Turizm

Kenti, kaliteli turisti düşünerek oluşturmalıyız!

"Turizmde Yeni Arayışlar" başlıklı bir panelde konuşmacılar turizm sektörünün sorunlarını ve çözüm yollarlını tartıştılar. 25 Ocak 2015 Pazar günü, Uluslararası 19. Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı'nda gerçekleşti.

Ekonomi Gazetecileri Derneği tarafından ve Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER) desteği ile 25 Ocak 2015 Pazar günü, Uluslararası 19. Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat (EMITT) Fuarı'nda "Turizmde Yeni Arayışlar" başlıklı bir panel gerçekleştirildi. 



Panelde ilk konuşmayı yapan Beylikdüzü Belediye Başkam Ekrem Turizmin çok önemli bir sektör olduğunu ve nicelikten çok nitelik artışının turizme değer kattığını belirterek alternatif turizm arayışlarına dikkat çekti. 



Bölge olarak en çok sağlık turizmine ağırlık verdiklerini belirten İmamoğlu, bir belediyeci olarak, sağlık turizminin gelişmesinden yana olduğunu söyledi. Belediyecilikte vatandaşın sağlığını ve güven içinde yaşamasını sağlamanın, doğru hizmet etmenin ve sağlıklı çevreyi oluşturmanın en önemli kriterler olduğunu vurgulayan İmamoğlu, şunları söyledi. 



"Yaşanılan çevreyi ve kenti, kaliteli ve bilinçli turisti düşünerek oluşturmalıyız. Yerel yöneticiler olarak kendimizi ve halkımızı turizme hizmet bilincine hazırlamalıyız. Ulaşımı kolaylaştırmayı hedefliyoruz. Beylikdüzünü Batı İstanbul'un başkenti ve merkezi yapmayı hedefliyoruz. Bir dünya kentinde bir kongre merkezine metro ile ulaşılamaması gerçekten açıklanamaz. Ne yazık ki Kanal İstanbul projesinden dolayı doğudan batıya tüp metro ulaşımı projesi 2003 yılından beri askıda. Kanal İstanbul nereden geçecekse metronun da ona yakın yerden geçeceği kesin. Siyasal irade ve yerel irade toplumsal iradeyle ne kadar iyi bir uzlaşı içinde olursa ülkeye gelen turist de o kadar memnun kalır." TÜRSAB Başkan Danışmanı, Ev Komitesi Başkanı Genel Müdürü Mücella Kantaroğlu Tarhan, Avrupa'da ev turizminin 60 yıldır var olduğunu ve dünya geneline bakılacak olursa her seyahat eden üç kişiden birinin kesinlikle ev turizmini tercih ettiğini söyledi. Ev turizmin yasal düzenlemeler getirilmeden asla yapılamayacağını vurgulayan Tarhan, "Türkiye'de ciddi bir kaçak söz konusu. Turizmin geleceği kırsal bölgelerde, yani yerelde, ekoturizm ve agroturizmde yatıyor. Bölgeleri kalkındırabilmek için yereldekileri tek tek kalkındırmak gerekiyor. Mevcut olan turizm potansiyelinin üzerine ev turizmi de katılarak turizmi çeşitlendirmeyi hedefliyoruz" dedi. 



Tarhan, yasallaşma sürecinden sonra hızla büyüyecek bir sektör olan ev turizminin geleceğinin çok açık olacağına inandıklarını, ev turizminin bulunduğu bölgede doğal, sosyal, kültürel ve tarihi çevrede yaşatıldığı için, yerel ve bölgesel kalkınmadan dolayı ekonominin de canlanacağını söyledi. 

Hilton Garden Inn Genel Müdürü Mehmet Emin Kocaaliler, Türkiye'nin 2014 yılında 4.5 milyon turisti ağırladığını belirterek, yerli turistin müze kartına sahip olmasının önemine değindi. 


Kocaaliler, yerli turistin müzelere ören yerlerine ziyaret yüzdesi olan 45'ler seviyesini artırmanın bizim elimizde olduğunu vurguladı. Turizmin en önemli etmenlerinin başında genel desteklerin geldiğini söyleyen Kocaaliler, Türkiye'nin en büyük kongre ve fuar merkezi olan TÜYAP'a metronun olmamasının çok düşündürücü olduğunu, buraya ulaşımın binek araçla veya toplu ulaşımla asla olmaması gerektiğinin altım çizerek, "Dünyada gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerin hiçbirinde metronun gitmediği hiçbir kongre merkezi yok" dedi. 



