İznik Gölü'nde yaklaşık bin 600 yıllık bazilika görüntülendi!
İznik Gölü'nde, kıyıdan yaklaşık 20 metre açıkta tesadüfen fark edilen Roma dönemine ait yaklaşık bin 600 yıllık bazilika ilk kez görüntülendi. UÜ Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin konu ile ilgili açıklama yaptı...
Bursa Büyükşehir Belediyesinin İznik'te başlattığı "Tarihi Kültürel Mirası Tespit ve Havadan Fotoğraflama Çalışmaları" sırasında çekilen görüntülerde tesadüfen fark edilen bazilikanın, M.S 740 depremindeki çökmenin etkisiyle göl sularına gömüldüğü tahmin ediliyor.
Uludağ Üniversitesi (UÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin, yaptığı açıklamada, İznik ve çevresindeki hava çekimlerinden elde edilen fotoğraflarda, "Senato Sarayı" olarak tanımlanan alanın 500 metre doğusunda, göl kıyısından 20 metre açıkta anıtsal yapı kalıntısının fark edildiğini belirtti.
Doğu-batı doğrultusunda uzanan yapıya ilişkin havadan detaylı görüntüleme çalışmaları yapıldığını anlatan Şahin, "Hristiyanlıkta bazilika olarak adlandırılan yapı kompleksinin su altında bulunduğunu tespit ettik. Suyun yaklaşık 2 metre aşağısında çökmüş şekilde bir bazilikanın olduğu ortaya çıktı. Bazilika, bugüne kadar bilinmeyen bir yapıt. Tesadüfen de olsa keşfedilerek tekrar ortaya çıkarılmış oldu" diye konuştu.
Yapının M.S. 4'üncü yüzyıl civarında inşa edildiğini düşündüklerini ifade eden Prof. Dr. Şahin, "İznik çok ciddi depremler geçirmiş, Bu depremlerden en büyüğü 740'larda olan deprem. Öyle tahmin ediyoruz ki 740 depreminde bina yıkıldı ve yıkılmanın yanı sıra göl kıyılarında da 1999 depreminde Gölcük'te olduğu gibi bir çökme söz konusu oldu ve bu çökme neticesinde kilise tamamen yıkılarak gölün içerisine gömüldü. Bugüne kadar keşfedilmeyi bekliyordu" dedi.
Su altı müzesi olabilir
Prof. Dr. Şahin, alanda yapılacak su altı araştırmaları ile temizlik çalışmalarınnın yapıyı tamamen açığa çıkartacağını anlattı.
Yapının zemin malzemesinin ne olduğunu söylemenin henüz mümkün olmadığına işaret eden Prof. Dr. Şahin, "Burası bir su altı müzesi haline getirilebilecek bir potansiyele sahip" dedi.
Prof. Dr. Şahin, kalıntıların bulunduğu alanın birinci derece arkeolojik sit kapsamına alınarak bölgenin dalışa yasak hale getirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
AA