Karadeniz'de otel sayısı artmalı!
Son yıllarda Körfez bölgelerinden gelen turistlerin sayısının her geçen gün arttığı Karadeniz’de otel sayısının da artması yönünde talepler var..
Batısından doğusuna yemyeşil Karadeniz, yaylaları, dağları, bol oksijenli temiz havası, bereketli ve coşkun denizi, nefis yerel mutfağıyla turizmde her zaman ön planda oldu. Yerli turist için yaz mevsiminin sıcağından kaçarken tarih ve doğayla bütünleşme anlamına gelen Karadeniz’e son yıllarda Körfez bölgelerinden gelen turistlerin sayısı her geçen gün artıyor. Trabzon’da geceleme süresini dört buçuk güne çıkaran bu turistler, doğuya doğru da uzanıyor; yaylalardaki eski ahşap evlere rağbet tırmanıyor. Bölgeye tur götüren seyahat acentelerinin beklentisi, Körfez ülkelerinden gelen turist sayısının her geçen gün artacağı yönünde. Yeter ki, bu turistleri cezbeden doğa güzellikleri korunsun ve konaklama olarak nitelikli ve doğayla uyumlu butik tesislerin sayısı çoğalsın.
"OTEL SAYISI ARTMALI"
Para Dergisi'nden Özlem Kapar Bayburs'un habere göre, Suudi Arabistan, Kuveyt, Su riye, Cezayir, Bahreyn gibi ülkelerden gelen turistlere Karadeniz turları gerçekleştiren SY Group CEO’su Yaser Haddad, en çok talebi Katar ve Suudi Arabistan’dan aldıklarını iletiyor. Haddad,“Karadeniz, başta Uzun-göl olmak üzere Sümela Manastırı, doğal güzellikleri ve muhteşem manzaralar ile Arap turistlerin dikkatini çekiyor. Eski ahşap evlere ve yayla evlerine rağbet oldukça fazla” diye konuşuyor. Arap turistlerin Karadeniz’e olan ilgisinin her geçen gün arttığını vurgulayan Haddad, “Gelen turistler için daha fazla imkân sağlanmalı ve otellerin sayısı artırılmalı. Otellerden ziyade yayla evlerini tercih ediyorlar. Eski tarihi yayla evlerinde konaklamalar çoğalmalı. Yine turistik mekanlar yeme içme bakımından da daha fazla kişiye hizmet verecek şekilde kalitesini yükseltmeli. Zengin Türk mutfağı ve Karadeniz mutfağından daha çok çeşit ile menüler zenginleştirilmeli” diyor.
Bu ihtiyaçtan yola çıkarak SY Group’un bölgede bir yıl içinde bir otel açma düşüncesi olduğunu ifade eden Haddad, apart şeklinde bir yatırım planladıkları bilgisini veriyor ve şöyle konuşuyor: “Araplar, kalabalık aileler olarak geldikleri için 1 + 1, 2+1, 3+1 şeklinde konaklama tercih ediyor. Arap turistlerin taleplerine göre otelimizde dünya mutfağı ve Türk mutfağını bir arada sunmayı planlıyoruz.”
"KONAKLAR OTEL YAPILABİLİR"
Karadeniz’e doğa ve yürüyüş turları yapan acenteler arasında öne çıkan Buk-la Tur ortağı Bülent Saraloğlu da, aynı konuya dikkat çekiyor. Bölgede butik tarzda konaklama tesislerine çok ihtiyaç olduğunu vurgulayan Saraloğlu, “Bizim tur yaptığımız bölgelerde şu an tüm konaklama ihtiyacım Ayder Yaylası karşılıyor, ancak ne yazık ki Ayder Yaylası, kitle turizmine teslim olmuş durumda. Artık 1990’lı yıllarda gördüğümüz sırt çantalı yürüyüş grupları yerine otobüslerle, akın akın gelen ve yoğun sezonda saatlerce trafiği tıkanan bir turizm alanı söz konusu. Çamlıhemşin’in birçok vadisinde ekoturiz-mi sürdürme ve yaşatma imkanı var. Bunun için de yeni yapılar yerine mevcut yapıların restorasyonuna gidilmeli” yorumunu yapıyor. Çamlıhemşin’in yılda ortalama 700 bin ziyaretçi aldığım bildiren Saraloğlu, şunları anlatıyor:
“Bunun büyük bir bölümü günübirlik yerli ziyaretçiler. Konaklama ortalaması 1.2 gece. Çünkü dışardan gelen yerli turistin (ki bu toplamın yüzde 80’ine denk düşmekte) ve yabancı turistin (yüzde 20 civarında ve neredeyse hepsi Arap turist) hemen tamamı yuruyuş yapmayan veya yapamayan, araçla gezmeyi tercih eden turist grubu. Tüm turist hareketi içinde küçük bir grup, yaylalarda yürüyüş yapmayı, kültürü tanımayı ve üçten fazla gecelemeyi tercih eden bir grup. Ve maalesef bu grup Ayder’de konaklamaktan hoşnut değil. Sayı vermek gerekirse yıllık 5-10 bin civarındaki bu kişilerin arzu ettiği konaklama köy, yayla evi ve tabi ki varsa konak tarzında butik otellerdir.”
