İzocam, enerji verimli şehirlere olan ihtiyacı vurguladı!
İzocam, Dünya Şehircilik Günü’nde daha çok enerji tasarrufu için Kentsel Dönüşümün gerekliliğini ve bunun Türkiye için bir fırsat olduğunun altını çiziyor. İzocam Genel Müdür Yardımcısı Doruk Özcan,binaların bütününe uygulanan ısı yalıtımının ülke ekonomisine katkı sağlayacağını ifade etti...
İzocam Genel Müdür Yardımcısı Doruk Özcan, Dünya Şehircilik Günü’nde yeni yapılan konut ve hizmet binalarının Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği'ne, 2020’de yürürlüğe girecek olan EKB’ye uygun ve enerji etkin şekilde inşa edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Sürdürülebilir bina yaklaşımları dâhilinde Multi Konfor Binalara duyulan ihtiyacın da öneminden bahsediyor.
İzocam Genel Müdür Yardımcısı Doruk Özcan, ısı kazanç ve kayıplarıyla beraber tesisatı da içine alacak şekilde binanın tümüne uygulanan doğru yalıtımın hem hane hem de ülke ekonomisine büyük ölçüde fayda sağlayacağını aktardı.
Doruk Özcan, şu anda geçerli olan BEP Yönetmeliği’nin çok sıkı uygulanması ve izlenmesi gerektiğini belirterek şu konuşmaları yaptı:
“Türkiye Cumhuriyeti, 1/CP.19 ve 1.CP/20 sayılı kararlar uyarınca, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesinin (BMİDÇS) 2. maddesinde yer alan temel hedefini sağlamaya yönelik olarak beyan edilen ulusal katkısı (NDC) ve yürütülmesi öngörülen plan politikalar” ve hazırlanmakta olan “Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı”nın çıktıları da hem dünyamız için hem de ülke ekonomisi için enerji verimli bina ihtiyacını kanıtlar nitelikte... Özellikle NDC beyanında yeni yapılan konut ve hizmet binalarının Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği'ne uygun ‘enerji etkin’ olarak inşa edilmesi gerekliliği vurgulanıyor. Ayrıca, NDC’de yer alan hedeflere ulaşılması için yeşil bina ve sıfıra yakın enerjili ev tasarımlarının yaygınlaştırılması ile enerji ihtiyacının minimuma indirilmesinin öneminin altı çiziliyor. İşte bunları gerçekleştirebilmek için yalıtım ve tasarımdan uygulamaya yenilikçi sürdürülebilir yaklaşımlar devreye giriyor.
Sürdürülebilir bina yaklaşımının başında ise kalın yalıtım uygulamaları geliyor. Türkiye’de kullanılan malzeme kalınlığı ortalama 4–5 santimetre iken, aynı malzemenin Avrupa ülkelerinde 20–30 santimetre ve üzerinde değişen kalınlıklarda uygulandığına değinen Özcan, “Yalıtım kalınlıklarıyla ilgili henüz etkin bir denetim olmamasına rağmen, “BEP (Binalarda Enerji Performansı) Yönetmeliği” ile binalarda ve tesisatta yalıtımın önemi artıyor, uygulamalar yayılıyor ve yüksek kalınlıklar daha çok gündeme geliyor. BEP ile birlikte önümüzdeki 10 yılda mevcut binalarda da enerji verimliliği önlemleri ile yalıtım seviyelerinin artacağını, sektöre ve ülkemize büyük katkıları olacağını düşünüyoruz. BEP ülkemiz için kuşkusuz son derece önemli bir adım. Ancak BEP’in tüm detaylarının ve denetim mekanizmalarının, tüm işlerliği devreye sokularak uygulanması büyük önem taşıyor. Bu yönetmelikte geliştirilmesi gereken hususların tekrar gözden geçirilerek bir an önce tamamlanması gerekir” diye konuştu.
Enerji verimliliği açısından kentsel dönüşümün büyük bir fırsat olduğunu söyleyen Doruk Özcan, ülkemizin sağlıklı çevre ortamına sahip olabilmesi için kentsel dönüşümün doğru değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Kentsel dönüşümde konu binaların enerji tüketimlerinin daha fazla sınırlandırılması; AB’nin 2020 hedefleri gibi Türkiye’nin de İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı ve Enerji Verimliliği Strateji Belgesindeki hedeflerini destekleyecek, yenilikçi uygulamaların yaygınlaşmasını sağlayacak. Avrupa Parlamentosu yayımlanan Binalarda Enerji Performansı direktiflerine göre 31 Aralık 2020 tarihinden itibaren bütün yeni binalar sıfıra yakın enerjili bina olacak. Kentsel dönüşüm uygulanırken yakın gelecekteki bu hedefin de göz önünde bulundurulması gerekiyor.”
Bu kapsamda Özcan, Ocak 2020’de yürürlüğe girmesi beklenen Binalarda Enerji Performans Yönetmeliği’ni de değerlendirdi. Özcan, “Yeni inşa edilen binalar için Enerji Kimlik Belgesi (EKB) alınmasını şu an zorunlu. Binaların ne kadar enerji harcadığını gösteren EKB aynı zamanda binanın enerji sınıfını da belirliyor. EKB alacak binaların A, B ve C sınıfı performansına yükselebilmeleri için en etkin yol ise ısı yalıtımından geçiyor. Özellikle konut kiralarken ya da konut alım-satımlarında bu belge etkin rol oynayacak. EKB için henüz ısı yalıtımı olmayan binaların ise konusunda uzman firmalarla çalışmaları gerekiyor. Bu noktada doğru malzeme seçiminin de en az uygulamanın kendisi kadar önemli olduğunu unutmamak lazım.
Diğer taraftan, İzocam; sürdürülebilir bina çözümleri kapsamında yapılarda etkin olmayan, eski, konforsuz teknolojilerin yerine yüksek etkinlikte, yeni, konforlu teknoloji barındıran, enerji ihtiyacını ve kullanımını en aza indirgemek için Multi Konfor Binalara ve bu binalarda kullanılabilecek yeni ürünlere odaklanmaktadır: “Sıfıra yakın enerjili ev kavramından türemiş ve biyo iklimsel tasarımı hedefleyen, sürdürülebilir, ekolojik, ekonomik ve sosyal etmenleri göz önünde bulunduran ‘Multi Konfor Binalar’, yüksek enerji tasarrufuyla birlikte azami ısıl konforu sunuyor. Kusursuz akustik ve görsel konfor, kaliteli iç ortam havası, yangın korunumu ve güvenliği sağlayan, hem iç mekânlarda hem de dış mekânlarda son derece esnek tasarım çözümleri barındırabilen Multi Konfor Binalar; en az % 90 enerji tasarrufu hedefliyor. Bu binalar, Türkiye gibi enerjisinin dörtte üçünden fazlasını ithal etmekte olan ülkelerde dış kaynaklara bağımlılığın azalmasında etkin rol oynuyor.”