Genel

Karaca yurt dışı mağaza sayını arttırmayı hedefliyor

KRC KRC markası ile porselen, çatal bıçak ve tencere gruplarında kendi ürünlerini iç ve dış pazara süren Karaca, 40 mağazaya sahip

Şirketin yönetim kurulu üyesi Fatih Karaca, "Bakü, İngiltre, Kıbrıs, Danimarka, İsviçre ve Almanya'da da mağazalarımız var. 2010 yılı hedeflerimiz arasında yurt dışı mağazalarımızın sayısını artırmak da var" diyor.

1973 yılında Süleymaniye'de kurulan bir aile şirketi, kısa sürede 40 mağaza sayışma ulaşırken sektördeki etkin konumunu da güçlendirdi. Francing ile ile mağaza sayılarım artırmaya planlayan Karaca, birçok Avrupa ülkesinde de yeni mağazalar açmak için kolları sıvadı. Karaca ve KRCnin planları  ve sektörün içerisindeki yeri üzerine yönetim kurulu üyesi Fatih Karaca ile gerçekleştirdiğimiz röportajda KRC markasının global bir marka olma yolundaki ayak izlerini gördük. Fatih Karaca, "Perakende de büyümeyi hedeflemiyorduk amacımız ürünlerimizi tüketiciye gösterecek bir vitrinimiz olmasıydı" diyor.

Zücaciye sektörü tanıtım faaliyetlerine hız verdi, bunu neye bağlıyorsunuz?
Fatih Karaca: 2009 yılına kadar sadece Karaca markası reklam pıyordu. Bir dönem altın sektörü de televizyonda tanıtım faaliyetlerine hız verdi. Dizi sponsorluğu konusunda uzun süredir çalışıyoruz. Bizim sektörümüzde yer alan şirketler reklamı keşfetti. Bu nedenle televizyonda gördüğünüz birçok diziye sponsor olmamız için teklif getirildi. Bunların içerisinde Ezel dizisi de vardı. Karaca, 106 yılından başlayarak reklam çalışmalarını sürdürüyordu. Bizim için reklamın amacı, yaptığımız ünleri paylaşmaktı. İyi şeyler yapıyorsanız, altyapınız sağlam ise reklam sadece o ürünü göstermeye yarar.

Reklamda süreklilik esastır, Fakat belirtmem gereken bir konu var. Zücaciye şirketleri reklam verirken bizim oluşturduğumuz şekilde reklam hazırlatıyorlar. Yol gösterici olmamız çok güzel ama izleyici reklamın bize ait olduğunu zannediyor. Bir aralar AVM'ler açıldığında herkes alışveriş mağazalarında yer almak istiyoru. O dönemde moda bu yöndeydi ve mağaza sahipleri fiyatları yükseltmişti. Şimdi ise AVM'ler kiracı bekler duruma geldi.

İndirim yaptığınız ürünlerin fiyatlarının küsuratlı olduğunu görüyoruz, bu bir satış stratejisi mi?
Karaca: Örneğin bir ürünün fiyatı 2 bin 300 TL, biz bu ürünün fiyatını indirdiğimizde fiyat bin 987 TL oluyor. Bunun nedeni ise küçük kâr oranının olması. Çalışma arkadaşlarımız oturup bir ürün üzerindeki indirimi hesaplarken, ortaya çıkan küsuratlı rakamları yuvarlamadan tüketicinin karşısına çıkıyoruz. Bu kesinlikle bir satış strateji değildir. Yılda bir defa indirim yapıyoruz. Bundan yüzde 17 gibi indirim yaptığımızda çıkan rakam ne ise onu yansıtıyoruz.

Karaca olarak üretimlerinizi hangi ülkelerde yapıyorsunuz?
Karaca: Karaca, hem ihracatçı hem de ithalatçı bir firmadır. Çelik ürünlerin tamamını yerli üreticiye yaptırıyoruz. Türkiye, hem hammadde hem de üretim konusunda oldukça iyi. Bazı dünya markaları bile Türkiye'yi seçerken, biz neden başka bir ülkeye gidelim, bazen maliyetler yüzde 20 daha fazla olmasına rağmen üretimimizi burada yapmaya devam ediyoruz. Porselenler ise Tunus'tan ithal diliyor. Üretimin Tunus'ta olmasının nedeni ise kalite konusunda oldukça iyi olmalarıydı. Ancak bu mağazanın üretimi çok düşük olmasına rağmen başka bir fabrika ile anlaşmadık. Ürünlerimizin yok sattığı zamanlarda bile kaliteden taviz vermemek için başka bir fabrikada üretim yaptırmadık. 2008 yılma kadar bu fabrikanın üretimini artırmasını bekledik. Tunus fabrikası üretimi artırdıktan sonra ihracata yöneldik. Baku, İngiltere, Kıbrıs, Danimarka, İsviçre ve Almanya'da mağazalarımız var. Bizim 2010 yılı hedeflerimiz arasında yurt dışı mağazalarımızın sayısını artırmak yer alıyor.

Pazarda karşılaştığınız sorunlardan bahsedebilir misiniz?
Karaca: Türkiye'de satış etiği konusunda sıkıntılar var. İşletme ve iktisat bölümlerinde bence etik dersi de verilmeli. Bizde başkasının ürününü kötüleyerek satış, oldukça yaygın bir tutum. Üretici ve ithalatçı olarak hakkını yiyemeyeceğimiz birçok şirket yer alıyor pazarda, onlarında en büyük sorunu bu. Siz, Avrupa'da bir mağazada ürün alırken satış görevlisine iki ürün arasında hangisini seçmeniz gerektiğini sorduğunuzda, satıcı tarafsız davranıyor. Bunun yanında tasarımlarımızın kopya edilmesi de ciddi sorunlar yaratıyor. Eğer marka değeri yüksek bir şirket iseniz ürünleriniz kopya edilecektir, bundan kaçamazsınız. Bu dünyada da böyle, ancak patentle ilgili yasaların yaptırımı yüksek olduğu için orada kopya ürün sayısı daha az. Siz Türkiye'de ürününüzün kopyalandığını kanıtlasanız bile, davalar her zaman sizin lehinize sonuçlanmıyor.

Perakende alanında yeni hedefleriniz nelerdir?
Karaca: Karaca'nın ilk mağazası 2001 yılında Akmerkez'de açıldı. AVM'lerde mağazalarımızı açarken amacımız mağazacı olmak değil. Perakende de büyümeyi hedeflemiyorduk, amacımız ürünlerimizi tüketiciye gösterecek bir vitrinimiz olmasıydı. Perakendeye girişimizdeki amacımız, ürünlerimizi tanıtmaktı. Ancak pazar yapısındaki değişim ve AVM'lerin artışı ile birlikte bizde perakende sektörüne girmiş olduk. Mağaza sayımız artınca şirketimizde bu departmanı da ayırdık. Bugün itibari ile toplamda 40 mağazamız oldu. Bizim yaptığımız aslında perakendecilik değil. Çünkü bizim sektörümüzde mağazasında tamamen kendi markası ile satış yapan çok az şirket var. Yıl sonuna kadar mağaza sayımızı artırmayı planlıyoruz.
İdeal Home