Kaş'ın 25 binlik imar planında sular durulmuyor!
Kaş Koruma Platformu Sözcüsü Nermin Bayçin, 25 binlik imar planıyla Kaş’ın adeta ranta kurban edildiğini belirterek, “Belli ki bu planlama masa başında yapılmış” dedi.
Kaş Turizm Tanıtma ve Dayanışma Derneği’nin avukatı Tuncay Koç ise ilçede imara izin verilmesinin Kaş’ın ölüm fermanını imzalamakla eşdeğer olduğunu iddia etti.
Kaş Koruma Platformu Sözcüsü Nermin Bayçin,Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Kaş için hazırladığı 25 binlik Çevre Düzeni Planı’na büyük tepki gösterdi. Antalya Gazetesine konuşan Bayçin, Akdeniz’in incisi Kaş’ın yapılmak istenen plan ile adeta ranta kurban edildiğini söyledi. Kaş’ın hafif soft denebilecek özel bir turizm yapısı olduğunu belirten Bayçin, “Yıllardan beri süregelen doğaya ve turizme bağlı turizm yapıldığı bilinmesine rağmen, Türkiye kıyılarında dokunulmamış ender yerlerden biri olmasına rağmen, denizi tertemiz ve su altı dünyası zengin olan Kaş’ta bunlar görmezden gelinerek ranta kurban edilmeye çalışılıyor. Rant demek belirli grupların kısa vadedeki kazançlarını hedefleyen bir olgudur. Rant geleceği sürdürülebilir ekonomiyi ve sürdürülebilir çevreyi hiçbir bir şekilde öngörmez. Ayrıca Kaş’ın hem kıyısı hem de denizi koruma altındadır. Doğu Akdeniz’de sualtı dünyası ve biyolojik çeşitlilik açısından en zengin yerdir. İnsanlar da sırf bu doğal güzellikleri ve Kaş’ın siluetini görmek için gelmektedir. Ama inatla ve inatla böyle bir imar planının yapılması ve bunun üzerinde ısrar edilmesi ancak rantla açıklanır” dedi.
YAĞLAMAMA YAŞANACAK!
Hazırlanan 25 binlik plan ile ilgili toplumun bilgilendirilmediğini, kendilerinin de tesadüfen öğrendiğini kaydeden Bayçin, “Bu plan ilçede arazi spekülasyonlarının artmasına yol açacak. Dolayısıyla Kaş’ta bir yağmalama yaşanacak. Belli ki bu planlama aslında masa başında çok önceden yapılmış. Belki de bu araziler çok önceden kurgulandı, yağmalandı ve planlandı bile. Bu plan ile ilgili hiç bir şekilde de topluma bilgi verilmedi. Üstüne üstlük dava eylül ayında askıdan indikten sonra Kaş’ta yaşayan yurttaşlar olarak dava açmamıza karşın belli bir süreçten sonra tekrar askıya çıktığını tesadüfen öğrendik. Yani bunu bizim gözümüzün önünden kaçırmaya çalıştılar. Burada inatla ve illaki bu plan bir şekilde uygulamaya geçirilmek isteniyor. Bu şekilde muhtemelen Kaş’ı büyük otel zincirlerine açmayı planlıyorlar” diye konuştu.
TAMAMEN BETONLAŞIR
Kaş Turizm Tanıtma ve Dayanışma Derneği’nin avukatı olarak ilçede yaşayan 32 vatandaş adına dava açan avukat Tuncay Koç ise ilçede imara izin verilmesinin Kaş’ın ölüm fermanını imzalamakla eşdeğer olduğunu iddia etti. Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan imarda Limanağzı ve Çukurbağ bölgesinin turizm alanı olarak belirtildiğini vurgulayan Koç, şöyle konuştu: “Hatırlanacağı gibi geçtiğimiz günlerde Antalya 4. İdare Mahkemesi ile birlikte Kaş’a keşfe gittik. İki tane profesör vardı. Onlar Kaş’ın imar planını değerlendirecekler. Onların verdiği rapora göre de dava devam edecek. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da bu konuda askıya çıkacak ve onlara da dava açacağız. Onu da bekliyoruz. Ama mahkeme sonucunda karar o şekilde geçerse bu bölge imara açılır ve kesinlikle otellere verilir. Hem de düşük yoğunluk yerine 0.25 emsalle verilir. Zaten ülkemizin en güzel koylarından birisine otel dikmek, imar izni vermek şehircilik ilkelerine aykırı. Eğer bu plan bu şekilde geçerse ‘Kaş tamamen betonlaşacak’ demektir. Bu Kaş’ın ölüm fermanı olur.”
Antalya Gazetesi