Çamlıhemşin ve Hemşin’de konak vasfı taşıyan 50 civarında yapı olduğunu söyleyen Saraloğlu, tamamı restore edilip hizmete açılan bir konak olmadığı bilgisini veriyor. Bazı aileler amatör biçimde birkaç odayı pansiyon olarak kiralıyor. Saraloğlu, “Restorasyon aşamasında olan tek bir konak var. Çamlıhemşin Makrevis Köyü’ndeki Dudi Konağı, o da gelecek sene açılacak. Örnek bir proje, dileğimiz bu tarz yapıların turizme kazandırılmasıdır” diyor.
YILDIZ TRABZON
Şüphesiz Karadeniz turizminin yıldızı Trabzon. Yaklaşık 65 ülkeden turist ağırladıkları bilgisini veren Kültür ve Turizm İl Müdürü Ali Ayvazoğlu da, Körfez ülkelerinden gelen turist sayısının bu yıl artış gösterirken yanı sıra Uzakdoğu ve Avrupa’dan gelişlerin de arttığını kaydediyor. Uzungöl, yaylalar, dağlar ve yağmurun Körfez turistlerini cezbet-tiğini söyleyen Ayvazoğlu, Uzakdoğu ve Avrupa’dan gelenlerin ise Sümela Manastırı, Ayasofya, Atatürk Köşkü ve Trabzon Surları’nı gezdiğini aktarıyor. Bunlara ilaveten Şahinkaya tırmanış ve trekking rotalarının ve doğa sporlarının da yabancı turist çektiğini söyleyen Ayvazoğlu, “Adrenalin turizminin de cazibe merkezi olduk” diyor. Mart ve Nisan aylarında Azerbaycan ve İran’dan gelen turistleri, Mayıs ve Haziran’m ilk döneminde yerli turistleri, Haziran’dan Ekim’e kadar Körfez ülkelerinden gelenleri ağırladıklarını anlatan Ayvazoğlu şunları ifade ediyor:
“Bu yıl gelen yabancı turist sayısında geçen yıla oranla yüzde 60 artış var. İlk dokuz ayda gelen yabancı turist sayısı 523 bin. Bu turistlerin geceleme ortalamaları ise dört buçuk gün. Bu sayıya yerli turisti de katarsak şu anda 3 milyon 200 bin konaklamayı geçmiş durumdayız.”
Turizm için ülkemizin başka illerinde olmayan projeleri hayata geçirdiklerini söyleyen Ayvazoğlu, cep telefonları için “Visittrabzon” uygulaması sunduklarını ifade ediyor. Bunun yanı sıra barkod uygulamalı haritalar yaptıklarını ve gece saat 24.00’e kadar açık turizm bürolarını hizmete soktuklarını belirten Ayvazoğlu, “Turizmde sadece Trabzon olarak değil, bölgemiz olarak tanıtım yapıyoruz. Çünkü tek başına bir destinasyon değiliz. Rize, Giresun, Ordu hatta Samsun’a kadar tüm Karadeniz’i bir destinasyon olarak sunuyoruz” diyor.
KIŞ VE EĞLENCE TURİZMİ
Yeni pazarlara açıldıklarım ve gelecek hafta Koreli bir blogger grubunu ağırlayacakları bilgisini veren Ayvazoğlu, hemen ardından bir road show planladıklarını kaydederek şöyle konuşuyor:
“Hedefimiz hem turist sayısını hem de geceleme sayısını arttırmak. Onun için de bazı projeler üzerinde çalışıyoruz. Orta-hisar Belediyesi’nin Tünel Akvaryum ve ipek Yolu Canlandırma Projeleri, Bü-yükşehir Belediyesi’nin tahkimat ve dolgu çalışmaları tamamlanan Sahil Dolgu (Gülcemal) Projesi, Sümela’da devam eden teraslar ve teleferik projesi ile Ça-kırgöl’deki kış turizmine yönelik altyapının hayata geçirilmesi bunlardan bazıları.”
