Kent Haberleri

Kayseri'de kentsel dönüşüm yasa çıkmadan başladı!

Bakan Özhaseki, Kayseri'de belediye başkanlığı döneminden itibaren önemli çalışmalara imza attıklarını ve kentsel dönüşüm yasası çıkmadan önce Kayseri'de 50'den fazla gecekondu denebilecek mahalleyi yenileyerek imarlı mahalleler haline getirdiklerini ifade etti.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, bir otelde düzenlenen Mimar Sinan Uluslararası Proje Olimpiyatları töreninde yaptığı konuşmada, Kayseri'de belediye başkanlığı döneminden itibaren önemli çalışmalara imza attıklarını ve kentsel dönüşüm yasası çıkmadan önce Kayseri'de 50'den fazla gecekondu denebilecek mahalleyi yenileyerek imarlı mahalleler haline getirdiklerini söyledi.


Kayseri'de 21 yıl belediye başkanlığı yaptığını ve bu şehirde Mimar Sinan'ı soluduğu halde, özümsediği halde, onun hakında çok eserler okuduğu halde, onun hakkında söz edebilmenin kendisi açısından son derece zor olduğunu belirten Özhaseki, şöyle konuştu:


"Sinan, bu şehrin çocuğuydu. Bu topraklarda yaşadı, bu havayı soludu, bu suyu içti, bu ortamdan etkilendi. Erciyes Dağı'nı yaşadığı köyden her gün gördü, kümbetleri gördü. Yaşadığı dönem itibarıyla yapılan iş taş ustalığıydı. Onun köyünden Erciyes'in eteklerine doğru devam eden bölgede taş ustalığı çok meşhurdu. Taşı adeta şiir okur gibi, roman yazar gibi, türkü söyler gibi işlerler. O da bir taş ustasıydı. Sonra bir devşirme politikasıyla İstanbul'a doğru yol aldı. İstanbul'da çalışmalar yapar, gayretler gösterir. Bizim bildiğimiz meşhur kalfalık, ustalık dönemi geçtikten sonra da dünyanın dört bir tarafında yüzlerce eserler bırakır. Yüzlerce eser demek dile kolay geliyor tam 350-400 eser. Uçak yok, kolayca gidemiyorsunuz. Şimdiki gibi elekronik ortamlarda masa başında çizimler de yapamıyorsunuz ama öyle bir çağda 350-400 esere imza atıyor, çok da kolay olmasa gerek."


Anadolu coğrafyasının binlerce yıllık bir geçmişi olduğunu, sayısız medeniyetler kurulduğunu, her medeniyetin birbirinden etkinlediğini aktaran Özhaseki, Mimar Sinan'ın sadece yaşadığı o anın değil, bir kültür coğrafyasının birikimi olduğunu vurguladı.


Özhaseki, Sinan'ın müthiş bir eserler silsilesi ortaya koyduğunu, çağının en büyük mimarı olduğunu dile getirerek, hala onun yaptığı eserlerin üzerine çıkılamamasının acısını içinde yaşadığını ifade etti.


Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğuna, Mimar Sinan'ın bu gerçeği asırlar önce düşünerek eserler ortaya koyduğuna işaret eden Özhaseki, şunları kaydetti:


"Süleymaniye'ye bakıyoruz. Sinan depremi düşünerek yapmış. Çünkü biz deprem ülkesiyiz. Topraklarımızın yüzde 66'sı deprem bölgesi. İnsanlarımızın yüzde 71'i deprem bölgelerinde yaşıyor. İki de bir sallanıyor. Sallanmadığı gün yok neredeyse. Bu ülkede son 100 yıl içerisinde 6 ve üzerinde tam 56 tane deprem olmuş. Can kaybımız 82 bin 500, mal kaybımız 100 milyar dolar civarında. 1950,1960'lı yıllarda yapılan binalarda hiç bunlardan ibret almış mıyız? 1980, 1990'lı yıllarda yapılan binlarda hiç bunlardan ibret almış mıyız? Hayır. O dönemde Mimar Sinan, deprem ülkesi olduğumuzu biliyor, zeminin sıvılaşmış olduğunu biliyor ve ona göre yapı inşa ediyor. Ama biz 1950, 1960'lı yıllarda öyle binalar yapmışız ki zemine dikkat etmemişiz, balçıklar üzerine yapmışız. Üstündeki yapıyı da alel usül yapmışız. Belirli bir standartlar varsa da hepimiz çalmak için birbirimizle yarışmışız."


AA