Kanal İstanbul boğazın özgürlük projesidir!
TBMM Plan Bütçe Komisyonundaki görüşmelerde Kanal İstanbul Projesi hakkında açıklamalarda bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, projenin özgürlük projesi olduğunu dile getirdi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, TBMM Plan Bütçe Komisyonundaki görüşmelerde sorulan soruları yanıtladı. Sputniknews'te yer alan habere göre; Kurum burada yaptığı açıklamalarda Kanal İstanbul Projesi'ne yönelik eleştirileri de yanıtladı.
Kurum açıklamasında, "Kanal İstanbul'u kime sordunuz diyenlere cevabımız şu; milletimize sorduk. Yüzyılın en büyük, Cumhuriyet tarihinin en muazzam projesi Kanal İstanbul'u defalarca anlattım. Burada da anlattım. Yine anlatayım. Kanal İstanbul, Cumhurbaşkanımızın milletinin onayına sunduğu, milletin de onay verdiği büyük bir projedir. Kanal İstanbul, boğazımızın özgürlük projesidir. Yüzde 52'si yeşil alanlardan oluşan Türkiye'nin en çevreci şehircilik projesidir. Yapacağımız rezerv konutlarla İstanbul'u depreme hazırlayan büyük bir dönüşüm projesidir" ifadelerine yer verdi.
'Biz, Kanal İstanbul'da Cumhuriyet tarihinin en geniş katılımlı, en şeffaf ÇED sürecini yürüttük'
Bilim insanlarının Kanal İstanbul'a için olumsuz değerlendirmeleri olduğuna ilişkin iddialara ise Kurum, "Şu bilim insanlarını bile ayıran, ayrıştıran aklı artık terk edin. Biz, Kanal İstanbul'da Cumhuriyet tarihinin en geniş katılımlı, en şeffaf ÇED sürecini yürüttük. ÇED Raporunu da 200 bilim insanımızın katkılarıyla hazırladık. Deniz araştırmaları yaptık. Dalga, taşkın, su kalitesi, yer altı suyu, deprem ve tsunami modelleme çalışmalarını titizlikle yürüttük. 'Kanal İstanbul çevresine 1,5 milyon nüfus gelecek' yalanlarına hala devam ediyorsunuz. Projenin planlamasını biz yapıyoruz. Bizim böyle bir şeyden haberimiz yok. Hem ÇED'de hem de planlamamızda 500 bin nüfusu geçmiyoruz. Bu 500 bin nüfus da ilave nüfus değildir, çevrelerdeki ilçelerin dönüşümü için rezerv alanlardan oluşmaktadır" yanıtını verdi.
Kurum, açıklamasının devamında şunları söyledi:
Kanal İstanbul ile gündeme gelmeye çalışanların ne yazık ki bir tehdit dili kullandığına şahit oluyoruz. Bir bakıyorsunuz müteahhitler tehdit ediliyor, bir bakıyorsunuz devlet kurumları, bakanlık çalışanları, kurumların başındaki yöneticiler tehdit ediliyor, vatandaşlarımız tehdit ediliyor. Bu tehdit dilini kullananlar şunu çok iyi bilmelidir ki bu millet, bu tehditlere kulak asmaz, tehdit edenleri görüyor ve gereken cevabı da verecektir. Ben sadece, Yunus Emre'nin sözüyle yetiniyorum, 'İlla edep, İlla edep' diyorum. Yakmakla, yıkmakla, küfretmekle, tehdit etmekle muhalefet edilmez. Siz yıkmak dersiniz, biz yapmak deriz. Siz yıkarsınız, biz yaparız. Yakıp yıkanlar, yapmanın mutluluğunu, eser kazandırmanın gururunu, milleti memnun etmenin ne demek olduğunu bilmezler.
Kanal İstanbul Türkiye’ye yüzyıllarca gelir sağlayacak!