30 / 04 / 2024

Kaz Dağları, resmi mercide turizm merkezi olarak yer almıyor

Kaz Dağları, resmi mercide turizm merkezi olarak yer almıyor

Mehmet Öngen, "Ne Balıkesir ne de Çanakkale il turizm müdürlüklerinde Kaz Dağları bir turizm destinasyonu olarak gözükmüyor. Yani bu kadar değerli olmasına rağmen henüz resmi mercilerde bir turizm merkezi olarak yer almıyor." olarak açıklıyor



Tedirgin çünkü uzunca bir süre altın aranacak ve dağın altı üstüne getirilecek tehdidiyle uğraştılar. Şükür taraflar birbirini anladı, sonuç sulh oldu. Oysaki bölge, dünyada sadece 200 adet olduğu tespit edilen eko turizme en uygun merkezlerden biri. Bölge bu kadar değerli olunca rant yükseliyor, göz dikeni de çok oluyor. Ancak KAZOD üyeleri, ismini aldıkları ve içinde hayat buldukları bu bölgenin korunması için bir STK olarak ellerinden geleni yapıyor. KAZOD Başkanı Mehmet Öngen, bölgenin en önemli problemini, "Ne Balıkesir ne de Çanakkale il turizm müdürlüklerinde Kaz Dağları bir turizm destinasyonu olarak gözükmüyor. Yani bu kadar değerli olmasına rağmen henüz resmi mercilerde Kapadokya, Nemrut, Bodrum gibi tanımlanmış bir turizm merkezi olarak yer almıyor." olarak açıklıyor.

KAZOD, 9 ay önce Kültür ve Turizm Bakanlığı'na başvurarak bölgenin bir destinasyon olarak tanımlanmasını istemiş. "Türkiye Tanıtma Genel Müdürü Cumhur Güven Taşbaşı'dan çok ciddi destek aldık. 5 ay önce de uzmanlar geldi ve incelemelerini tamamladılar. Şimdilerde destinasyon olarak sürecin tamamlanmasını bekliyoruz." diyen Başkan Öngen'e "Destinasyon olmak neden bu kadar önemli" diye soruyorum, "Turizm Bakanlığı'mızın dünyadaki tüm temsilciliklerinde Kaz Dağları gidilebilir, görülebilir turistik bölge olarak tanıtılacak. Ayrıca içinde bulunduğumuz yerel yönetimlerce bölgenin korunmasına ilişkin bir imar planı yapılacak. Bir STK olarak da AB'nin değişik fonlarından bölgeyi korumak için destek de alabileceğiz." diyerek cevaplıyor.

Kaz Dağları'nın en büyük sorununun altın madeni meselesi değil de, bölgenin imara açılması ve hl evsel atık sorununun çözülememesi olduğunu söyleyen Mehmet Öngen, "Körfez belediyelerinin bazıları ya kanalizasyon altyapısını kuramadı, kuranlar ise arıtmalarını kullanmıyor. Çöpler ise dağ içine atılıyor, bölgeye gelen yabancı turist haklı olarak, 'Siz doğaya saygı göstermiyorsunuz, biz niye buraya gelelim.' diyor. Ayrıca dağın tepesinden baktığınızda beton konutların yeşilliği nasıl adım adım yediğini de görüyoruz. Bana göre en önemli problem betonun yeşili yutma tehdididir." diyor.

Kaz Dağları, Orman Bakanlığı'nın gözetiminde ancak 10 yıl önce tüm bölgede 3 otel varken bugün sayıları hızla artıyor. Bu nedenle de Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bölgeye el atması şart. Aldığım bilgiye göre Genel Müdür Cumhur Güven Taşbaşı bir toplantı için eylülde bölgeye gidecekmiş. KAZOD üyeleri heyecanla kendisini bekliyor. Eğer tedbir alınmazsa güzelim Kaz Dağları'nı birileri önce ağaçlarını yolup kelleştirecek sonra da yutacak.

İki itiraza iki cevabım, iki de 'lütfen'im var!

Geçtiğimiz perşembe yazdığım iki başlığa cevap geldi. "Ali Taran AK Parti ile neden çalışamamış" yazıma, "Bunca zaman sonra niye ilginizi çekmiş anlamadım ama olay sizin anlattığınız gibi olmadı, bence iyice araştırın lütfen." diyen ve adresinde alidentist yazan bir okurumuzdan mesaj alınca ben de, "Eğer parti içinden ve de yetkili bir ağızdan duymasaydım yazmazdım. Şimdi niye, sorusuna ise şimdi konuşuldu da ondan. Bu da çok doğal, seçim bitti ve Ali Taran zaten gündemde. Ayrıca unutmayın ben haberciyim, aksine bildiğiniz bir şey varsa onu da değerlendirmek boyun borcudur..." diye cevap yazdım. Okurumuzun bildiklerini anlatması için cevap bekliyorum lütfen.

