İztuzu Plajı'nda son durum!
Dünyanın en güzel sahili özelleşmesin Muğla Dalyan’da bulunan İztuzu sahilinin adını bugüne kadar hep güzelliği, bakirliği, dünyanın en iyileri arasına girmesiyle duyduk..
Dünyanın en güzel sahili özelleşmesin Muğla Dalyan’da bulunan İztuzu sahilinin adını bugüne kadar hep güzelliği, bakirliği, dünyanın en iyileri arasına girmesiyle duyduk. Ancak son haftalarda İztuzu ‘özel şirkete devredilmesi’ ve buna karşı ‘24 saat nöbet tutan’ çevrecilerle anılır oldu. Meseleyi yerinde araştırdık. İztuzu sahilinde nöbet tutanlarla konuştuk. Nöbet şimdilik bitti ancak sorun hâlâ devam ediyor.
Gecenin karanlığı iyiden iyiye çökmüş. Poyrazın yarattığı ayaz iliklere kadar işliyor. Yanan karaağaçların başında ısınmaya çalışan Oktay Bulut, “Neden buradasınız?” sorusunu “Uyku tutmuyor” sözcükleriyle yanıtlıyor.
Tıpkı yanan ateşin başındaki onlarcası gibi aynı sebepten İztuzu sahilinde nöbet tutmaya gelmiş Dalyanlı Bulut. Bir doğa harikası bölgenin işletmesinin özelleştirilmesine karşı olduğu ve sahili sahipsiz bırakmamak için...
Aslında her şey iki yıl önce Belediyeler Kanunu’ndaki değişiklikle başladı. Muğla, büyükşehir olduktan sonra bazı özel alanların işletme hakkı valiliklere devredildi.
İztuzu’nun yönetimi yerel belediyenin elinden alındı.
Bölge sakinleri buna itiraz etti. Özel şirketin sahile bir gece ansızın girmesine engel oldu. Bir daha bu durumun tekrarlanmaması için de nöbete başladı.
İztuzu sahili, 4.5 kilometre kesintisiz bir hilal şeklinde uzanıyor Ege kıyısında. Altın rengi kumu, masmavi denizi ile bir doğa harikası. Ancak İztuzu’nu özel kılan sadece bu görsel güzellik değil. Aynı zamanda caretta caretta türü denizkaplumbağalarının Türkiye sahillerinde yumurtladığı sayılı sahillerden biri.
15 YILDIR BELEDİYEDE
Plajdaki yaralı kaplumbağalar bakıma alınıyor.
Yumurtadan çıktığı sahili kilometrelerce yol kat ettikten onlarca yıl sonra içgüdüleriyle bulan bu deniz canlıları her yıl mucizevi olayı tekrarlıyor İztuzu’nda. İlkbaharın son günlerinde binlercesi kumlara yumurtalarını bırakıyor. Yavrular yaz ortasında gömülü kumlardan çıkarak denize ulaşıyor. Şanslı olan binlerce yavrudan biri hayata tutunuyor... İztuzu Plajı’nı son 15 yıldır Dalyan Belediyesi işletiyordu. Dalyan, yeni kanunla birlikte artık Ortaca Belediyesi’ne bağlı bir mahalle oldu. Bu nedenle plajı son dönemde Ortaca Belediyesi işletiyordu. İşletmede kasıt şu: 4.5 kilometrelik sahilin iki ucunda baraka büfeler var. Şemsiyeler, şezlonglar, tuvaletler, duşlar, sağlık kabinleri bulunuyor. Plaja gidenlerden belli miktarda para da alınıyor. İztuzu’nda denize girenlerin sayısı yılda yaklaşık 300 bin. Yıllık ciro ise yaklaşık 3.5 milyon lira. İşte asıl mühim mesele de burada başlıyor...
KARARI BEKLEMEDEN KUMSALA İNDİLER
Direnişin son gecesi...
Dalbel’in eski müdürü Barış Sünger de direnişteydi.
İztuzu Plajı, 15 yıl önce Dalyan Belediyesi’ne geçti. Belediye, iştiraki Dalbel aracılığıyla plajı işletti. Dalbel’in sözleşmesi 31 Aralık 2013’te bitti. Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Haziran 2014’te Ortaca Kaymakamlığı’na bir yazı yazarak belediyenin plajı tahliye etmesini istedi. Muğla Valiliği ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın desteklediği MUÇEV adındaki bir şirketle İztuzu sahilinin işletme hakkı için protokol yapıldı. Yıllık 600 bin lira karşılığında... MUÇEV de yeni bir protokolle DALÇEV A.Ş. adında başka bir şirkete aynı bölgenin işletme hakkını bu kez yıllığı 1 milyon 50 bin lira karşılığında devretti. Ancak yapılan işlemler için sekiz ayrı dava açıldı... DALÇEV, 29 Aralık gecesi, yasak olmasına rağmen kumsala araçlarla girdi. Traktörle kulübelerin bulunduğu plaja jeneratör sokmak istedi. Ancak Dalyanlılar buna karşı çıktı. O geceden sonra nöbet başladı.
