04 / 11 / 2024

İzocam kalın yalıtıma bir kez daha dikkat çekiyor!

İzocam kalın yalıtıma bir kez daha dikkat çekiyor!

İzocam Dünya Konut Günü’nde Multi Konfor Evler ile kalın yalıtıma bir kez daha dikkat çekiyor





Yalıtım kalınlıkları, konutların daha konforlu yaşam alanlarına dönüşmeleri için temel gereklilikler arasında yer alıyor. Yalıtım malzemesinin kalın uygulanması sistemdeki diğer maliyetleri yükseltmeden, tasarrufun orantılı bir şekilde artırılmasını sağlıyor. İzocam Genel Müdürü Nuri Bulut, Dünya Konut Günü’nde kalın yalıtım uygulamalarının önemini bir kez daha hatırlatarak yalıtımın bölgelere göre farklı uygulamalarına hassasiyetle uyulması gerektiğinin altını çiziyor.


Yalıtım ürünlerinin çeşitliliği ve kullanım detayları konusunda ülkemiz son derece ileri olmasına rağmen yalıtım kalınlıklarının yetersiz olması nedeniyle yapılan yatırımlar etkili sonuçlar vermiyor. Bu nedenle ülkemiz yalıtım sektöründe şu an üzerine dikkat çekilmesi gereken öncelikli konu "yalıtım kalınlığı" olarak karşımıza çıkıyor. Dünya Konut Günü’nde yalıtım kalınlıklarına değinen İzocam Genel Müdürü Nuri Bulut, “yalıtım konusunda yapılan en büyük hata, ince ve kalitesiz yalıtım malzemesi kullanılıyor olması... Daha kalın yalıtım malzemeleri kullanılması yalıtım için yapılan yatırımdan azami fayda ve verim elde etme olanağı tanıyor” dedi.

 

Yalıtımın uzman kişilerce yapılmasının istenen sonuca ulaşmada büyük yeri olduğunu söyleyen Nuri Bulut, yalıtım kalınlıklarının bölgelere göre de değişiklik göstermesi gerektiğini de anlattı. “Ülkemiz 2015 yılında enerji hammaddeleri ithalatına yaklaşık 38 milyar dolar ödedi. Son 11 yılda enerji ithalatımızın ülke ekonomisine bedeli 464 milyar dolar ve tükettiğimiz enerjinin yaklaşık dörtte üçünü dışarıdan ithal ediyoruz. Bununla birlikte Türkiye’de enerjinin yüzde 35’i konutlarda, yüzde 35-40’ı sanayide, geri kalanı araçlarda kullanılıyor. Dolayısıyla konutlarımızda yapacağımız enerji tasarrufu ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacaktır. Bu nedenle kalın yalıtımla enerji maliyetlerimizi düşürmeliyiz. Bunu yaparken de evlerimizin bulundukları iklimsel şartları, bölgeleri göz önünde bulundurmalıyız” dedi.


TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı, ülkemiz genelindeki yalıtım kalınlıklarını Derece Gün Sayısı temelli 4 farklı İklim Bölgesine bağlı olarak 5-10 santimetre olarak öngörüyor. Türkiye gibi farklı iklimlerin hüküm sürdüğü ülkelerde yalıtım kalınlıkları bölgelere göre de farklılık gösterebiliyor. Artvin’in Arhavi, Hopa gibi yüksek kesimlerde bulunan ilçelerinde yalıtım için öngörülen minimum kalınlık duvarlarda 6 cm seviyesindeyken, Bodrum ve Ayvalık gibi sahil kesimlerinde de duvarlarda asgari 6 cm kalınlıkta yalıtıma ihtiyaç olabiliyor. İzocam, doğru ve kalın yalıtımla tam bir koruma sağlanabileceğini ve daha konforlu evlere sahip olunabileceğini vurguluyor. 


Nuri Bulut “Binalarda meydana gelebilecek dolayısıyla müstakil olsun daire olsun hane halkını doğrudan etkileyecek istenmeyen durumlara karşı en iyi çözüm TS-825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı kapsamında tüm dış duvarların çepeçevre İzocam Manto Dış Cephe Yalıtım Sistemleri ile yalıtılması… Yalıtım, yapı elemanlarının geniş sıcaklık aralığında çalışmasını ve dolayısıyla ısıl gerilmelerle oluşabilecek hasarları da önlemiş olacaktır. Daha çok enerji tasarrufu sağlamak ve daha iyi iç ortam şartlarına ulaşmak için mevsim koşullarına uygun olarak yapılan kalın yalıtımın mutlaka yönetmelikler doğrultusunda, hatta bu yönetmeliklerin belirlediği rakamların üzerinde uygulanması gerekir” dedi.


