Sektörel

Kâr marjlarının en fazla düştüğü sektörlerin başında gayrimenkul geliyor!

Kâr marjlarının en fazla düştüğü sektörlerin başında kuşkusuz gayrimenkul ve inşaat geliyor...

Son dönemde kâr marjlarında ciddi bir gerileme söz konusu. Bu durum, şirketlerin kârlılıklarında rekor düşüşe neden oluyor. Türkiye’nin en büyük şirketlerinden THY’nin net kârı, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 70’e yakın azalmış durumda. Kamu bankalarının kârlılıklarında da ciddi erime göze çarpıyor. Halkbank’ın ilk 9 ayda net kârı yüzde 58 düştü.

Sadece bankacılıkta değil, sanayiden gayri-menkule kadar pek çok şirketi kâr marjlarındaki erime zorluyor. Kârlılıktaki bu durum, şirketler dünyasında nakit akışının bozulmasına ve zararına satışlara yol açıyor.

Ticaret Sicili verilerine göre 2018’de 1.549 şirket konkordato ilan etti. Bu sayının bu yıl 3 bine ulaştığı tahmin ediliyor. Son 1,5 yılda perakendede Hotiç’den Yeşil Kundura’ya, Beta’dan Kemal Tanca’ya kadar çok tanınmış markaların konkordato ilan etmesi de yaşanan sıkıntıya işaret ediyor. En önemlisi uzmanlar, bu şirketlerin kârlılıkta önemli sıkışma yaşadığı için bu duruma düştüğü konusunda hemfikir.

Talepteki daralma, kur krizi, faiz ve maliyetlerdeki artış, şirketlerin borç yükünü olumsuz etkileyerek kâr marjlarını ciddi oranda eritiyor.

Sektör bağımsız en fazla kâr kaybı, katma değeri düşük, rekabetin ve arzın fazla olduğu ürün gruplarında yaşanıyor. Bu segmentlerde çoğu zaman kâr marjları tek hanelerde seyrediyor.
Capital olarak sanayiden hızlı tüketime kadar farklı sektörlerde en fazla kâr kaybının yaşandığı segmentleri araştırdık ve kârların en fazla eridiği alanları tespit ettik. 

MARJLAR ERİYOR

Kâr marjlarında yaşanan kayıpların birinci nedeni rekabet, İkincisi ise artan maliyetler oluyor... Son dönemde hemen her sektörde artan kapasite fazlası ve maliyetler, 10 yıl öncesine göre kâr marjlarında minimum yüzde 25-30 arasında kayıplara neden oluyor.

Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri Grubu Başkam Semih Decan, temizlik kağıtları pazarında artan kapasite ve değişmeyen talepten dolayı kârlılıkların hızla düştüğünü söylüyor. Kapasitenin talepten fazla olduğu her sektörde, kârlılıkların bozulduğuna dikkat çekiyor.

 “Temizlik kağıtlarında 1 milyon ton kapasite var, iç talep ise 600 bin ton” diyen Decan, sektörde kârlılıkların en fazla düştüğü alanın tuvalet kağıtları olduğunu belirtiyor. Decan, “Sektörde rekabet ve kapasite fazlası, tuvalet kağıtları segmentinde daha yüksek ve en fazla kâr kaybı bu alanda yaşanıyor. Kâr kaybını telafi etmek için katma değeri yüksek yeni ürünlere ve daha kârlı coğraflayalara yöneliyoruz” diyor.

Temizlik kağıtları pazarında ortalama kâr marjı yüzde 10 bandında seyrederken en kârlı ürünün marjı ortalamadan 3 puan yukarıda; en kârsız ürününse 3 puan aşağıda bulunuyor.

Anne-bebek ürünleri pazarında ise rekabetin en yoğun olduğu bebek bezi kategorisinde kâr marjları daha düşük ve artan rekabetle bu alandaki kâr marjları diğerlerine göre daha hızlı azalıyor. Buna karşın pazarda en kârlı alanı kâr marjının yüzde 10-12 arasında değiştiği bebek kozmetiği segmenti oluşturuyor. Kozmetik ve kişisel bakım ürünlerinde kâr marjları yüzde 60’lara kadar çıkabiliyor. Buna karşın el kremi ve şampuanlarda yüzde 10lara kadar düşüyor.

EN FAZLA KAYIP NEREDE?

Kâr marjlarının en fazla düştüğü sektörlerin başında kuşkusuz gayrimenkul ve inşaat geliyor. Pazarda hızla artan oyuncu sayısı, azalan talep, artan inşaat ve arazi maliyetlerinin etkisiyle kâr marjları 10 yıl öncesine göre neredeyse yüzde 30 azalmış durumda.

“Kâr yok, gayrimenkullerin tamamı zararına satılıyor” diyen Tahincioğlu Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Tahincioğlu, inşaatta son 10 yılda kâr marjlarının yüzde 20-30’lara kadar çıktığını bugün ise yüzde 10’un altına indiğini belirtiyor. Tahincioğlu, “Geçmişte sektörde kâr marjları yüksekti. Bu da çok sayıda oyuncunun sektöre girmesine neden oldu” diyor.

Nef Genel Müdür Yardımcısı Selçuk Çelik, gayrimenkulde kâr marjının 10 yıl öncesine göre yüzde 20’lerden yüzde 5’lefe kadar düştüğünü belirterek bunun en önemli nedeninin artan arsa ve inşaat maliyetleri olduğunu söylüyor. Konut üreticilerinin işlerini döndürmek için zararına satış yaptığını belirten Çelik, gayrimenkulde kâr marjlarının en fazla düştüğü alanın artan maliyet ve azalan talepten dolayı orta sınıfa yönelik konutlar olduğuna dikkat çekiyor. Lüks konut segmentinde kâr marjlarının daha yüksek olduğunu söyleyen Çelik, şöyle konuşuyor:

“Lüks konut pazarı durgun olsa da bu segmentte kâr marjları daha yüksek. Yabancıya satış yapabildiğiniz bölgelerde fiyat duyarlılığının daha az olduğunu görüyorsunuz.”

İnşaattaki daralma, plastikten alüminyuma kadar diğer sektörlerin de kâr marjlarını olumsuz etkiliyor. Asaş Alüminyum Genel Müdürü Derya Hatipoğlu, alüminyum sektöründe en fazla ciro ve kâr kaybının inşaat kategorisinde yaşandığını belirterek bu alanda yüzde 30’un üzerinde kâr kaybı olduğunu söylüyor. Hatipoğlu, bunu ihracatla kapatmaya çalıştıklarını belirtiyor.

MALİYET ARTIŞI FİYATLARA YANSIMADI: OZAN ŞENER / SERA GROUP CEO’SU

ORTA SEGMENT

En büyük kâr kaybı orta segmente yönelik konutlarda yaşanıyor. Bu alanda şu an kâr yok. Yeni projelerde kârlılıklar sıfırlandı. Konutta bugün yüzde 2-3 kâr ederseniz iyi. Konut üretiminde kâr marjlarının eski seviyesine gelebilmesi için fiyatların artması gerekiyor. Ancak şu anda pazarda arz, talep dengesi olmadığı için fiyatlar artmıyor.

ALTYAPI İYİ

Taahhüt sektöründe ise mühendisliğin ve yabancı malzeme kullanımının yüksek olduğunu üst yapı projelerinde kârlılıklar daha fazla azaldı. Buralarda kâr marjları eskiye göre yüzde 20-25 düştü. Altyapı projelerindeyse kârlılık çok fazla değişmedi.