Trabzon’un kış turizminde de öne çıkması için çalıştıklarını belirten Ayvazoğlu, yatırımcıları ilk olarak kış turizmine yönelik altyapı projelerine davet ediyor. Ayvazoğlu, “Kış turizmi yanı sıra ilimizde eğlence altyapısının da yatırıma ihtiyacı var. İstanbul’daki Vialand benzeri bir tesis burada ilgi görecektir.
Hem yeme içme hem de çocuklara yönelik eğlence merkezleri içerecek bir tesisin ilimizdeki geceleme sayısının artmasına katkısı olacaktır” diyor.
"BUTİK TESİSE İHTİYAÇ BÜYÜK"
Karadeniz Turistik İşletmeciler Derneği (KAT1D) Başkanı Murat Toktaş ise, Orta ve Doğu Karadeniz’de yayla turizmine organik bahçeleriyle hizmet edebilecek bungalov tarzı butik turistik tesislere ihtiyaç olduğunu söylüyor. Yeni yapılacak tesislerin içinde bazı aktivite alanları da bulunmasını öneren Toktaş, at binme, paintball gibi turistlere doğanın içinde iyi vakit geçirtebilecek imkanlar sunmak gerektiğinin altını çiziyor. Bölgeye Körfez ülkelerinden gelen turistlerin taleplerinin de o yönde olduğunu ve Körfez turistlerinin çok para harcadığını hatırlatarak, “Yerli turistin yaklaşık yedi-sekiz katı para harcıyorlar” diyor.
Doğu ve Orta Karadeniz’e İstanbul’dan çok turist geldiğini de söyleyen Toktaş, “Plazalarda, sitelerde gökdelenlerde yeşile, doğaya hasret yaşayanlar Karadeniz yaylalarına koşuyor” diye konuşuyor ve şöyle devam ediyor:
“Bizim bu profile sunduğumuz imkanlar maalesef kısıtlı. Kışları depo olarak kullanılan yazları sadece bir badana yapılarak pansiyona dönüştürülen konaklama mekanları var. Orta ve Doğu Karadeniz’de üst düzey turisti ağırlayabilecek, doğayla uyumlu turistik tesislere ihtiyaç var.”
Batı Karadeniz’deki birçok ilde büyük kapasiteli tesisler olmadığını kaydeden Toktaş, bunun toplantı turizminin gelişmesinin önünde engel olduğunu ifade ediyor. “Sinop’taki en büyük otel 55-60 odalı. Sinop gibi harika bir turizm kentinde kongre yapıp, çevreyi gezme imkanı yok” diyen Toktaş, 300 kişilik küçük bir kongre için bile salon bulunamayacağını belirtiyor. Karabük ve Kastamonu’da da aynı sorunun olduğunu savunan Toktaş, yatırımcılara bu türden tesisler yapmaya davet ediyor.
SIRADIŞI MÜZECİNİN ÖNERİSİ
Uluslararası ödüllere sahip, eski adıyla Baksı, bugünkü adıyla Bayraktar Köyü’nde yükselen Baksı Müzesi de, açıldığı günden bu yana bölge turizmine ivme katan bir kültür durağı. Günümüz sanatı ve geleneksel el sanatlarını ortak bir kültür platformunda buluşturan bu sıra dışı müze, sergi salonları, depo müze, atölyeler, konferans salonu, kütüphane ve konukevi ile Bayburt’un 45 km dışında, 40 dönümlük bir arazi üzerinde. Tur şirketleri Karadeniz turlarında Baksı’yı bir durak olarak gezdiriyor.
Baksı Müzesi Kurucusu Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, doğa ve yayla odaklı Karadeniz turizm deniz turizm yanlış yapılaşma nedeniyle tehlikeyle karşı karşıya olduğunu savunuyor. Son dönemde bu tehlikeye karşı bazı önlemler alınmaya başladığını, usulsüz yapılan bazı yayla evlerinin yıkıldığım ifade eden Koçan, bu konuda daha fazla bilinçlenme olmazsa Karadeniz yaylalarının turizm için cazibesini kaybedebileceği uyarısını yapıyor. Koçan şöyle konuşuyor:
KÜLTÜR TURİSTİ ÇOĞALIYOR
“Biz Baksı’yı açtıktan sonra bir Karadeniz kültür turizmi rotası güzergahında bir durak olarak yer aldık. Bu güzergahın başlangıcı Erzurum Havaalanı oluyor, uçaktan indikten sonra Baksı’ya gelip, Ovit üzerinden Karadeniz’e çıkıyorlar ve turu Trabzon Havaalanından bitiriyorlar. Onun için de son zamanlarda gördüğümüz ilgi bize diyor ki: Kültür turizmi bu bölgenin turizmi açısından bir büyük imkan.”