2017 yılına kadar tüm konutların Enerji Kimlik Belgesine sahip olması gerektiğini ve bu durumun enerji ithalatında gözle görülür bir azalma sağlayacağını vurgulayan Nuri Bulut, yalıtımın sürdürülebilirlik üzerindeki olumlu etkisine de dikkat çekiyor. “Türkiye zengin yenilenebilir enerji kaynaklarının varlığı ve bugüne kadar değerlendirilmemiş enerji verimliliği potansiyeliyle düşük karbon ekonomisinin en önde gelen ülkeleri arasında yer alabilir. Konutlarda enerji verimliliğine yönelik yapılan yalıtım gibi uygulamalar bu alanda salım azaltım hedefine uygun mekanizmalarla hızla ilerleyebilir. Küresel ısınma ve sera gazının etkilerini azaltmak için öncelikle atmosfere ve çevreye verdiğimiz zararı en aza indirmeliyiz. Bireyler, kurumlar, sektörler ve sanayi karbon ayak izini azaltmalı… En önemlisi de enerjide tasarruf etmemiz ve bunun için de evlerden başlayarak temiz enerji kullanmalıyız. Yalıtımın önemi de bu noktada tüm etkileyiciliğiyle çıkıyor karşımıza… Yazın serinlemek için kullanılan klima kış aylarında ise ısınmak için kullanılan doğalgaz ile sağlanan ortamları uzun süreli kılmak ancak yalıtımla olabilir. Bu nedenle binaları enerji tasarruflu hale getirmeli, enerjiyi verimli kullanmalı, yaşam tarzımızı ve davranışlarımızı değiştirmeliyiz” dedi.


Enerji tasarrufuna katkı sağlayan enerji verimli binaların hem ekonomiye hem de çevreye azımsanmayacak ölçekte faydası bulunuyor. Pasif ev kavramından türemiş ve biyo iklimsel tasarımı hedefleyen, sürdürülebilir, ekolojik, ekonomik ve sosyal etmenleri göz önünde bulunduran Multi Konfor Binalar, yüksek enerji tasarrufuyla birlikte azami ısıl konfor sunuyor. Kusursuz akustik ve görsel konfor, kaliteli iç ortam havası, yangın korunumu ve güvenliği sağlayan, hem iç mekânlarda hem de dış mekanlarda son derece esnek tasarım çözümleri barındırabilen Multi Konfor Binalar ise en az % 90 enerji tasarrufu hedefliyor.


Klasik ya da modern tasarımlı ahşap, tuğla, betonarme sistemlerle yapılmış Multi Konfor Binalar, konut, ofis binası, okul, jimnastik salonu gibi pek çok değişik amaca hizmet etmek için tasarlanmış olabileceği gibi, yeni yapılarda veya yenilenecek projelerde de uygulanabiliyor. Bu nedenle Multi Konfor Binalar Tasarımı, sürdürülebilir yapıların geliştirilmesi İzocam stratejilerinin merkezinde yer alıyor. Kentsel Dönüşüm projeleri, ülkemiz enerji verimliliğinin geleceği için de önemli bir araç olarak önemli bir fırsat sunuyor. İzocam, projelerini farklılaştırmak isteyenlere, Multi Konfor Binalara yönelik tasarım ve teknik desteğini uzman kadrolarıyla veriyor.

Bulut “Şu anda geçerli olan BEP Yönetmeliği’nin çok sıkı uygulanması ve izlenmesi gerekmektedir. Bunun için gerekli olan ve şu anda revize edilen program binaların sertifikasyonu, karnelerinin verilmesi, ısı kayıplarının doğru hesaplanması gibi detayları içeren bütünleşik bir programdır. Isı kazançları ve ısı kayıplarıyla beraber tesisatı da içine alacak şekilde binanın tümüne doğru bir yalıtım uygulanması ülkemiz için büyük öneme sahiptir. Yalıtım temelden çatıya başlayan ve tesisatlarda devam eden teknik bir işlemdir. Tabii ki yatayda ve dikeyde daireler arasındaki yalıtım da kesinlikle göz ardı edilmemelidir”diyor.


Geri Dön