Kent Haberleri

Kayaköy'e yapılması planlanan tatil köyü masaya yatırıldı!

Farklı kültürlere ev sahipliği yapmış ve ilk defa Likyalılar tarafından kurulan tarihi "Kayaköy" Çalış Mendos Otelde düzenlenen forum ile masaya yatırıldı. Kayaköy savunması tarafından foruma yoğun katılım oldu.

Kayaköy'de mübadele öncesi Rumların yaşadığı yerleşim alanında yapılması planlanan tatil köyü projesi ile ilgili olarak düzenlenen foruma; CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir, milletvekili aday adayları, Fethiye'deki bazı sivil toplum kuruluşları yöneticileri, gazeteci ve yazarlar ile Kayaköy' de yaşayan bazı vatandaşlar katıldılar. Herkesin görüşünü ifade ettiği forumda; Kayaköy'ün tarihi, doğal ve kamusal değerlerinin ticari bir mal gibi satılmasına karşıyız, denildi. Kayaköylülerin, Kayaköy'de yaşamış olanların ve Kayaköy'ü sevenlerin ne istediği önemsenmeden tepeden inme kararlar verilmesine karşıyız diyen konuşmacılar; Kayaköy'ün mübadele geçmişi ve antik dönemlere dayanan tarihi ile ilgili tüm kültürel değerlerin yok sayılmasına karşıyız, denildi...Farklı meslek mensubu kişilerin bir araya gelerek kurmuş olduğu Kayaköy savunmasından Gözde Gürsoy Hoşafçı açıklamasında "kayaköy'de bildiğiniz gibi yapılması gereken bir otel-tatil köyü projesi var. 23 Ekim de burası ihaleye çıktı ve ihalenin sonuçlanmadığına dair bilgiler var. tatil köyünün yapılmaması adına Kayaköy'ün tarihi yapısını korumak amacıyla bir araya gelmiş gönüllü insanlar olmaktayız. Kayaköy Savunması olarak kayaköy'de çalışmalar bu güne kadar yaptık fakat Fethiye ayağını oluşturmamıştık. Bu forum ile Fethiye ayağını oluşturup Fethiye halkını da bu durumdan dolayı aydınlatıp Kayaköy'e destek istemekteyiz. Kayaköy'ün tarihi ile ilgili kitaplar yazan Kayaköylü Gazeteci Yazar Işık Taban'da konuşmasında "Kayaköy gerçekten özel bir dokudur. Geçmişiyle ve geleceğe vaat ettiği kültürüyle özel bir dolgudur. Planlanan otel ve tatil köyü projesi kitlesel bir turizme yönelik olduğu aşikardır. Özel bir restorasyon projesinin çok maliyetli olduğunun ve böyle bir proje girilmeyeceği defalarca anlatıldı. Elimizdeki şartnamede bu ip uçları verilmekte. Kayaköy'de yaşayanlar bir aldatmaca içersine sürükleniyor. 30 yıldrı sonuçlandırılmayan imar planı neticesiyle Kayaköy yaşayanı büyük bir açmaz içersindedir. 




Herkes bir kaçak inşaat kıskacında kıvranıyor. Bu kaçak inşaat kıskacından kurtulmak için bir imar planının netleşmesi. Vaat edilen budur. Tatil köyü projesi ile bu imar planı vaat edilmekte ve bu külliyen yalandır. İmar planına Fethiye'de olduğu gibi yap, devret, işlet formülü ile yola çıkarsanız bu işin arkası gelmez. Tel örgüler ile çevrili bir 5 yıldızlı tatil köyü projesinde belki bir kısım Kayaköy'de yaşayanlar hizmetli olacaklar. Bunun dışında da hiçbir katkısı olmaz" şeklinde konuştu... 