Kültür turisti sayısının her geçen gün arttığım savunan Koçan, Karadeniz’de otantik değerleri öne çıkaran ve yerel halkı da içine alan bu turizm çeşidinin yaygınlaşacağı öngörüsünde bulunarak şunları ifade ediyor:
“Karadeniz’deki büyük kentlere gittiğiniz zaman o kentin kültürünü anlatan etnografik müzeler yok. Trabzon, Rize, Artvin’e gelen kültür turistlerinin gezebileceği böyle müzelere ihtiyaç var. Öte yandan kültür turizmine sadece etnografya açısından bakmak doğru olmaz; mutfağı, müziği, el sanatlarını da dahil etmek lazım. Tüm bunları kültür turizmi açısından harmanlayıp gelen turistlere sunmalıyız. Mutfak bunların arasında son derece öncelikli bir unsur. Biz de Baksı’da bu doğrultuda etkinlikler yapıyoruz, müziğin, plastik ve geleneksel sanatların yanı sıra, ziyaretçilerimize gerçek anlamda farklı bir deneyim olarak yerel mutfağı sunmaya çalışıyoruz.”
Serdar KÜÇÜKYILDIZ / Dedeman Tokat Genel Müdürü
"Kültür turizminin başkenti olabilir"
Karadeniz’in turizm potansiyeli kimsenin tahmin edemeyeceği seviyelere geldi. Tokat Karadeniz kültür turizminin başkenti olabilecek güce sahip. Dedeman olarak bunun farkına vardık ve kentin ilk beş yıldızlı otelini açtık. 114 superior oda, 18 deluxe oda, altı corner süit, dört deluxe süit ve bir kral dairesiyle ziyaretçilerimizi ağırlıyoruz. 20 milyon dolarlık otel yatırımımız ile hem bölge ekonomisine hem de ülke turizmine katkı sağladık. Tokat ilinin öncelikli hedefleri arasında yer alan 1 milyon turist sayısına ulaşmada, üzerimize düşen tüm görevleri yerine getireceğiz.
"Atıl kapasiteye dikkat"
Türkiye Otelciler Birliği’nin Resmi Gazete’de yayımlanan "Yatırım Teşvik Belgeleri" verilerinden hareketle hazırladığı rapora göre,
Ocak-Haziran 2018'de 39 ilde toplam 15 bin 22H yataklı 92 otel projesi için teşvik başvurusu yapıldı.
İller bazında bakıldığında her dönem en fazla yatırım yapılan illerin başında gelen Antalya ve İstanbul yine ilk iki sırayı paylaşırken, Trabzon proje sayısıyla ilk üçe girdi. Trabzon’da toplam 448 yataklı altı yaygınlaşacağı öngörüsünde bulunarak şunları ifade ediyor:
“Karadeniz’deki büyük kentlere gittiğiniz zaman o kentin kültürünü anlatan etnografik müzeler yok. Trabzon, Rize, Artvin’e gelen kültür turistlerinin gezebileceği böyle müzelere ihtiyaç var. Öte yandan kültür turizmine sadece etnografya açısından bakmak doğru olmaz; mutfağı, müziği, el sanatlarını da dahil etmek lazım. Tüm bunları kültür turizmi açısından harmanlayıp gelen turistlere sunmalıyız. Mutfak bunların arasında son derece öncelikli bir unsur. Biz de Baksı’da bu doğrultuda etkinlikler yapıyoruz, müziğin, plastik ve geleneksel sanatların yanı sıra, ziyaretçilerimize gerçek anlamda farklı bir deneyim olarak yerel mutfağı sunmaya çalışıyoruz.”
Yeşil Yol Projesi
Samsun, Ordu, Giresun, Gümüşhane, Bayburt, Trabzon, Rize ve Artvin olmak üzere sekiz ilin önemli yaylalarını ve turizm merkezlerini birbirine bağlayan, bölgeye gelen yerli ve yabancı turistlerin belirlenen güzergâh boyunca güvenli konforlu bir şekilde seyahat etmesine imkân sağlamayı hedefleyen bir turizm projesi olan 'Yeşil Yol’ için çalışmalar sürüyor. Yedi metre genişliğinde, gidiş-geliş tek şerit olarak planlanan yolun zemini taş parke döşeli olacak. Güzergâhta belirlenecek noktalarda oteller, restoranlar ve kayak tesislerinden oluşan turizm merkezleri inşa edilecek. Yeşil Yol Projesi'nin yüzde 60'dan fazlası tamamlanmış durumda.