Kentsel Dönüşüm

Kentsel Dönüşüm Hukuk Platformu: dönüşüm konusunda oyalanmayın!

Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu; “6306 sayılı Kanun ve uygulama yönetmeliği 2012 yılında tamamlandı. 2013 yılı halkımızın kentsel dönüşüm için harekete geçme zamanı” diyerek kamuoyunu uyardı

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü; deprem ve diğer afetler konusunda yasal düzenlemeleri ve kentsel dönüşümü teşvik edici idari düzenlemeleri yaptı, riskli alan ilanlarını Bakanlar Kurulu yapıyor.


Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı Prof. Dr Gürsel Öngören yaptığı açıklamada; “6306 sayılı Kanun kentsel dönüşüme bütüncül olarak bakarak; riskli alanların boşaltılması, rezerv alanlarında yeni konut ve işyerlerinin yapılması, riskli binaların yıkımı ve yeniden yapımı, imar planları, kamulaştırma, hak sahiplerine yapılacak yardımlar dahil olmak üzere dönüşümü tüm boyutları ile kapsayan bir yapı oluşturmuştur. Deprem ve diğer afetler doğrultusunda İstanbul ve diğer yerlerin kentsel dönüşümü konusunda daha ayrıntılı düzenlemeler de yönetmelik ve genelgelerle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından çıkarılmaktadır. Doğaldır, hiçbir kanun ve yönetmelik mükemmel değildir ve her vatandaşın durumuna uymayabilir. Burada asıl amaç kamu yararı olduğu için, devletçe hızlı hareket edilerek deprem veya afetten önce hukuki altyapının hazırlanmasıdır. Hükümet, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve kentsel dönüşümden sorumlu Genel Müdürlük bunu başarmış ve başlatmıştır. Mutlaka eksikler vardır ve çıkacaktır. Kervan yolda düzelecektir.” dedi.


Mal canın yongasıdır ama deprem kovalarken, riskli alanlarda ve yapılarda oturulmaya devam edilemez.


Prof. Dr Gürsel Öngören; “Deprem kovalayacak, biz koşacağız. Bundan sonrası halkın hızlı hareket etmesine kalmıştır. Devlet görevini yapmaktadır. Riskli alanlar ilan edilmektedir. Tespitlerin yapılması için lisanslar dağıtılmıştır. Halkımızın bu yasal altyapı doğrultusunda; binaları yenileme konusunda ön görüşmeleri tamamlayarak, belediye ve çevre il müdürlükleri ile görüşerek riskli yapıları tespit ettirmesi, riskli alanlarda uzlaşma görüşmelerine başlaması ve riskli yapıların yıkımı ve yeniden yapımı için çalışmaları olgunlaştırması gerekmektedir” şeklinde açıklamalarını sürdürdü


Riskli binaları bir an önce boşaltmalıdır


Prof. Öngören şunları da ekledi: “Kentsel Dönüşüm sürecinde ilk dikkat edilecek konu can güvenliğidir. Bakanlık ve Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü vatandaşın can güvenliği için elinden gelenin en iyisini yaparken, halkın mal derdine düşmeyip, canını düşünmesi gerekir. Evet, mal canın yongasıdır ama deprem kovalarken, riskli alanlarda ve yapılarda oturulmaya devam edilemez. Halkın hızla risksiz alanlarda bulunan ama risk taşıyan ve eski binalarının dönüşümü için kendi aralarında toplantılar düzenleyip, binayı kendilerinin mi yeniden yapacağına yoksa bu konuda inşaat firmalarıyla bir anlaşma mı imzalayacağına karar vermelidir.


Riskli binaları bir an önce boşaltmalıdır. Binayı yenilemeyi kendileri yapacaksa bunun mali yönü için hazırlıklara başlamalıdır. İnşaat firmalarıyla kat karşılığı bir anlaşmaya girecek ise de verilecek daire veya işyerinin büyüklüğünden ziyade depreme dayanıklı bir mülk elde etmeye odaklanmalıdır. Yenileme sonucu küçük daire düşüyorsa; satıp yenisini alabilir veya kiraya verip başka yerde oturabilir. Ama dairem küçülüyor deyip, anlaşmayı engelleyip, kendisinin ve başkasının can güvenliğini tehlikeye atmamalıdır. Bunun vebali ve faturası ağırdır. Oturduğu ilçe ve bölge riskli alan ilan edilen yerlerde de halkımız, belediye ve diğer kamu yöneticileriyle arsa bazında uzlaşmalara katılmalı ve evlerini önümüzdeki bahar veya yaz günlerinde boşaltmaya başlamalıdırlar. Kervan yola çıkmıştır. Halkın da depremin önünden koşması gerekmektedir.”