Kayaköy savunması adına bir konuşma yapan Aytaç Gökdağ ise konuşmasında "Sele kapılan otoyollar, kuma gömülen antik kentler, kıyıya vuran balıklar, kuruyan göller, dereler, apar topar müze köşelerine hapsedilen mozaikler günbegün şiddetlenen bir istilanın alametleri. Dünyada maden şeklinde delikler açılır ve bu delikler insanlara mezar olurken, zeytinliklere termik, longoz ormanlarına nükleer santral yakıştırılır ve Düzgün Baba'nın bağrına bir HES saplanırken, suyumuzu, havamızı, toprağımızı, tarihimizi, kültürümüzü korumak bir mücadele alanına dönüşüyor. 




Çok değil otuz yıl önce insanların doğası için çok uzaklardan geldiği Bodrum, Kuşadası, Antalya bugün birer beton yığınına dönüşmüş durumda. Ne denize, ne de dağa yüksek otellerin demir kapılarından geçiş var. Kamuya ait mallar ve alanlar hızla özele devredilirken, su, keyifli bir yürüyüş, tarihimize dair bir hikaye, bir yudum çay paraya indirgeniyor. Tatil yapma ve giderek yaşama hakkı, parası olan küçük bir azınlığın faydalanabileceği bir lüks halini alıyor. Likyalıların en önemli limanı Faselis bir gecede otele dönüştürülmek isteniyor, suyu bin yıllarca şifa dağıtmış, dünyanın en eski hastanelerinden Bergama Asklepion yakınlarında altın, siyanürle topraktan ayrılıyor. Işık ülkesi Likya'nın kenti, Rumlarla Türklerin bir arada ördükleri yaşamın alameti farikası Kayaköy de bu felaketten azade değil. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı arasında 2013 yılında imzalanan protokol uyarınca 23 Ekim 2014 günü yapılacak ihaleyle, kalıntıların yer aldığı bölge, 300 yatak kapasiteli dev bir otel projesiyle kitle turizmine açılacaktır. Bölgenin üçte birlik kısmına inşa edilecek olan otelle, Kayaköy'ün ta! yollarına inşaat araçları girecek ve müşterek bir tarihin üzeri betonla kapatılacaktır. Kayaköy, bugün de yaşayan nüfusu ve tarihi dokusuyla, binlerce kişilik plajlardan, yorucu tatil aktivitelerinden, birbirinin aynısı eğlence yerlerinden kaçan turistler için adeta bir teneffüs, komşu Yunanistan ile aramızda eski günler anısına bir dostluk ve barış köprüsüdür. Bizler, Kayaköy'ün mevcut ve eski sakinleri, Kayaköy'e gönül veren, burada soluklanan insanlar olarak eşsiz tarih ve kültürümüzün yok edilmesine izin vermeyeceğiz. 23 Ekim 2014'de gerçekleştirilmesi planlanan ihalenin durdurulması ve nihayetinde imzalanan protokoller ile yapılması planlanan projenin iptalini talep ediyoruz. Kayaköy'ün her köşesinin özgür, eşit ve ücretsiz biçimde herkes tarafındar kullanılabilir, kamuya ait bir alan olarak kalmasını istiyoruz. Bunun için kamuoyunu bilgilendirerek, tüm kent ve ekoloji hareketleri ile dayanışma sağlamayı hedefliyoruz. Doğanın ve insanın haklarına kıymet veren tarihçi, mimar, şehir ve bölge planlamacısı ve yöre sakinlerinden oluşan bir komisyon oluşturularak Kayaköy'ün tarihi ve doğasıyla uyum içerisinde yaşayacağı taşınır ve taşınmaz mirasının korunacağı bir yapının kurulmasını istiyoruz. Yakın geçmişte UNESCO'nun "Dünya Dostluk ve Barış Köyü" ilan etmek istediği Kayaköy'ü bu sıfatına gerçek anlamda kavuşturmayı amaçlıyoruz" dedi. forum gece geç saatlere kadar sürdü. 


Ege Gazetesi