Sektörel

Kamu binalarının risk durumu ölçülüyor!

Ülke genelinde 480 bin kamu binasının envanteri hazırlanıyor. Üniversitelerin desteğiyle üretilen modelde bir tabletle binalarda tahribata gerek kalmadan risk durumu tespit ediliyor.

İzmir’de yaşanan depremin ardından kentsel dönüşüm yeniden gündeme geldi. Türkiye'de 6.7 milyon riskli yapı için dönüşüm süreci hızla sürerken gözler kamu binalarına döndü. Binlerce kişinin eğitim gördüğü ya da çalıştığı yapılar için envanter çalışmasının yapıldığı kaydedildi. Hürriyet'ten Gülistan Alagöz'ün haberine göre; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, okul, hastane, üniversite, cezaevi, kamu hizmet binaları, karakol gibi tüm yapılar için bir ‘önceliklendirme’ çalışması yapıldığı ifade edildi. Çalışmanın amacı en hızlı şekilde deprem riskini ortadan kaldırmak. Peki bu çalışma nasıl yapılıyor? Kamu binalarının depreme yönelik detaylı incelemeye tabi tutulmadan hangisinin daha riskli olduğunun tespit edilmesi için kullanılan yöntemi Bakanlık yetkilileri şu şekilde açıkladı:

ADIM ADIM SÜREÇ

”2019 yılı içerisinde Hacettepe, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi’nden teknik destek alınarak binaların depreme karşı risklerinin sayısal olarak belirlenebildiği pratik bir ‘ölçme-değerlendirme -öncelik belirleme’ yöntemi geliştirildi. Bu yöntem pilot il Düzce’de uygulandı, elde edilen sonuçların değerlendirilmesi sonrası 2020 yılının ilk 3 ayı içerisinde web tabanlı iki ayrı yazılım (KAYES / web yazılımı ve veri giriş aplikasyonu) geliştirildi. Çalışma için ilk aşamada sahada görevli inşaat mühendisi ve mimar, belediyelerden de destek alarak bir tablet aracılığıyla süreci başlatıyor. Binanın yaşı, kat sayısı, zemin durumu başta olmak üzere onlarca sorunun cevabı sisteme giriliyor. Geliştirilen bu özel modelde her sorunun cevabının bir puan değeri var. Tüm sorular yanıtlanınca nihai puan çıkıyor. Bu puana göre de renklendirme yapılıyor. Kırmızı bina birinci öncelikli, turuncu bina ikinci öncelikli, yeşil bina üçüncü öncelikli yapı oluyor. 2. aşamada il müdürlüklerindeki ekipler bilgileri gözden geçiriyor. 3. aşamada ise bakanlıktaki ekipler verileri kontrol edip kayıt altına alıyor. Cumhurbaşkanlığı ile paylaşılıyor. İlgili bakanlık detaylı risk analizi sonrası yıkım ya da güçlendirme yapıyor. Yeterli altyapı yoksa Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan da destek alınıyor.”

67 İLDE YAPILIYOR

Pilot il Düzce’de başlayan çalışmalar 67 ile yayıldı. Burdur, Tunceli, Iğdır, Osmaniye, Kahramanmaraş, Hatay, Elazığ, Erzincan’da çalışmalarda sona gelinirken, aralarında İstanbul’un da olduğu 59 ilde ise çalışmalar hızla devam ediyor. Bu zamana kadar yaklaşık 5 bin kişilik kadroyla, 119 bin 578 kamu binasının verisi toplandı. Kamuya ait 480 bin yapıyı kapsayan envanter çalışmalarının 2021'de tamamlanması hedefleniyor.

TABLETLİ ANALİZİN FAYDASI NE?

Tüm kamu yapılarında risk tespiti yapmak için uzun bir zaman gerektiğinden bahseden yetkililer, “Türkiye’de ilk kez uygulanan bu model hem zaman kazandırıyor hem de gereksiz tahribatın önüne geçiyor. Aynı zamanda kamu kaynaklarının öncelikle hangi binalar için harcanması gerektiği de tespit ediliyor” dedi.

İZMİR’DE RİSK ÖLÇÜLÜYOR

Deprem gerçeğiyle yüzleşilen İzmir’de de kamu binalarının envanteri hazırlanıyor. Bölgeye çalışmalara başlanılması için 120 tablet yollandığından bahseden yetkililer, 5 bin 254 kamu binasına ait veri girişinin tamamlandığını, sahada veri toplama çalışmalarının devam ettiğini anlattı.

Bina risk tespit kılavuzu 10 soruda tüm detaylarıyla!

Son dakika: İstanbul'da alarm veren ilçeler!