Kanal İstanbul'da Boğaz’dan daha sık mı kaza olacak?
Kanal İstanbul projesi'nin İşletme Risk Değerlendirme Raporu’na ulaşıldı. Rapora göre, Kanal İstanbul'da yaşanabilecek kaza sıklığı riski İstanbul Boğazı'ndan daha fazla...
Çılgın proje Kanal İstanbul'la ilgili tartışmalar devam ederken, projeyle ilgili yeni bir rapor ortaya çıktı. Kanal İstanbul Projesi İşletme Risk Değerlendirme Raporu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü tarafından da onaylandı. 164 sayfalık raporda Kanal İstanbul projesi seyir güvenliği, kaza analizi ve çevresel riskler bakımından İstanbul Boğazı ile karşılaştırıldı.
Sözcü gazetesinden İsmail Şahin'in haberine göre, ulaşılan bu raporda Kanal İstanbul'da gerçekleşebilecek kaza sıklığı, İstanbul Boğazı'ndan daha fazla olarak belirlendi.
Rapora göre, 45 kilometre uzunluğunda 275 metre genişliğinde ve 20 metre 75 santimetre derinliğinde olacak Kanal İstanbul projesinde gemilerin kaza sıklığı riski en dar yeri 698 metre olan İstanbul Boğazı'ndan daha fazla.
Raporda yüksek ve maksimum kaza riskiyle ilgili oluşturulan senaryolarla birlikte Kanal İstanbul'la ilgili şunlar söylendi:
– “Kanal İstanbul, en zor kısımlarda İstanbul Boğazı’ndan neredeyse 2 kat daha az oranda kazaya meyillidir. Seyir koşulları Kanal İstanbul’da oldukça iyi durumdadır kolay seyire imkan sunan düzgün kanal kıvrımları, düzgün akım şartları gereği hidrolik çevrintilerin son derece az olması, kılavuz kaptan ve römorkör hizmetlerinin varlığı vb.)
– Fakat, Kanal İstanbul, İstanbul Boğazı'ndan daha uzun ve dar olduğundan, karaya oturma ve hasar durumlarında konvoydaki bir geminin hasarlı gemiyi geçişine imkan sağlamamaktadır bu nedenle daha büyük bir risk taşımaktadır. Bu nedenden dolayı, Kanal İstanbul’daki toplam kaza sıklığı İstanbul Boğazı ile kıyaslandığında biraz daha yüksektir.
– Çevre üzerindeki etkiler İstanbul Boğazı’na eşdeğerdir. Bu riski sınırlamak için acil durum prosedürleri tanımlanmalıdır. Düzenli olarak acil durum uygulamalı simülasyonlar organize edilmeli ve uygun malzemeler sağlanmalıdır.
– Yüksek hızlı karaya oturma senaryoları, insani üçüncü taraf ile ilgili felaket sonuçlarına yol açmaktadır. Felaketle anılan bu sonuçlar sadece İstanbul Boğazı’nın kıyı boyu yerleşimi üzerinde etkindir. Dolayısıyla, Kanal İstanbul’un inşası bu riski azaltacaktır. Kanal İstanbul boyunca yeni yerleşimlerin inşa edilmesinin sınırlandırılması bu riski daha düşük hale getirecektir. ”
PETROL DAHA HIZLI YAYILACAK
Araştırmalarda, Kanal İstanbul’daki olası bir petrol sızıntısı yayılımının davranışları incelendi ve İstanbul Boğazı ile karşılaştırıldı. Raporda, “Petrol yayılımı hızı, Kanal İstanbul’da İstanbul Boğazı’ndan daha yüksektir” diye belirtilirken, çevresel etki açısından ise bir fark olmadığı vurgulandı.
NÜKLEER UYARISI
Raporda Kanal İstanbul'daki hassas alanların, İstanbul Boğazı’ndan daha az olmasına rağmen, bazı alanların çok hassas ve stratejik öneme sahip olduğuna vurgu yapıldı.
Raporda, Küçükçekmece göl kıyısına 500 metre mesafede bulunan nükleer araştırma merkezine dikkat çekildi. Binanın termal, aşırı basınç ve zehirli madde sızıntısı olayları karşısındaki durumu ve Kanal İstanbul ile birlikte acil durum prosedürünün güncellenmesi önerisi yapılırken, “Nükleer bir kazanın domino etkileri, İstanbul nüfusu göz önüne alındığında bir felakete yol açabilir” açıklaması yapıldı.
Ayrıca, kanalın kuzey girişine yakın konumda planlanan İstanbul Havalimanı pistinin kanala bir kilometreden az bir mesafede olduğuna da dikkat çekildi.
Kemal Kılıçdaroğlu'ndan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a kentsel dönüşüm çağrısı!
Şener Üşümezsoy: 40 kilometrelik Kanal İstanbul depremi tetiklemez!
Kanal İstanbul'a neden mecbur olduğumuz anlatılsın!