Ekonomi

Judith Slater: Türkiye ile 2020'de STA yapmakta kararlıyız!

Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu Slater, "Türkiye, AB Gümrük Birliği'nin bir parçası. Türkiye ile yaptığımız şey önemli ve aynı zamanda AB ile yaptığımız şeyle de bağlantılı." dedi.

Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu, Doğu Avrupa ve Orta Asya Ağı (EECAN) Ticaret Müsteşarı Judith Slater, Türkiye’nin, Gümrük Birliği'nin bir parçası olduğunu belirterek, “Türkiye ile yaptığımız şey önemli ve aynı zamanda Avrupa Birliği ile yaptığımız şeyle de bağlantılı. Türkiye ile 2020 yılı içerisinde Serbest Ticaret Anlaşması’nı yapmakta kararlıyız. Bu müzakereyi Avrupa Birliği ile yapılacak bir müzakereye paralel olarak yürüteceğiz.” dedi.

Slater, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Birleşik Krallık'ın, iki hafta önce Avrupa Birliği'nden ayrıldığını ve 2020 yılı boyunca sürecek geçiş dönemi içerisinde olduklarını söyledi. Slater, geçiş dönemi içerisinde çözmeleri gereken önemli şeylerin olduğunu ve bunlar içerisinde ilk ve en önemlisinin, Avrupa Birliği ile ticaret düzenlemelerinin şeklinin seyrine dair çözüme yönelik olacağını dile getirdi.

Blok olarak en büyük ticaret ortakları olan AB ile bir anlaşma üzerinde çalışacaklarını ve bunu 2020 yılı boyunca bitirmeyi taahhüt ettiklerini aktaran Slater, AB'den ayrılmanın bir sonucu olarak, artık bağımsız bir ticaret politikası uygulayabildiklerini ifade etti.

Slater, AB'nin bir parçasıyken yapamadıkları diğer ülkelerle de serbest ticaret anlaşmalarını müzakere etmeye çalışacaklarının altını çizerek, “Daha önce de belirttiğimiz üzere, önceliğimiz en büyük ticaret ortağımız ABD ve Avustralya, Yeni Zelanda, Japonya ve Türkiye'den yana.” diye konuştu.

"2020 içerisinde Serbest Ticaret Anlaşması’nı yapmakda kararlıyız"

Türkiye’nin, Gümrük Birliği'nin bir parçası olduğunu anımsatan Slater, “Türkiye ile yaptığımız şey önemli ve aynı zamanda Avrupa Birliği ile yaptığımız şeyle de bağlantılı. Türkiye ile 2020 yılı içerisinde Serbest Ticaret Anlaşması’nı yapmakta kararlıyız. Bu müzakereyi Avrupa Birliği ile yapılacak bir müzakereye paralel olarak yürüteceğiz.” şeklinde konuştu.

Slater, Türkiye ve İngiltere arasındaki ikili ticaret hacminin 17 milyar sterlin civarında olduğunu hatırlatarak, “Birkaç yıl önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eski Başbakan Theresa May'in hedef koyduğu 20 milyar dolarlık ticaret hacmini yakaladık. Dolayısıyla ticaret yukarı yönlü bir seyir izlemiştir.” açıklamasını yaptı.

Son 5-10 yılı içerisinde geçen yıllara göre ticaret hacminde küçük bir düşüş olduğuna dikkati çeken Slater, “Bu da lira ve küresel ekonomi göz önüne alındığında, Brexit sürecinden kaynaklanan belirsizlik düşünüldüğünde oldukça anlaşılabilir bir durum. Büyüme trendini yukarı yönlü devam ettireceğimize güvenimiz tam. Çok önemli sektörler var. İngiltere, teknoloji konusunda dünya lideri bir ülke. Teknoloji, birçok sektörü etkiliyor. Birleşik Krallık, teknolojinin gerçek bir kalbi. Çok yaratıcı bir ülkeyiz.” ifadelerini kullandı.

"İngiltere, Türkiye'nin en büyük ikinci ihracat pazarı" 

Slater, İngiltere ve Türkiye'nin güçlü bağları olduğunu ve birlikte çalışılan başka alanların ise savunma ve güvenlik olduğunu ifade ederek, üretim, sağlık hizmetleri alanlarında da daha fazla iş birliği yapmak istediklerini belirtti.

İngiltere’nin, Türkiye'nin en büyük ikinci ihracat pazarı olduğunu anımsatan Slater, “Türkiye, İngiltere'ye ihracat yapıyor. Otomotiv sektörü, o alandaki tedarik zincirinin her iki yönde de gitmesinin gerçekten büyük bir parçası. Birleşik Krallık'ta beyaz eşya ürünleri ve tekstil ürünleri çok fazla talep gören ürünler. Birçok sektörde iş birliğimiz var fakat teknoloji, bir şemsiye gibi. Bu şekilde bakmak önemli. Gelecekte, teknoloji bir sürü sektörü etkileyecektir. Teknoloji, ileride daha fazla çalışmak istediğimiz bir alan. Bu yüzden, Birleşik Krallık Teknoloji Konferansı'nı düzenliyoruz.” dedi.

Slater, Birleşik Krallık'ta teknoloji alanında yatırım yapmak isteyen Türk firmalar için fırsatlar olduğuna işaret ederek, “Birleşik Krallık'a gelen birçok Türk firmasını görüyoruz halihazırda. Birleşik Krallık, düşük vergi tabanına sahip olması nedeniyle fırsat barındırıyor.” şeklinde konuştu.

Birleşik Krallık'ın, girişim sermayesi, fon bulma, yetenekli iş gücü barındırması dolayısıyla da önemli bir merkez olduğuna değinen Slater, Birleşik Krallık'ta iyi çalışma düzenlemelerinin olduğunun bilgisini verdi.

"Türk işletmeler, 21. yüzyılda başarılı olmak için doğru zihniyete sahip” 

Slater, araştırma ve geliştirme alanlarında yatırım yapmak isteyenler için harika üniversitelerinin olduğunu ifade ederek, “En iyi 10 üniversite arasındaki 4 üniversite Birleşik Krallık'tan. İlk 100 üniversite arasında çok üniversitemiz var. İngiltere'de Türk girişimciler için gerçekten iyi bir ekosistem var.” diye konuştu.

Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre; iki ülke arasındaki ortaklıkların çeşitli modeller üzerinde güçlendirilebileceğine dikkati çeken Slater, “İşletmeler kendi başlarına bir araya gelebilir. Hükümetler, birey ve şirketleri bir araya getirebilir. Birkaç yıldır devam eden Newton - Katip Çelebi iş birliği projesi var. Her iki ülke de 10 milyonlarca dolar para yatırdı bu projeye. Bu proje kapsamında araştırmacılar bir araya geliyor. Araştırma daha sonra şirketlere dönüşüyor.” değerlendirmesinde bulundu. 

Slater, Türk firmaların, çok pozitif, girişimci, esnek yapıya sahip, çok çevik olduğuna ve farklı koşullara uyum sağlayabildiğine dikkati çekerek şunları ekledi:  “Türk işletmelerinin 21. yüzyılda başarılı olmak için zaten doğru zihniyete sahip olduğunu düşünüyorum. İlişkilerin ticaretten çok daha geniş olduğunu düşünüyorum ancak ticaret bunun büyük bir parçası. Artık Avrupa Birliği'nin dışındayız. Avrupa Birliği dışında olduğumuza göre, ilişkimizi daha da büyütmek için birçok fırsat olduğunu düşünüyorum. Ve bunu önümüzdeki yıllarda çok fazla yapmak için sabırsızlanıyoruz.”