İkincisi ise "Günde kaç ceza yazıyorlar merak ediyorum" başlıklı yazıma Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü'nden İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Şengün imzalı bir açıklama geldi. Öncelikle hızlı cevap ve duyarlılık için teşekkürler. Gönderilen faksta tüm ayrıntılarıyla yoldaki işaretlere dikkat çekilerek, "Biz kavşağa gelene kadar tüm uyarıcıları yerleştirdik, tedbirleri aldık, yanıltıcı olduğunu iddia ettiğiniz trafik işareti de yanıltıcı değil." deniliyordu. Ancak yolu her gün bu noktadan geçen biri olarak ceza kesme işleminin son sürat devam ettiğini, eğer yanıltıcı olmasa yolun ortasında duran polisleri göre göre sürücülerin neden hl buradan dönmeye devam ettiklerini anlamakta zorlanıyorum. Lütfen işareti anlaşılır kılın demiştim, bir kez daha tekrarlıyorum lütfen!

Doğduğumuz topraklara borçluyuz

İnsan köklerini bilmek, göçtüğü yerde de köklenmek istiyor. Okurken kendi köklerimi de sorguladığım Amin Maalouf'un "Yolların Başlangıcı" adlı kitabı tam da bunu anlatır. Büyüklerimiz memleketten kalkıp gelmişler ama toprak işte çekiyor. Son dönemde Malatyalı İşadamları Derneği MİAD'ın faaliyetlerine daha çok katılıyorum, sanırım biraz kökler çekiyor biraz da sorumluluklarımızı hatırlatan MİAD yönetimi. Geçtiğimiz hafta beklenenin çok üstünde bir katılımla gerçekleşen MİAD iftarında ayakta kalanlar için Polat Renaissance Oteli bir başka salon daha açmak durumunda kaldı. Ne mutlu!

İftarın amacı İstanbul'daki Malatyalıları bir araya getirmek ama daha da önemlisi yeni öğrenim yılında burs ihtiyacı olan 10 bin gence destek bulmak. İftar katılımcılarına bir konuşma yapan MİAD Başkanı Yunus Akdaş'ın burs konusundaki bunca duyarlılığını anlamama neden olan bir cümlesini unutmak mümkün değil: "Biliyor musunuz maddî imknı olmayan öğrenciler öğlene doğru yataktan kalkıp iki öğünü birleştirirler. Biliyorum çünkü ben de bursluydum."

Haydi, Sayın Malatyalılar doğduğunuz şehrin gençlerine destek olun da türküdeki gibi "Malatya'nın gençleri alsın yürüsün." Bunun için ya MİAD'ı arayın ya da www.miad.org.tr'a girip nasıl katkıda bulunursunuz bir bakın. Davetim sadece Malatya için değil tüm illere ve o illerin işadamlarıyla gençlerine de...

Umarım buna da sansür işlerinden biri demezler

İnternete ilişkin ne zaman devlet tarafından bir girişimde bulunulsa içeriği ne olursa olsun yer yerinden oynuyor. Umarım bu kez de öyle olmaz çünkü günümüz dünyasında yüz milyonlara hitap eden dijital oyunlar sektörünün ülkemizde de hak ettiği yere "sağlıklı" bir şekilde gelmesi için Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Genel Müdürlüğü'ne bağlı olarak Türkiye Dijital Oyunlar Federasyonu kuruldu. Başkanlığına da dijital oyun pazarımızın önde gelen şirketi Sobee'nin Genel Müdürü Mevlüt Dinç seçildi. Hayırlı olsun.Peki, federasyonun kurulmasının anlamı nedir diyenlere kısaca cevap vereyim. Dijital oyunlar dünyada milyar dolarlarla ifade edilen ciddi bir pazar ve bizim ülkemizden de hem oyuncu hem de yazılımcı olarak pek çok genç konuya ilgi duyuyor. Bundan böyle ülkemizden milyonlarca oyuncunun ulusal ve uluslararası müsabakalara katılımı meşruiyet kazanacak. Ülkemizde oynanan dijital oyunlarla ilgili derecelendirme çalışmaları yapılacak ve yurtdışında yarışma imknı olan gençler deneyim kazanacak. Peki, bunların bize ne katkısı var diyenlere de Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın her zaman söylediği cümlelerle cevap vereyim, "Dijital dünyada iş imknları var ve alın teri değil artık akıl teri dökün, katma değerli iş yapıp daha çok kazanın, ülkeye de kazandırın." Kim bilir dünyayı kasıp kavuran bir Angrybirdde bizden çıkar mı

Günseli Ö. Ocakoğlu/Zaman


Geri Dön