Kapı ile pencere sektörü, Asya ve Afrika'ya yöneldi!
İNŞAAT sektörünün son yıllarda yakaladığı ivme kapı ve pencere sektörünü de hareketlendiriyor. Yeni konut, ofis, AVM gibi proje inşaları ve kentsel dönüşümle birlikte yenilenen projeler kapı ve pencere sektörünü canlandırdı...
İNŞAAT sektörünün son yıllarda yakaladığı ivme kapı ve pencere sektörünü de hareketlendiriyor. Artan yeni konut, ofis, AVM gibi proje inşaları ve kentsel dönüşümle birlikte yenilenen projeler, 17 milyon konutun büyük bir kısmının 10 yaş üzerinde olması nedeniyle yenilenme ve tadilat ihtiyacı gibi faktörler kapı ve pencere arzlarında artış yaşanmasını sağladı.
Bu yıl yurtiçindeki büyük alt yapı ve imar projelerinin devam edecek olması yanında yakın çevremizdeki ihraç pazarlarının biraz daha büyümesi, müteahhitlik firmalarının nitelikli projelerinin sürmesi ve inşaat malzemeleri üreticileri giderek daha hızlı büyüyen pazarlara yöneliyor.
Bu hareketlilikte sektör oyuncuları iç pazardaki devamlılıklarını korurken, ihracatta da Asya ve Afrika pazarlarına nüfuz etmek istiyor. Ekonomik büyüklüğü 5 milyar TL'nin üzerinde olan sektörde, binin üzerinde firma faaliyet gösteriyor.
Tüketicilere daha modern ve daha iyi ürünler sunarak rekabet eden müteahhitler, yeni yapılan konutlardaki ürünlerde farklılaşmaya çalışıyorlar.
Bu farklılaşma çabası da müteahhitleri sektörde öncü olan markalara yönlendiriyor. Bu anlamda piyasaya rekabet kattığı için eskisine göre daha yenilikçi tarzda modeller üretiliyor, etkili pazarlama çalışmaları yürütülüyor ve fiyatlarda da rekabete gidiliyor. Marka çeşitliliği artıkça insanlar, kaliteli, kullanışlı ve uygun fiyatlı ürünlere yöneliyorlar. Ayrıca tüketici artık aldığı üründe tasarıma da öncelik veriyor.
Bu nedenlerle Ar-Ge çalışmalarını hızla devam eden firmalar, piyasaya rekabet kattığı için eskisine göre daha yenilikçi tarzda modeller üretiyor ve etkili pazarlama çalışmaları yürütülüyor. Sektörün gelişimine ve dünya ile rekabete engel olan sorunlara çözümler bulunması gerektiğini belirten sektör temsilcileri, sektörün önemli sorununun yüksek fiyat rekabetine kaliteden ve satış sonrası servis hizmetlerinden taviz verilmesi sonrasında oluşan kötü imaj olduğunu vurguladılar.
Bir diğer sorunun sık karşılaşılan uzmanlaşmadaki yetersizlik olduğunu söyleyen yetkililer, ayrıca merpen altı üretimin önüne geçilmesi ve kaliteli üretim standartlarına uymayan ürünlerin satışa sunulmasının önüne geçilmemesi gerektiğinin de altını çizdiler.
Yetkililer, "Kurumsallaşan, ürününe ve markasına yüksek bütçeli Ar-Ge yatırımı yapan firmaların, haksız rekabetin en büyük unsuru olan kayıt dışı ve merpen altı üretim yapanlarla mücadele etmek zorunda kalıyor" ifadelerinde bulundular.
Ticari Hayat Gazetesi