Sektörel

Kalebodur'la Mimarlar Konuşuyor paneli Mıpım 2015'te gerçekleşti!

Global Ölçekte Fırsatlar ve Sınırlar başlıklı son paneli, Fransa’nın Cannes kentinde düzenlenen dünyanın en büyük gayrimenkul fuarı MIPIM’de gerçekleştirildi.

Türk mimarların uluslararası alanda daha etkin olması gerektiğinin savunulduğu panelde, kentin bir bütün olarak değerlendirilmesinin de mimari projeleri olumlu etkilediği vurgulandı. 


MIPIM 2015’te düzenlenen “Kalebodur’la Mimarlar Konuşuyor” paneline, konuşmacı olarak Türkiye’nin ünlü mimarları Tabanlıoğlu Mimarlık Yönetici Ortağı Melkan Gürsel Tabanlıoğlu, 


Öncüoğlu Mimarlık Ortağı ve Genel Müdürü Enis Öncüoğlu ve İki Design Kurucu Ortağı Murat Kader katıldı. ODTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celal Abdi Güzer’in yönettiği paneli, İstanbul Valisi Vasip Şahin, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hasan Tahsin Usta ve Türkiye Paris Büyükelçiliği yetkililerinin yanı sıra, uluslararası inşaat ve mimarlık firmalarının temsilcileri ilgiyle izledi. Mimarların, uluslararası ortamda daha yoğun şekilde olmalarını bekliyoruz


Prof. Dr. Celal Abdi Güzer, “Ekonomisi büyük ölçüde inşaata dayanan ve hızla gelişen bir Türkiye’de, neden Türkiye mimarlığı uluslararası ortama yeterince açılmıyor sorusu ortada kalıyor. Çünkü Türk mimarları, Türk firmaları aracılığıyla, Türkiye civarındaki coğrafyalarda varlık gösteriyorlar ve biz mimarların daha yoğun şekilde uluslararası ortamda olmalarını bekliyoruz” diyerek, sözü konuşmacılara bıraktı.Şehrin bir bütün olarak görülmesi, mimari projelerin daha düzgün olmasını sağlayacak


Panelde ilk sözü alan Melkan Gürsel Tabanlıoğlu, planlama yapılırken her şeyden önce bir şehri bir bütün olarak görmek gerektiğini vurgulayarak, ”Şehrin her metrekaresini de para kazanılacak bir alan olarak tanımlamamak lazım” dedi. En büyük sorunlardan birinin şehrin bazı değerlerinin korunmaması olduğunu ifade eden Tabanlıoğlu, “Bazı değerleri korumalıyız ki, onun yanına eklenenler de daha değerli bir hale gelsin. Çünkü şehir sonuçta bir bütündür. Her bir metrekaresi bir proje olduğu zaman orası daha değerli olmuyor. Şehrin yeşil alanlara da, kültürel alanlara da ihtiyacı var. Yani bir şehri bir ülkeyi bütün bir alan olarak görüp onun içinde tanımlamak, planlamayı ona göre yapmak, işverenleri de buna göre verilen izinlerle yönlendirmek, tabi ki mimari projelerin daha düzgün olmasını sağlayacaktır” diye konuştu. Olumsuz faktörlere rağmen uluslararası alanda çok sayıda ilişki gelişerek sürüyor



Türkiye’nin iki nedenle küresel ölçeğe açılmakta zorlandığını belirten mimar Enis Öncüoğlu da, “Birinci neden uluslararası ortamda etkili olabilecek yetişmiş personel sıkıntısı, ikincisi ise proje bütçelerinin yurtdışına göre çok düşük olması. Yatırımcıların birinci derece tasarım kaynağı ve yaklaşımı, proje bütçesi ile ilgili oluyor. Bu da hizmet kalitesini bir miktar etkiliyor ve düşürüyor. Ama buna rağmen uluslararası ortamda çok sayıda ilişkiyi geliştirerek sürdürmek ve ilerletmek mümkün olabiliyor.Türk mimarların kendini gösterebilmesi için uluslararası normlara göre proje üretmesi gerekiyor


Mimar Murat Kader ise paneli izleyenler arasında İstanbul Valisi, Beyoğlu Belediye Başkanı ve Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı ve Türk Büyükelçiliği temsilcilerinin bulunmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Geçen yıl burada bizi dinleyenler arasında, yöneticilerimiz yoktu. Ama bugün bakıyorum bizi burada dinliyorlar. Bizim sorunlarımızı dinleyip, geri döndüğümüz zaman işleri kolaylaştıracak neler yapılabileceğini düşünen bir erkanımız var. Bu bana gelecek için en büyük ümidi veriyor” dedi. Yeni yasaların önemli olduğuna dikkat çeken Murat Kader, “Yeni yasalar aslında bizim bu deneysel alanlarımızı bina ölçeğinden kent ölçeğine getirmeye başladı. 


Büyük mahalleler büyük nüfuslar yaratmaya başladık. Nerdeyse semt ölçeğinde mimari projeler yapıyoruz. Ama uluslararası arenada kendini gösterebilmek için Türk mimarlarının uluslararası standart ve normlara göre proje üretmesi gerekiyor” şeklinde konuştu. Kentsel dönüşüm ofislerinde, vatandaşın artık tasarım konuştuğuna değinen Kader, şunları söyledi: “Metrekare bir kenara bırakılıyor projenin oraya ne getirdiği, yeşil alan, sosyal donatı alanı konuşuluyor. Böylelikle herkes tasarımın ve mimarinin ne kadar önemli olduğunu anlamaya başlıyor.”


Mimar, sosyolog, yazar, gazeteci ve düşünürler ile bir araya gelerek toplumu ve mimarlığı yakından ilgilendiren konularda tartışma platformu oluşturmayı hedefleyen Kalebodur’un; MIPIM 2015’te düzenlediği panelin sonunda konuşmacılar, Türk mimarlığının uluslararası alanda temsil edilmesini sağlayan Kalebodur’a teşekkür etti.