Kadir Topbaş'tan Ertuğrul Günay'a cevap: Silueti bozan yapıları çok parası olan yıksın!
İstanbulun siluetini bozan yapılarla ilgili Kültür ve Turizm Bakam Ertuğrul Günaym Belediyenin yerinde olsam bu yapıları yıkarım çıkışma İBB Başkaıı Kadir Topbaştan yanıt geldi
Topbaş “Mevcut yapıların değeri ortada. Çok paranız olursa silueti bozan yapılar için önce ruhsatları iptal edersiniz, sonra yıkarsınız. Ardından da mülk sahiplerine zararını ödersiniz. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da bütçesi fazla sanırım” diyerek bu öneriye karşı çıkıyor. Başbakan Erdoğan’ın seçim döneminde ortaya attığı Çılgın projesi yatırımların merkezinde daha uzun yıllar İstanbul’un olacağını kanıtladı. Rakamlar da zaten bu durumu doğruluyor. İstanbul’a son sekiz yılda 22 milyar liralık kısmı ulaşıma olmak üzere 46 milyar TL yatırım gerçekleşti. Bu yıl belediyenin 19.5 milyar TL’lik bütçesinden yatırıma ayrılan tutar ise 7 milyar TL. Türkiye ekonomisinin yüzde 43’ü, sanayinin yüzde 35’i, ihracatın yüzde 60 İstanbul’dan gerçekleşiyor. Rakamları bir kenara bırakırsak İstanbul dünyanın iki kıta üzerindeki tek şehri. Bu özelliğiyle dünyanın en etkili şehirlerinden biri olarak da gösterilen İstanbul’un son günlerde silüeti temel gündemlerinden biri. Ekonomist’e verdiği röportajda İstanbul’un siluetini bozan tüm yapılann yıkılması gerektiğini söyleyen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, topu büyükşehir belediyesine atarak ruhsatları iptal etmesi gerektiğini dile getirmişti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a hem bakanın bu çıkışını ve hem de İstanbul’u sorduk. İşte yanıtları... Ekonomist: Siluet tartışmasıyla başlayacak olursak, Ertuğrul Günay belediyeyi sorumlu tuttu ve yerinizde olsa silueti bozan yapıları yıkacağını söyledi. Bu çıkışa cevabınız ne olur Kadir Topbaş: Bu ifadeyi rahat kullanırsınız ama mümkün mü değil mi ona bakmanız lazım gelir. Bir başkasının mülkiyet ve ruhsat haklarına müdahale edemezsiniz. Böyle bir şeyi söylemiş olmak için söyleyemezsiniz. Diyelim ki ruhsatları iptal ettik, sonra ne yapacaksınız İkinci bir adım olarak yıkacaksınız. Peki demokratik bir ülkede bu mümkün mü Bu rejim buna müsait değil bir kere. Hiçbir mümkünü yok yani Çok paranız varsa onu da yaparsınız. Ama İstanbul’un yapısal dokusunu bozan yapılar içinde Odakule'den tutun bütün Taksim’deki otelleri de buna dahil etmeniz gerekir. O nedenle ancak şu yapılabilir, mevcut yapılar ekonomik ömürlerini doldurduğunda ve yeniden inşaat yapmaya kalktıklarında ruhsat vermezsiniz. Bu da ne kadar yıl sonra gerçek olur, yapılar ortada. Durduk yere ruhsat iptalinde de. yapı sahiplerinin zararını tanzim etmek zorunda olursunuz. Bu yapıların değeri nedir Mevcut yapıların değerleri ortada, çok para... Dediğim gibi çok paranız olursa silueti bozan yapılar için ruhsatları iptal edersiniz, zararını da ödersiniz. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da bütçesi fazla sanırım ki bu öneriyi yapıyor. Bu sözlerin haksız olduğunu söyleyebilir miyiz Kişisel olarak baktığınızda bu yapılar sizi rahatsız etmiyor mu Tabii ki, yüksek yapılar da olmalı ama yerinde olması ve yapıyı bozmaması lazım. Ama ben şöyle de düşünüyorum, bir noktada kentin, dünya ile rekabetinin, ekonomik gücünün de göstergesi bu binalar aslında. İstanbul’un dokusunu bozan, yanlış binaların olduğunu da kabul ediyorum. Mesela Odakule Galata Kulesi’yle yarışıyor, Gökkafes gibi bir bina var. Tabii bunların olmaması lazım. Eski yaşam alanlarını etkileyen yapılar bunlar, fakat maalesef böyle. Yeni yapılarda ekleniyor bu görüntüye. Mesela Zeytinburnu’ndaki yapı ne olacak Siluetle ilgili İstanbul'un dijital maket çalışması yapılıyor. Bunun yanı sıra bir de 10 ilçeyi kapsayan topografik kodlamalar gerçekleştirildi. Bundan sonra sıkıntı ortaya çıkmayacaktır. İstanbul’un mega projelerinden biri 'Çılgın Proje'ye gelirsek, Belediye bu çalışmaların neresinde İstanbul’u ilgilendiren çok önemli bir proje. Başbakanımız seçim döneminde Türkiye vizyonunu anlatırken, İstanbul özelinde de bu projeyi ele aldı. Bütün çalışmalar bizim de bilgimiz dahilinde ilerliyor. Biz de bu konunun bir paydaşıyız. Özellikle Çılgın proje yani, Kanal