Genel

Kent ve Kültür Konferansı, mimarinin önderlerini ağırladı!

Contemporary İstanbul ’un 12. İstanbul Bienali onuruna düzenlediği “Kent ve Kültür ” konferansı, uluslararası arenadan fikir önderlerinin katılımıyla gerçekleşti

Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü 'nde gerçekleştirilen “Kent ve Kültür ” konferansında; çağımızın sanat ve mimari alanındaki fikir önderleri dünya megapollerinin kültür ve sanat merkezi olarak değişmekte olan alt yapısını tartıştı.

Ana sponsorluğunu Akbank Private Banking 'in ve bu yıl destek sponsoru olarak yer alacak olan Zorlu Center 'ın katkıları ile yürütülmekte olan Contemporary İstanbul,   24-27 Kasım 2011 tarihlerinde sanatseverlerle buluşacak. Contemporary İstanbul yıl boyunca gerçekleştirdiği etkinliklerine bu sene de devam ediyor. Contemporary Istanbul tarafından 12. İstanbul Bienali onuruna düzenlenen “Kent ve Kültür ” konferansı Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü D Blok Büyük Salon 'da gerçekleştirildi.

Contemporary İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli açılış konuşmasında şu sözleri söyledi:

“Contemporary İstanbul olarak tüm seneye yayılan yeni projelerle hem Türkiye'de çağdaş sanatı geniş kitlelere yaymak hem de Türk çağdaş sanatını dünyaya tanıtmak amacındayız. Hızla değişen İstanbul dünyada sanat merkezi sayılan şehirlerle adeta yarışır bir hale geldi. Tarihten gelen kozmopolitliği, ülkenin ekonomi merkezi olması ve Türkiye'nin artan uluslararası ağırlığında İstanbul'un merkezi bir rolünün olması, İstanbul'u diğer gelişen küresel kentlerden ayrıştırıyor. İstanbul Bienali onuruna   düzenlediğimiz 'Kent ve Kültür' konferansında uluslararası kültür, sanat ve mimarlık dünyasının en önemli isimlerini İstanbul'da ağırlamanın heyecanını yaşıyoruz. İstanbul'u çağdaş sanat merkezi haline getirmek için çalışmalarımıza bundan sonra da hızla devam edeceğiz.

Konferansa 'a ev sahipliği yapan Kadir Has Üniversitesi Rektörü Mustafa Aydın 'ın konuşmasının ardından moderatörlüğü Contemporary Istanbul 'un Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ali Akay tarafından yürütülen sabah seansında “Bir Kentin Kültür Merkezi Olması Sağlayan Nedir ” konusu ele alındı. Sanat teorisyeni Anna Waldmann, 54. Venedik Sanat Bienali 'nde Türkiye Pavyonu 'nda Türkiye 'yi temsil eden çağdaş sanatçı Ayşe Erkmen ve çağdaş sanatçı-heykeltraş Elisabeth Ballet konuşmacı oldu.

Ali Akay açılış konuşmasında şu sözleri söyledi:

“İstanbul; 2000 'lerin sonuna doğru, 90 'lı yılların kurum dışı hareketliliğinin ivmesiyle, çağdaşlaşma projesi içinde adım adım ilerlerken, güncel sanat açısından oldukça büyük hamleler yaptı. Yeni enerjilere gebe bir şehir olarak İstanbul, “normalleşme / mutenalaşma ” süreci için daha çekici olmaya başladı. Gerek kültürel gerek sanatsal kodlar, değişim içinde iç içe bir şekilde şehrin dinamiğiyle birlikte bir gelişim ortaya çıkardı. Sanat bu durumu takip etmekten daha çok tetiklemeye başladı. ”

Sabah oturumunun sanatçılarından Anna Waldmann bir kültür ve sanat şehri olarak İstanbul hakkındaki görüşlerini şu şekilde özetledi:

“İstanbul 'a sekiz ya da on yıl önce İstanbul Bienali için gelmiştim. On yıl bu muhteşem şehirde muazzam bir fark yaratmış. İstanbul köklü bir tarihi olan, inanılmaz güzel bir şehir. Bence özellikle son on yıl Türkiye ve İstanbul için dönüştürücü oldu. Sanat ve kültürel kurumları oldukça arttı ve artık her yerdeler; küratörler ve sanatçılar Avrupa 'da, Kuzey Amerika 'da ve Avustralya 'da görünürlük kazandı; uluslararası küratörler İstanbul 'a gelmek ve Türk sanatçıları kendi sergilerine katmak için can atıyor. ”

“Mimarlığın Kent Kültüründeki Rolü ve Önemi ”nin tartışıldığı ikinci oturumda ise açılış konuşmasını Pritzker mimari ödülü sahibi, Pekin Ulusal Stadyumu 'nun ve Tate Modern Bankside 'ın mimarlarından, Herzog & de Meuron Mimarlık ofisinin kurucu ortağı İsviçreli ünlü mimar Jacques Herzog yaptı.

Mimarinin bir şehrin küresel kültür haritasına konmasında yardımcı olan en önemli unsurlardan biri olduğuna dikkat çeken Jacques Herzog sözlerine şu şekilde devam etti:

“şžehirler arasında fark yaratan daha güzel ya da daha az güzel bir opera salonuna, daha başarılı veya daha az başarılı bir operaya sahip olmaları değildir. Bir şehirdeki kültürel yaşamın, şehrin sosyal yaşamında önemli bir yer tutması, kentin kültürel köklerini geliştirmekle olur. Sanatçısıyla, koleksiyoneriyle, sponsoruyla her yönden desteklenen bir kültürel hayatın tabandan yukarı stratejisini geliştirmek önemlidir. Bu bakış açısının, Basel gibi daha küçük şehirlerin kültürel yaşamında yüzyıllardır sosyal hayatın işleyişinin gerçekten bir parçası haline geldiğini görebilirsiniz. Bu, politikacılar için anlaması güç bir çaba çünkü kısa süreli başarıyı yeni bir müze kanadı inşa ederek elde etmek, bir sosyo-kültürel dönüşüm sürecini başlatmaktan daha kolay. ”

ODTÜ Mimarlık Fakültesi 'nde öğretim görevlisi olan Prof. Dr. Suha Özkan 'ın moderatörlüğünde gerçekleşen mimari oturumda 2010 Ağa Han Mimarlık Ödülü 'nün sahibi mimar Emre Arolat, Mecanoo Mimarlık Ofisi 'nden Francine Houben, Frankfurt Modern Sanat Müzesi 'nin tasarımcılarından, Hans Hollein Mimarlık Ofisi 'nin kurucularından Hans Hollein ve Tabanlıoğlu Mimarlık ofisinden Türkiye 'nin en uzun binası olan Istanbul Sapphire projesini yapan Murat Tabanlıoğlu da görüşlerini paylaştı.

Konferans 2009 yılı itibariyle Contemporary Istanbul ile ortak konferans programı düzenleyen Almanya 'dan Akademie Der Künste 'nin Direktörü Dr. Johannes Odenthal 'in kapanış konuşmasıyla son buldu.