Kadir Topbaş: 98 öncesi binaların depremden etkilenmesi yüzde 55!
Büyükçekmece merkezli depremi yerinde hisseden Başkan Topbaş, “Bir ikaz daha aldık. Korkunun ecele faydası yok, tedbir almak zorundayız. 1998 öncesi yapılan binaların olası bir depremde etkilenme oranı yüzde 55” dedi
Büyükçekmece Arıtma Tesisi Atıksu Tüneli İnşaatında incelemelerde bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, merkez üssü Büyükçekmece olan 3,8 büyüklüğündeki depremi yerinde yaşadı. Depremin hemen artından atıksu kolektörlerini basın mensuplarına tanıtan Başkan Kadir Topbaş, hissedilen depremi “ikaz” olarak değerlendirdi.
“Bir ikaz daha aldık. Korkunun ecele faydası yok, tedbir almak, tedbirli olmak zorundayız” diyen Kadir Topbaş, deprem riski taşıyan binaların dönüşüm sorununu çözmek zorunda olduklarını söyledi. Geleceğe daha sağlıklı gitmek adına kentsel dönüşüm çalışmaları başlattıklarını hatırlatan Başkan Topbaş, şöyle konuştu;
“Maalesef bu konuda siyaset yapılmasını arzu etmediğimiz halde yasanın iptal edilmesini isteyenler var. İşte deprem bir taraftan tehdit ediyor, bir taraftan da 'yasalar iptal edilsin' deniyor. Bu yapılar, bunları dinleyenlerin iktidarda olduğu dönemde yapıldı. Şimdi de 'bırakın' diyorlar. Büyük bir deprem veya sıkıntı olur da, insanlar hayatlarını kaybederse belki 'siyasi geleceğimiz olur' diye düşünenler, korku ve zafiyetler üzerine siyaset yapanlar var. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ifade ettiği gibi, 'Siyasi hayatımıza da mal olacağını bilerek dahi olsa dönüşümü yapacağız.' Hiç bir insanın hayatının risk altında olmasını arzu etmiyoruz. Çıkan yasayla, halkımızla birlikte tüm Türkiye'de bu çarpık yapılanmayı yenilemek için adımlar atabiliriz.”
Yerinde dönüşüm esas…
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, belediyeler ve halkla beraber yerinden dönüşümle şehirlerin yeniden inşa edebileceğini vurgulayan Topbaş, Hükümetin Van ve Erciş depreminden sonra 8 ayda 18 bin binanın yapımını tamamladığını hatırlattı. İstanbul'un da yenilenebileceğine dikkat çeken Başkan Kadir Topbaş, yapılan yanlış bir binanın başkalarının hayatına da mal olabileceğinin altını çizerek, şunları kaydetti;
“İstanbul'da olası büyük bir depremin Türkiye'yi nasıl sarsacağını tahmin ediyoruz ve uzmanlar söylüyor. Bunların bize uyarı nitelikli olmasını diliyoruz. Depremin zamanını bilemiyoruz, büyük depremlerden bahsediliyor. Zamanında doğru adım atılmadığı için bugün sıkıntı yaşanıyor. Galata-Pera bölgesinde 100 yıl önce yapılan yapılar var. Taşıyıcı sistemlerine müdahale edilmemişse olası büyük depremlerde ancak yüzde 2,5'u etkilenebiliyor. Ama bizim yaptığımız, 1998 öncesi yapılan binaların olası bir depremde etkilenme oranı yüzde 55. Nasıl binalar yapmışız, niye doğru yapmamışız, niye teknik hizmet almamışız, niçin malzemeyi doğru kullanmamışız? Bizler beraberce yıkarsak, insaflı ve doğru yıkarız, ama deprem yıkarsa bizi de hayatımızı da insafsızca yıkar. Beraberce akılla, mantıkla, bilgiyle çözüm bulur ve bu endişelerden şehirlerimizi ve ülkemizi koruruz.”
Hayatımızı korumak için daha fazla hassasiyet…
Şili’nin başkenti Santiago’da 9 büyüklüğünde depreme dayanıklı yapılar yapıldığını ve ziyareti sırasında 7,4 büyüklüğündeki depremin sadece bir kaç büyük apartmanda cam çatlaklarına neden olduğunu gördüğünü anlatan Kadir Topbaş, “Demek ki, insanoğlu bilgiyi ve ilmi doğru kullandığı zaman, teknik ve teknolojiye dikkat ettiği zaman deprem riski ortadan kalkar ve sıkıntı yaşanmaz. Bir teknik adam olarak söyleyeyim. Bir kibrit kutusu düşünün, binanın taşıyıcı sistemlerini doğru yapmışsanız, herhangi sıvılaşan bir zemin üzerinde bile olsa, hiç kırılmadan, üst üste düşmeden zar gibi bir tarafa düşer ve bina insanları ezmez. Bu başarılabilir. O takdirde bina yan yatsa bile problem olmaz” diye konuştu.
Maliyetine katlanılırsa her zemine bina yapılabileceğini belirten Başkan Topbaş, bu konuda, bilgi, ilim ve tekniğe saygı göstermenin ve dikkat etmenin önemine işaret etti. Kadir Topbaş, “Çeker mi çeker... Bir kat daha yapabilir miyiz’ diye, bu işi bilmeyen, sıradan insanların eline bırakılan yapılar, üç beş kuruş artırıldığı zaman bir iki sıra daha tuğla döneyim sonra üzerine devam ederim anlayışıyla çıkan yapılar, hayatımızı tehdit eder hale geldi. 3-5 kuruşumuzu ve ziynetimizi en muhkem yerlere kilitliyoruz, hayatımızı korurken de aynı hassasiyetin çok daha fazlasını göstermemiz gerekiyor. Daha etkin hareket etmek zorundayız'' ifadelerini kullandı.
İBB