter çalışmaları yapıyoruz. 30 Ekim depreminden en fazla Bornova ve Bayraklı etkilendiği için envanter çalışmaları ilk olarak söz konusu bu 2 ilçede başladı. 

İzmir in iki ilçesi için deprem raporu; Binaların yüzde 35 inin yıkılma ihtimali yüksek!

Yapı stoku toplam 60 bin olan bu iki ilçede yapılan envanter çalışmalarında yapıların yüzde 35'inin depreme dayanıksız olma ihtimali yüksek ve en öncelikli olarak ileri analiz edilmesi gereken grupta bulunduğunu belirtebiliriz.
 
Bu öncelikli binaların arasında 2000 yılı öncesinde yapılmış olan binaların oranı diğerlerine göre daha fazla, bu da 1999 yılındaki depremden sonra sonra hazır betonun zorunlu olması, deprem yönetmeliği revizyonları gibi yapılan köklü değişikliklerden kaynaklanıyor olabilir.

Envanter çalışmaları bir önceliklendirme çalışması, dolayısıyla elimizdeki bütçeyle doğru yerden, doğru işleri yaparak en fazla sayıdaki binayı korumak amaçlanıyor" dedi.


'BÜYÜK BİR FİKİR ELDE ETMİŞ OLACAĞIZ'

Yaptığı açıklamada Karşıyaka'da da envanter çalışmalarının başlaması için geçen ay belediye meclisinde karar alındığını dile getiren Atak, "Karşıyaka'da yaklaşık olarak 23 bin yapı var. Envanter çalışmalarına yakın zamanda başlanarak, bu sene içerisinde biteceğini düşünüyorum. 

Envanter çalışmalarına başlamış olduğumuz  ilçelerdeki yapılar karakteristik ve yıkıma maruz kalması en çok beklenen bölgede. Karşıyaka'dan sonra Konak'ta da envanter çalışmaları tamamlandığında İzmir geneline dair büyük bir fikir elde etmiş olacağız. Her ilçeyi tek tek tamamlamayı beklemeden bu veriyle İzmir'e dair de bir şey söyleyebilir hale geleceğiz" dedi.


'BİNANIN TAŞIYICI SİSTEMİNDE DEĞİŞİKLİK YAPMAK, CİNAYETLE EŞ DEĞER TUTULMALI'


İzmir'de imar barışı ile affedilen bina sayısının bilinmediğine değinen Atak, "İmar Barışı'ndan yararlanan binaların mutlaka kontrol edilmesi gerekiyor. Bu binaların yüksek ihtimalle riskli çıkacağını söylemek çok da yanlış olmaz.

Çünkü bina tasarlanıp üretilirken belirli bir yük taşıyacağı varsayımıyla üretiliyor. Yapıya ekleme, taşıyıcı sistem daha güçlü hale getirmeden yapılırsa riskli çıkma olasılığı çok yüksek" diye konuştu.

İzmir in iki ilçesi için deprem raporu; Binaların yüzde 35 inin yıkılma ihtimali yüksek!

Binaların periyodik olarak bakım ve onarımdan geçmesi gerektiğini kaydeden Atak, sözlerine şu şekilde devam etti:

"Araçların trafiğe çıkabilmesi için her sene muayeneye giriyor. Buna benzer biçimde yapılar da yasal prosedürlerle kontrol altına alınarak, 3-5 senede bir bakılabilir.

Yapılar dış etkiler sebebiyle durup dururken de zarar görebiliyor. İzmir'de nemli havadan, denizden dolayı sülfata dayanıklılığı olmayan betonlarda aşınmalar daha çok oluyor. O sebeple periydik kontroller kişilerin cahilce yaptıkları değişikliklerin önüne geçecek. Kat eklemeleri veya basit bir duvar tadilatı gibi görünen şeyler taşıyıcı sistemlere de büyük bir zarar verebiliyor. 

Pencereleri büyütmek, odaları arasındaki duvarları yıkmak ya da yapının kullanım amacını değiştirmek tek başına verilebilecek bir karar değil. Konut şeklinde kullanılmak üzere üretilmiş bir binayı dershaneye veya okula çevirmek yapının deprem performansını zayıflatıyor. Yapının taşıyıcı sisteminde değişiklik yapmak, cinayetle eş değer tutulmalı."


'İZMİR DEPREME HAZIR DEĞİL'

İzmir'in depreme hazır olmadığını dile getiren Atak, “Konu ile ilgili olarak atılan somut adımlar oldukça az. Kentsel dönüşüm ekonomik gücü yüksek olan kesimlerde yapılıyor. Örneğin depremden sonra Karşıyaka'da sahil evlerinde daha fazla dönüşüm oldu.

Esas ihtiyaç sahiplerinde bunu yapacak güç yok. Devlet kurumlarının da desteklemeye çok fazla niyeti yok. Yine unutma eğilimindeyiz. İzmir'deki envanter çalışmaları, Deprem Master Planı, çalıştaylar umut verici fakat  somuta dönüştüğü zaman daha doyurucu hale gelecek. 

Acil durum eylem planlarının hızlı biçimde ortaya koyulması gerekiyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, belediye, sivil toplum örgütleri, AFAD gibi kurumlar bu konuda aynı dili konuşmalı. İzmir'de yalnızca deprem değil, yoğun yağışları veya denizin kabarmasını afet şeklinde  hissediyoruz. 

Bu nedenle de  şehir bize daha hazırlıklı ve iş birliği halinde olmamız gerektiğini söylüyor. Çaba var fakat maalesef yeterli değil" diye konuştu.

 

TOKİ’nin 5 bin 812 TL taksitle konut kampanyası için başvurular yarın sona eriyor!

Milli emlak iki şehirde arazi ve lojman satıyor! Tarihler açıklandı

Gayrimenkul sektörü için dönüm noktası olacak! Türkiye'ye doğrudan yatırım için dev anlaşma yapıldı!


Geri Dön