Japonya depreminin dolaylı hasar boyutu henüz ortaya çıkmadı!

Aviva Sigorta Genel Müdürü Ertan Fırat ile Japonya'da yaşanan felaketin dünya sigorta pazarına etkisi üzerine sohbet ediyoruz... Ertan Fırat, ilginç bir tespitte bulunuyor. Depremin, sigorta sektörü üzerinde yol açtığı dolaylı hasar.

Japonya'da yaşanan felaket dünyanın birçok ülkesinde, farklı sektörlere çok ciddi darbe vurdu. Bunların başında da elektronik sektörü geliyor. Dünyanın dev firmalarının birçok ara malını Japonya'dan tedarik ettiği düşünüldüğünde, bu şirkederin yaşadığı zararın boyutunu tahmin etmek sanırım çok da zor değil.

Bu noktada Ertan Fırat, kar kaybı sigortasına değiniyor. Japonya'da yerleşik olmayan şirketlerin depremden ciddi etkilenip, kar kaybına uğradıklarını belirten Fırat, "Sigorta sektörünün bu gibi durumlara yönelik özel kar kaybı sigortaları var. Bizler bu gibi durumlara, 'dolaylı hasar yaratan riskler' diyoruz. Düşünün, dünyanın herhangi bir yerinde üretim hattına sahipsiniz. Bir mal üretiyorsunuz ama malın ana girdisini sağlayan şirket, Japonya'da ve tek sağlayıcı. O şirket olmadan da sizin buradaki fabrikanız faaliyet gösteremiyor. Haliyle, Japonya'daki depremden direk etkileniyorsunuz. Buna yönelik sigorta poliçeniz varsa, sigorta sektörü oluşan kar kaybınızı ödüyor" diyor.

Ertan Fırat, önümüzdeki günlerde Japonya depreminin bu çeşit yan etkilerinin ortaya çıkmaya başlayacağını ve bu durumdan dünya sigorta pazarının ciddi etkileneceğini' söylüyor. Fırat, "İş durması dediğiniz zaman; bu hem Japonya'daki hem de Japonya dışındaki ülkeler için önemli bir konu. Eğer, bu riske yönelik şirkeüer sigorta yaptırmışsa ki, dünyanın büyük şirketleri bu tür risklere karşı sigorta teminatı alırlar, elbette bunun sigorta sektörü üzerine getireceği ciddi bir yük olacaktır" şeklinde konuşuyor.

Sohbetimiz sırasında Ertan Fırat'a, nükleer tesislerin neden sigortalanmadığını da soruyorum... Nükleer risklerin kesin olarak sigorta kapsamı dışında olduğunun altını çizen Fırat, şu açıklamaları yapıyor: "Çünkü, etki alanı çok büyüktür. Ölçebilme, yönetebilme kapasiteniz sınırlıdır. Biz sigortacıların bir şeyi yönetebiliyor olmamız için, ölçebiliyor olmamız lazım. Yani, tahmin edebilmeliyiz. Nükleer riskin tahmin boyutunun nereye gideceğini ölçemiyoruz. Bir de çok fazla örneği yok. Tekstil fabrikasındaki veya elektronik tesisteki riski yönetmek çok kolay. Neden Çünkü, milyonlarca var. Nükleer tesis öyle değil. O yüzden de sigorta kapsamına alınmıyor."

'İtiraf edeyim, önce zararın boyutunu düşündüm'

Ertan Fırat'a, sohbetimiz sırasında, "Japonya'daki deprem ve tsunami görüntülerini televizyondan canlı izlerken sigortacı olarak aklınızdan ilk ne geçti diye sordum... Cevabı, şöyle oldu:

"Önce insanlar adına kaygı duymamız gerekiyor ama itiraf edeyim, mesleğin doğal sonucu olarak, "burada ne kadar zarar oluşur' diye döşündüm. İlk aklıma o geldi. Maalesef ister istemez beyin öyle işliyor. Açıkçası, ben hasarın sigorta© açısından çok büyük olacağını düşündüm. Çünkü, bakıyorsunuz riskle çeşitli; deprem, ardından tsunami, nükleer tehlike."

Ekonomist