Kanal İstanbul'a ilişkin 14 bin sayfa teknik analiz var!
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürü Yalçın Eyigün, Kanal İstanbul projesiyle ilgili bugüne kadar üzerinde çalışmadıkları veya akıllarına gelmeyen hiçbir soruyla karşı karşıya kalmadıklarına vurgu yaptı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı öncülüğünde Tersane İstanbul'da hibrit şekilde gerçekleştirilen Türkiye Denizcilik Zirvesi, ikinci gününde sürüyor.
Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre; zirve kapsamında yapılan Kanal İstanbul oturumunda açıklamalarda bulunan Eyigün, Türkiye'nin jeopolitik konumunun önemine vurgu yaparak, dünyanın merkez noktalarından olduklarına dikkat çekti.
Dünya ticaretinin yüzde 90'ının deniz ticareti aracılığıyla gerçekleştirildiğini vurgulayan Eyigün, Karadeniz'deki limanların da ciddi bir yük, petrol ve konteyner taşımacılığına ev sahipliği yaptığını dile getirdi.
Eyigün, Türkiye'nin sahip olduğu boğazlarda, Süveyş Kanalı'nda, Ege'de, Hint Okyanusu'nda, İspanya ve İngiltere'de deniz ticaretinde oluşan yoğunluğa değinerek, ülkenin ciddi ve yoğun bir arterde olduğunun altını çizdi.
Son 10 sene değerlendirildiğinde İstanbul Boğazı'ndan geçen gemi sayısının azaldığına dikkat çeken Eyigün, şunları kaydetti:
"Gemiler azalıyor, siz kanalı neden yapıyorsunuz?... Burada bir yanılgı var. Son 10 yıla baktığımızda küçük gemilerin sayısı yüzde azalıyor ancak 150 metreden daha büyük gemi sayısı artıyor. Tehlikeli madde yükünün yüzde 22 arttığını söyleyebiliriz. Toplam yük yüzde 8 arttı. Küçük ve nispeten zararsız, daha kolay yönetebildiğimiz gemilerin sayısı azalırken, boğazda aleyhimize olan yani büyük ve tehlikeli olan gemi sayısı artıyor. Dünya çünkü buna gidiyor. Dünya daha büyük gemi kullanmaya çalışıyor. Peki nereye kadar gidecek? Elbette sınırsız büyümeyecek ancak belli ki dünya ticareti geliştikçe, değiştikçe ve arttıkça büyük gemiler kullanılacak. Dolayısıyla boğaz tıkanma noktasına gelmeden, her gün yeni bir risk ve kaza yaşamadan, projeksiyonumuzu yapmalıyız."
- "Günlük deniz yolunu kullanan 500 bin kişi tehlikede"
Yalçın Eyigün, şu anda boğazdan geçen gemi trafiğinin 43 bin olduğuna, bu rakamın gelecek senelerde yükselmesinin öngörüldüğünü dile getirdi ve "43 bin olarak kalsa bile boğazdan daha yönetilebilir olması için 25 bin geminin geçmesini istiyoruz" dedi.
Boğazda meydana gelen ve zaman zaman kamuoyuna dahi yansımayan gemi kazalarıyla ilgili de konuşan Eyigün, bu riskli yolun rahatlatılması için Kanal İstanbul projesinin hayata geçirildiğini belirtti.
Eyigün, son seneleri incelediklerinde gemilerin bekleme sürelerinin ortalama 14 saat olduğunu, bu sürenin gemiler büyüdükçe beklemelerin 34-35 saatlere kadar ulaştığını ifade ederek, bu beklemelerin gemicilere maddi, Türkiye'ye de atık ve benzeri konularda kayıp şeklinde geri döndüğünü dile getirdi.
İstanbul'daki 50'den fazla iskelede günde 500 bin insanın deniz yolunu kullandığına vurgu yapan Eyigün, boğazda meydana gelebilecek kazalar sebebiyle 500 bin kişinin tehlikede olduğuna dikkat çekti.
- "Aklımıza gelmeyen bir soru yok, 14 bin sayfa teknik analizimiz var""
Eyigün, insanın bulunduğu her yerde hata da olabileceğinin altını çizerek, şunları kaydetti:
"LPG petrol taşıyan bir geminin kaptanının ya da mekanik aksamının hata ihtimalini niye biz tolere edelim? Bu riski almamalıyız. Boğazın bir sürü riskleri var. Çok daha fazla yük taşınıyor, bekleme süreleri arttı. Meteoroloji çoğu kez boğazda kapanmalara sebep oluyor. Atıklar başka bir riskimiz. Kanal İstanbul, bu çerçevede geliştirilmiş bir nefes alma projesi. Şehrimiz nefes alsın, boğazımız bizim olsun, uluslararası ticaret daha rahatlasın, biz Karadeniz'in ticaret gölü haline geldiği şu ortamda İstanbul Boğazını ticaretin dar boğazı haline getirip de ticareti de kaçırmayalım."
Eyigün, Kanal İstanbul için zeminden depreme, hidrodinamikten su kalitesine, bitki florasından su kaynaklarına kadar bütün ayrıntılara çalıştıklarını belirterek, "Böyle büyük bir projeyle ilgili insanın aklına çok farklı sorular gelecektir. Bugüne kadar hiç bizim çalışmadığımız bir soruya rastlamadım. Aklımıza gelmeyen ya da çalışmadığımız herhangi bir soru yok. 14 bin sayfa teknik analizimiz var" diye konuştu.
Su kaynaklarını maksimum şekilde koruyacaklarına, geçimsizlik perdeleri yapacaklarına vurgu yapan Eyigün, yeraltı suyunun da korunacağına, bunların projeye işlendiğine dikkat çekti.
Kanal İstanbul projesi için ormanlardan kaçan güzergahı seçtiklerini, gerekli etütleri gerçekleştirdiklerini, 17 bin metre sondaj çalışması yaptıklarını aktaran Eyigün, 250 noktada zeminin tomografisini çektiklerine, modelleme ve laboratuvar deneyleri gerçekleştirdiklerine, hala 91 noktada arazi ölçüm istasyonlarının olduğuna vurgu yaptı.
Eyigün, bu ölçüm istasyonlarının sürekli yer altını ve yüzey suyunu, havayı, rüzgarı izlediğini, 5 senedir olan bu istasyonların kanal ömrü boyunca izlemeleri sürdüreceğini söyledi.
Kazı çalışmalarından çıkan hafriyatın boşa harcanmayacağına ve yeşil alanlar oluşturulacağına dikkat çeken Eyigün, "Karadeniz'de ulaşılabilecek belki rüzgar enerjisinden faydalanabileceğimiz 55 milyon metrekarelik bir alan oluşturma projesi ile lojistik bir limanla ticaretimizi geliştirecek projeler var" açıklamasında bulundu.
Halk, Kanal İstanbul'u destekliyor mu?
Kanal İstanbul projesi neden önemli?
Kanal İstanbul'la yeni bir çağın kapısı aralanıyor!
Kanal İstanbul projesi için hatıra para basıldı!