DEVLET ZARARA UĞRATILDI
Ortaca Belediyesi’nin vekili Dalyanlı avukat Berna Babaoğlu Ulutaş, tedbir kararı olmasına rağmen şirketin usulsüzce bir gece yarısı sahile girmeye çalıştığını belirtti. Ulutaş, “Yapılan işlemlerin çoğu sorunlu. Açık bir ihale süreci yürümedi. Şirketler arası devir işlemlerinde devlet yaklaşık 500 bin lira zarara uğratıldı. MUÇEV işletme hakkını DALÇEV’e devrederken kazandığı para devletin olabilirdi. Bu kazanç kime ait?” diyerek sahilin özelleştirilmesine karşı olmalarının sebebini şöyle anlattı: “Özel şirketin burayı koruyacağını düşünmüyoruz. Verdiği parayı çıkarmaya çalışacak. Kazandığını da buraya harcamayacak. Caretta caretta’ların rehabilitasyonunu sağlayan DEKAMER’in elektriğini bile belediye kazandığı paradan ödüyordu. Özel şirket bunu neden yapsın?”
Maria Jonker: Hollandalıyım. Dalyan’a ilk kez 1994’te geldim. Burayı çok sevdim. 5.5 yıldır artık eşimle birlikte burada yaşıyoruz. Çok güzel bir kasaba. Harika doğası var. Her şirket kazanmak ister. Türkiye’nin tüm kıyılarında binalar var. Doğa bozuldu. Dalyan öyle değil. Bina yok. Doğa halen bozulmadı. İztuzu’nun zenginliği de buradan geliyor. Haftada bir gün kurduğumuz ‘Dalyanlılar’ platformu üyeleri ile İztuzu sahilinde ve Dalyan’daki kanallarda temizlik yapıyoruz. Dalbel bize destek oluyor. Özel şirket olmaz. Burayı çok seviyoruz. Özelleşmesini istemiyoruz.
Tanyel Süzer: Eğitimciyim. Kaş’ta yaşıyorum. Buraya otostop çekerek geldim. Özelleşmeye karşıyım. Destek olmak için geldim. Buraya bir denizyıldızı bırakacağım. Çünkü buradaki dayanışma bir denizyıldızı hikâyesine benziyor.
Oktay Bulut: Doğma büyüme Dalyanlıyım. Geceleri uyku tutmuyor. Uyuyamıyorum. Çocukluğumuz bu sahillerde geçti. Geceleri kaplumbağaların üzerine binerdik, bizi denize kadar taşırdı. Buranın özelleşmesini istemiyoruz. Ben ayrıca Dalyan Spor Kulübü’nün de başkanıyım. Belediye bizim kulübe her yıl sponsor oluyor. Sponsorluk için aldığımız parayla 18 öğrenci okutuyoruz. Eğer belediye burayı işletemezse bu sponsorluk da biter. Ortada kulüp de kalmaz...
DİRENİŞ ŞİMDİLİK BİTTİ
29 Aralık gecesi başlayan çadır nöbeti 9 Ocak’ta ‘şimdilik’ son buldu. Avukat Berna Ulutaş, “Mahkeme tarafından verilen ihtiyati tedbir kararını hiçe saymışlardı. Tebliğ edilmediğini söylüyorlardı. Şu anda tebliğ edildi. Artık bu mahkeme kararına uymak durumundalar. Ancak bu, bir ara karar. Tehlike geçmiş değil” diyor.
AÇIK İHALE YAPILACAK
İztuzu’nda başlayan nöbetin sona ermesinin sebeplerinden biri de Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’nin açıklamaları oldu. Son günlerde olay olan İztuzu Plajı’na ilişkin açık ihale yapılacağını söyleyen Güllüce, sahillerin koruma altında ve sahipsiz kalmaması gerektiğini düşündüklerini, aksi takdirde çok farklı amaçlarla kullanılan alanlara dönüştüğünü ifade etti.
Serkan Ocak-Hürriyet