06 / 05 / 2024

Kanal İstanbul, Montrö Boğazlar Antlaşması'na aykırı değil!

Kanal İstanbul, Montrö Boğazlar Antlaşması'na aykırı değil!

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı Kanal İstanbul Projesi'nin, Montrö Boğazlar Antlaşması'na aykırı olup olmadığını uluslararası hukukun kalbi sayılan Cenevre kentinde araştırdık...



Başbakan Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı Kanal İstanbul Projesi'nin, Montrö Boğazlar Antlaşması'na aykırı olup olmadığını uluslararası hukukun kalbi sayılan Cenevre kentinde araştırdık. Kanal İstanbul Projesi ve Montrö'yü inceleyen dünyaca ünlü hukuk profesörleri Marcelo Kohen ve Pierre-Marie Dupuy meselenin hukuki yönüne noktayı koydu


*  'çılgın proje' Montrö Antlaşması'na aykın mı
Montrö Antlaşması'nın temel ilkesi Boğazlarda gidiş-geliş serbestliğini koruyarak Karadeniz-Marmara ulaşımını en iyi şekilde sağlamak. Türk hükümeti de bunu kolaylaştırmayı planlıyor.

*  Projenin amacı Montrö Antlaşması'yla bağdaşıyor mu Profesörü ve Antlaşmada belirtildiği    Uluslararası gibi gidiş-geliş serbestliği  Adalet Divanı uluslararası hukukta kalıcı  Avukatı bir prensip. Türkiye'nin  Marcelo 'Boğaz'ı kapatıyorum'  Kohen
demesi mümkün değil. Bu bir gerçek. Ancak Türkiye'nin Boğaz sularını düzenlemeye de hakkı var, 'Gidiş-geliş ilkesini çevreyi koruyarak uyguluyorum' demeli.

HERKESİN çIKARINA

Erdoğan'ın 'Tankerler kanaldan geçecek' sözü hukuka aykın mı Tankerler çıkıp 'Ben Montrö Antlaşması'nı kullanıp Boğaz'dan geçmek istiyorum' diyemez. Tür-kiye'nin çevre argümanları çok kuvvetli. Yani bir gün, Boğaz'da bir olursa ve Boğaz kullanılamaz hale gelirse olan sadece Türkiye'ye değil tüm uluslararası topluma olacak. Bu proje herkesin çıkarma.

ANTLAşžMA GÜNCELLENMELİ

* Türkiye çevreyi
Hukuk korumak için uluslararası hukuk açısından ne yapabilir
Türkiye, antlaşmayı imzalayan ülkelerle bir araya gelip bir protokol ekleyebilir. Sonuçta antlaşmanın tarihi 1936 ve bazı maddelerin güncellenmesi gerekiyor.

* Sizce bu çevre meseleleri 1936'da imzalanan Montrö Antlaşması'nın sonunun geldiğini mi gösteriyor  

Montrö Antlaşması bir başarı. 2. Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş'a dayanabilmiş. Bu antlaşma 2. Dünya Savaşı koşullarım da öngörüyor. Bence sonu gelmedi, çevre meseleleri oluşması bu antlaşmanın bu koşullara adapte olamayacağı anlamına gelmez.


Proje, Montrö Antlaşması'na aykın mı
Gördüğüm kadarıyla, burada önemli mesele Boğazlardaki geçiş özgürlüğü ve ekolojik güvenlik prensiplerinin arasında bir denge sağlanabilmesi. Bunun için Türkiye'nin bu inisiyatifinin Montrö ilkelerine aykırı olmadığım göstermesi gerekiyor. Yani, Türkiye'nin çıkarının Boğaz'da gidiş-geliş ilkesini korumasından yana olduğunu düşünüyorum. Türkiye'nin, Montrö ilkelerini korumak için ve ulaşımın daha güvenli gerçekleşmesi için böyle bir projeyi düşündüğünü açıklaması projeyi daha kuvvetli kılabilir. Yani Türkiye'nin 'çevre meseleleri Boğaz'daki gidiş-geliş prensibinden daha önemli, dolayısıyla ulaşım özgürlüğüne son veriyorum' demesi uluslararası hukuka aykırı olur. Yani, Türkiye'nin elinde önemü argümanlar var. Ancak Başbakan'ın 'Tankerler yeni kanaldan geçecek' gibi sözlerde bulunması projenin gerçekleşmesi açısından bir engel olabilir.

EYLÜLDE BM'YE ANLATMALI

* Uluslararası hukuk açısından ne tür bir düzenleme yapılabilir
Türkiye'nin bu projenin teknik boyutlarım ve Boğazlarda gidiş-geliş ilkesini koruyacağını belirterek, uluslararası toplumu bilgilendirmesi gerekiyor. Bunun için diplomatik bir konferans düzenleyebilir veya Birleşmiş Milletler'e başvurabilir. Türkiye'nin eylül ayında Genel Kurul'da bu sorunu tüm delegasyonlara en detaylı biçimde anlatması gerekiyor.
Habertürk/Kerim Üster


Geri Dön