Kentsel dönüşüm için master plan şart!
Kent planlamalarının belirli bölgelerde yoğunlaşması, Türkiye’nin mega kenti İstanbul Bağdat Caddesi örneğinde olduğu gibi olumsuz sonuçlara sebep olmasını sağlayabiliyor.
Sektör temsilcileri, sorunun çözümü için Türkiye ölçeğinde kentsel dönüşüme ayrı bir master plan yapılması gerektiğini söylüyorlar.
Yurt genelinde hayata geçirdiği çok sayıda büyük proje ile şehirlerin aksını, daralan bölgelerden yeni yerleşim merkezlerine kaydıran İCK YAPI’nın Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kuru, artan konut fiyat ve kira bedellerinde şehir merkezlerinin belirli lokasyonlarda sıkışmasının önemli rolü olduğunu kaydetti.
Cemal Kuru, “Bunlara bir de yeterli alt yapı çözümü getirilmeyince, hem konfor düşüyor hem de alım-satım ve kira bedellerinde suni farklılıklar oluşuyor” dedi. Kuru, tüm bunlara en iyi örneğin İstanbul’daki Bağdat Caddesi olduğunu dile getirerek şunları söyledi;
“Özellikle Ankara, İstanbul ve İzmir gibi büyük şehirlerde yapı ruhsatlarının belli bölgelerde toplanması hem satış hem de kira bedelleri üzerinde dengesizliklere yol açıyor. Hala yenilenmesi planlanan 15 bin binanın bulunduğu Cadde’de 2012’de başlayan kentsel dönüşüm çalışmaları, bölgeyi bir anda şantiye alanına çevirdi. Keşmekeşe giren Bağdat Caddesi’ni onlarca ünlü marka terk etti. Bölgede gelişim sürecinde hızla yükselen fiyatlar, çevre bölgeleri de etkileyerek suni artışlara neden oldu. Sıkıntıların ortaya çıkmasıyla başlayan düşüşler ise yatırımcının zarar etmesine yol açtı. Şu an Cadde’de konut fiyatlarında yüzde 40’a varan düşüşler söz konusu. Konutların metrekaresi 15-20 bin liradan 10-15 bin liraya kadar düştü. Bunda, kentsel dönüşümle bölgeye girme fırsatı elde eden çok sayıda tecrübesiz firmanın kaliteyi düşürmesinin de etkisi bulunuyor. Çözüm, şehrin çevresindeki uygun alanları imara açıp cazibe merkezi haline getirecek planlamalar yapmaktan geçiyor. ”
“SAĞLIKLI ŞEHİRLEŞME İÇİN ALTYAPI ÇALIŞMALARI ÖNEMLİ”
Cemal Kuru, hem kentsel dönüşüm için hem şehirlerin sağlıklı büyümesi için yapılacak planın, çevre ve altyapı politikalarının da göz ardı edilmeden oluşturulması gerektiğini söyledi. Kuru, kimi yerlerde kısa mesafelerde bile yerleşim yerinin uzaklığı ve ulaşımın yetersiz oluşu nedeniyle otomobilsiz yolculuk yapılamadığını belirterek, “Kentlerin büyümesi mevcut ulaşım ve altyapı sistemlerinin, iş olanaklarının, güvenlik, eğitim ve sağlık hizmetlerinin gelişmesiyle gerçekleşir. Gelişmiş toplu taşıma ağına sahip, hem oturmaya hem ticarete uygun alanların bulunduğu karma şehir planları hazırlamalıyız. Bu anlayışla yol alırsak, Bağdat Caddesi’nde yaşanan sorunlar bir daha yaşanmaz” diye açıklamalarda bulundu.