Kapadokya Kent Otel mimarisiyle dikkat çekiyor!
Kapadokya’nın ilk butik oteli, Türkiye’nin tek Relais & Chateaux ünvanlı oteli, Museum Hotel, kendinizi keyifle şımartacağınız ve unutulmaz anlar yaşayacağınız yaz tatillerine imza atıyor!
Kapadokya’nın en önemli tarihi oluşumu Uçhisar Kalesi’nin yamaçlarında, mimari dokusu ve konseptiyle dikkat çeken “Museum Hotel”, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu bölgenin masalsı güzelliğini, misafirlerine konfor ve lüksü harmanlayarak yaşatıyor!
“Museum Hotel” daha otele ilk adım attığınız andan itibaren isminin hakkını veren ve sizi zamanda yolculuğa çıkaran ambiyansı ile fark yaratıyor. Resepsiyondan koridorlara, restorandan odalara kadar her yerde, paha biçilmez antika parçaların kullanıldığı dekorasyon, Türkiye’nin ve Kapadokya’nın tarihini yansıtan çok özel bir atmosfer yaşatıyor. Her biri Nevşehir Müzesi’ne kayıtlı olan bu antika eserler, otelin kurucusu Ömer Tosun’un senelerce, Osmanlı, Selçuklu, Roma ve Hitit dönemine ait topladığı parçalardan oluşturduğu özel antika koleksiyonuna ait…
Yok olmaya yüz tutmuş mağaraların ve eski evlerin dokusu bozulmadan restore edilmesi ile hayat bulan “Museum Hotel”de her biri ayrı konseptle tasarlanmış 30 oda bulunuyor. 23’ü mağara, 7’si taş olan odaların en görkemlisi “Muhteshem” odası olarak öne çıkıyor. Süit konseptinde tasarlanan bu odada, biri kaya diğeri kemerli iki yatak odası, iki banyo, özel şarap mahzeni ve incelikle düşünülen daha birçok özellik öne çıkıyor. Odaların hiç biri, bir diğeri ile aynı değil; her biri ayrı bir masalı, geçmişteki ayrı bir hikâyeyi yaşatıyor. Kimisinde “Museum Hotel”in kendi bağlarından özenle hazırladığı şarapların aktığı musluklar öne çıkıyor, kimisinde Kapadokya’nın eşsiz manzarasına karşı jakuzi keyfi…
Peri bacalarına nazır otelin ekolojik bahçesinden toplanan lezzetler ise sadece kahvaltı da değil, Kapadokya’nın en özel fine dining restoranı olan ve danışmanlığını ünlü şef Murat Bozok’un yaptığı Lil’a’da, bölgenin ve Türk mutfağının benzersiz tatlarına dönüşerek damaklarda unutulmaz izler bırakıyor. Otelin avlusundaki Indigo Sunset Bar da mutlaka deneyimlenmesi gereken alanlardan bir diğeri… Roma döneminden esinlenerek tasarlanan ve yazın keyfini doyasıya çıkaracağınız taş yüzme havuzunun hemen yanındaki Indigo Sunset Bar’da güneşin batışını izleyecek, akşam yakılan ateşin eşliğinde, yıldızların aydınlattığı gökyüzüne nazır “Museum Hotel”in bağlarından hazırlanan eşsiz şarapların keyfini çıkaracaksınız.
Sabahın erken saatlerinde yapılan Vadi Yürüyüşleri de bu yaz tatilinizde yaşayacağınız benzersiz deneyimlerden bir diğeri… Doğanın huzur veren sesi ve güzelliği ile şehirden uzaklaşmanın keyfini doyasıya yaşayacak, gerçek mutluluğun anlamını keşfedeceksiniz. Hazır doğayla buluşmuşken, ekolojik bahçeyi de mutlaka ziyaret etmelisiniz. Ekolojik ortamı ve ambiyansıyla ideal bir dinlenme alanı sunan bu bahçede dileyen misafirler yetişen doğal meyve ve sebzeleri tadabilir ve toplayabilir. Golf tutkunuysanız size güzel bir haberimiz var; dünyanın en özel golf oyunlarından, doğanın içinde, özgürce oynanan Cross Golf deneyimini Museum Hotel ile Kapadokya’da yaşayacaksınız.
Sanata önem veren ve bunu her detayında hissettiren “Museum Hotel” bu sene çok özel bir çalışmaya imza attı. ARMAGGAN Art&Design önderliğinde Mayıs ayında başlayan, 24 çağdaş sanatçının ilham veren karma eserlerinin yer aldığı Art in Museum sergisi Eylül ayına kadar ziyaret etmek isteyen tüm sanatseverleri otelde bekliyor.
Tavus kuşları, kaplumbağalar, güvercinler, Kapadokya’nın büyüleyici manzarası ve kişiye özel hizmet anlayışı adeta bir cenneti yaşatan, güne uyandığınız anlarda odanızdan ve avludan rengârenk balonların muhteşem görselliğini sergileyen “Museum Hotel” her detayında masaldaymışsınız hissini veren bir tatil deneyimi yaşamanız için sizleri bekliyor!