İstanbul çalışmalarının yanı sıra mega projeler içinde, Galataport, Haydarpaşaport, Yassıada ve Sivri Ada düzenlemeleri, Taksim meydan düzenlemesi gibi konularda var. Kanal İstanbul, söylendi ve unutuldu gibi... Öyle olmadı mı, realize olma olasılığı sürüyor mu Kanal İstanbul’la ilgili çalışmalar yürüyor. Birkaç hafta önce başbakanla bir değerlendirme de yaptık. Burada şu an projeciler tarafından ön hazırlık yapılıyor. Sonrasında da detaylarına kavuşacak. Başbakan bu projeyi çok önemsiyor ve bir an önce tamamlanmasını istiyor. Bu nedenle de bizzat kendisi takip ediyor projeyi. Zamanlama nasıl Ana fikir ortaya çıktı. Esas olan bu. Bu fikrin realize olabilme olasılığının değerlendirilmesi ve şartlar değerlendirildi. Şimdi artık proje aşamasında. Yani detaylandırma ve netleşmesi sağlanıyor. Bu aşamadayız. Kaç kişilik bir ekip çalışıyor proje üzerinde şu an Daha özel bir değerlendirme ya-pıldığı için sınırlı sayıda çalışanlar var. Fakat bir adım sonrasında mimar, mühendis, şehir plancısı, çevreciler, biyolog ve sosyolog gibi binlerce teknik insanın bu proje üzerinde çalışması gerekecek. Peki projenin ne zaman start alacağını düşünüyorsunuz Yerel seçimlere kadar yol alınmış olur mu Bu proje çok önemli tabii. 2023’e varmadan bitirilmesi planlanıyor. Ama 2014 yılına kadar başlamış olur proje. 2012 için ön plana geçecek mega projeler içinde başka neler var Metroda önemli bir mesafeyi kat etme yolundayız. Otobüslerle ilgili vatandaş şikayetlerine göre iyileştirmeler yapılıyor. Sadece bu yıl bin 500 yeni otobüs katılacak ve 2013’te bütün otobüsler yenilenmiş olacak. Bunun dışında Çamlıca anten kulesiyle ilgili de Ulaştırma Bakanlığı ile çalışıyoruz. Bunun yanı sıra Haliç metro köprüsü ve Taksim’in yayalaştırılması projeleri çok önemli. Orada süreç nasıl ilerliyor Neden Taksim’de böyle bir çalışma yapılıyor Bir şeyi ihtiyaçtan yaparsınız, yoksa bir farklı anlayışların yansıması olarak değil. Biz bu projede etap etap ilerleyeceğiz. Adım adım bakılacak, çevreye kötü etkileşim yapmaması ve rutin kullanımı da etkilemeyecek bir çalışma yapılacak. Taksim projesinde ağaçlandırma yapılacak, kafeler olacak. Tarlabaşı’ndan gelen yol ise Talimhane'ye geldiğinde yer altına alınacak. Oteller bölgesi ve Taksim ile bütünleşecek. Bu kadar mega projeye karşılık belediyenin bütçesi nedir Son 8 yılda ise 46 milyar lira yatırım yaptık ve bunun 22 milyarı ulaşımla ilgiliydi. Bu yıl ise Büyükşehir Belediyesinin 19.5 milyar lira olan konsolide bütçesi içinde yatırımlara 7.5 milyar lira ayrıldı. Bir yılda yaptığımız yatırımlar kamu yatırımlarının yüzde 26'sını oluşturuyor. Bu kente önemli bir ekonomik hareketlilik sağlıyor. Bir diğer önemli konu da kentsel dönüşüm çalışmaları. İstanbul için 2B’de öne çıkacak ilçeler nereler Tabii kentsel dönüşümle ciddi bir kaynak elde edilecek. Aslında 2B’lerle ilgili çalışmada amaç, kaynak elde etme değil, vatandaşlar tarafından yıllardır kullanılan alanların çözüme kavuşturulması. Bir kere burada sıkıntıyı kaldırmak üzere çalışma yapmak üzere planlanmış bir çalışma. Yıllardır burada oturanlar da buranın bedelini ödeyecek tabii. Baktığınız da öne çıkan ilçeler belli, Beykoz başta olmak üzere Sarıyer, Çatalca, Çekmeköy Ümraniye ve kısmen Pendik gibi noktalar önde geliyor. HİZMET ÜRETEN ŞİRKETLER ÖZELLEŞMEYECEK İDO’nun özelleştirilmesinin ardından İGDAŞ için de çalışmalara başladıkların ifade eden Kadir Topbaş BİT (Belediye iktisadi Teşekkülleri) özelleştirmeleri hakkında şöyle diyor: “Yasa bize belirli şirketlerin özelleşmesinde doğru bir kapı açmış durumda. Biz de acele etmek istemiyoruz. Şirketlerimizden bazılarında halka açılma bazılarında ise özelleşme yolunu seçeceğiz. Hizmet üreten şirketler özelleşmez. Belbim, Sağlık AŞ, Bimtaş gibi şirketler getirisi olmayan hizmet üreten şirketler bunlar. Bunların dışında. Satmayı veya halka açmayı düşündüğümüz şirketler açısından İGDAŞ’ta belli bir noktaya gelindi. İHE’de olabilir. Bunun dışında belediyenin tüm gayrimenkullerini bir çatı altında toplayıp değer oluşturmak ve halka açmak istiyoruz. Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı kurmak için SPK'dan izin çıktı. Burada da hazırlıklar sürüyor." Sibel Atik / EKONOMİST