Turizmde yeni arayışlar denilince ilk akla gelenin devlet ve yerel yönetimler desteği ile neler yapılabileceği olduğunu söyleyen Kocaaliler, bu destekler olmadığı sürece, hiçbir sektörün kendi lokomotifini tek başına çalıştıramayacağını belirterek şöyle konuştu: "Sağlık turizmi diyoruz, ancak Sağlık Bakanlığı'nın 2015 yılı bütçe görüşmelerindeki tasarıyı okudum. Turizm ile ilgili hiçbir Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği (TUYED) Başkanı Kerem Köfteoglu, "Yıllardır hep turist gelecek döviz kazanacağız, ekonomiye katkısı olacak, birileri gelecek, ülkemizi görecek, kültürümüz tanıyacak gibi düşüncelerle avutulduk, oyalandık. Yanlış şurada. "Turizm benim gezmem ve benim ülkemi tanımam" dıyemiyorsak orada biz turizm yapmıyoruz demektir. Hep Helgalar, Hanslar gelecek diye turizm yaptık. Turizm bu değil. Gelişmiş ülkelere Almanya'ya, İngiltere'ye bakın turizmde yüzde 60 70 kendi halkı geziyor kendi ülkelerini, yanı ıc turizm güclu. Geriye kalan yüzde 40 ve yüzde 30 yabancılar geliyor. Dolayısıyla biz turizmi kurgularken hep yabancılara yönelik bir algı yarattık. Bu yanlış. Bu artık cok şükür değişmeye başladı. Bu fuarda yapılan röportajlara baktık. En fazla öne çıkan cümle iyi ki ic turizmimiz var ve gelişiyor. Bölgemizdeki sıkıntılardan dolayı ve bizim en büyük ikinci pazarımız olan Rusya'dakı devalüasyon ve kelime yok. Soruyorum şimdi, Türkiye Cumhuriyeti 2015 bütçesini yayınladı. İlk, ikinci ve üçüncü çeyrekte işsizlik oranlarının lokomotif sektörü ise turizm. Sağlık Bakanlığı katıldığı panellerde Turizm Bakanlığı ile entegre çalışarak bir sinerji oluşturacaklarını söylüyor. Peki bu 2015 meclis bütçe tasarısında neden yok? Bir söz ile söylenen, bir de icraat var. Turizm bölümlerinde çalışanlar bunun farkında, ancak basın yayın kuruluşlarından ricam bunu sadece turizm fuarlarında değil, sürekli dile getirmeleri, yazmaları. Ben turizmde üst düzey yönetici olarak direk Amerika'ya rapobenzer ekonomik sıkıntılardan dolayı Rus turist gelemeyecek, iste Rus gelemeyecek, terör ve savas endısesiyle Alman turist gelemeyecek diye biz hep gözümüzü yurt dışındaki geleceklere dikersek, o zaman burada bir yanlış yapılıyor demektir. Öncelikli olarak ic turizm gelişmeli." "Yabancı turisti yaylaya götürün Yörük ve yayla kültürünü anlatın"Dûnyada turizm örgütü uzmanlarının oturup kafa yordukları yeni bir turist tipini de katılımcılara anlatan Köfteoglu, bu yeni turist tipinin 5 özelliğini su maddelerle açıkladı: "Yeni ürünler geliştirmek, hayal eden turistler, araştırma yapan turistler, tatilini online olarak rezervasyon yapan turistler, deneyımleme yapan turist profili, yaşadıklarını sosyal medyada paylaşanlar. En önemlisi de sosyal medya paylaşımı. Butik otel, acenta ya da pansiyonumuz varsa, iyi ya da kötü bunu hemen bütün dünya duyuyor. Yeni arayışlarda perspektifimizi mutlaka bu 5 maddeyi dikkate alarak yapmamız lazım." rumu yapan bir insanım. Amerika ile her gün 50-60 telefon görüşmesi ve en az 20-30 kez Skyp üzerinden görüşüyorum. Bana hep sorulan soru şu: Evet Haliç Kongre merkezi var ve ABD'den şu kadar katılımcı gönderiyoruz. Peki ulaşımı nasıl sağlayacağız? Şimdi bu soru aslında belediye başkanına sorulması gerekir. Ancak ben bizim metrobüslerimiz ve minibüslerimiz var diyorum. Yani Beylikdüzü başkanının söylediği gibi Batı İstanbul'un yeni başkenti Beylikdüzü turizmde varolmak istiyorsa önce altyapıyı hazırlamak zorunda." 


Hürses