Köşe yazıları

Kentsel dönüşüm ofisleri çoğalmalı!

Kayseri Anadolu Haber Gazetesi köşe yazarı olan Tuna Han Taşçı bugünkü yazısında kentsel dönüşümü ve dönüşüm projelerini anlattı. İşte o haber...

Kentsel dönüşüm kavramı son birkaç yıldır hayatımıza girdi. 

AK Parti Hükümeti'nin 2012 yılında depremlere karşı önlem olarak çıkardı 6306 sayılı "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun" ile birlikte "Kentsel Dönüşüm" kavramı gündemimize geldi. Bu kanunda Riskli Yapı' ve Riskli Alan' diye iki çeşit tanım yapılmıştır. Halkın riskli yapıların depremlere dayanıklı hale getirilmesi sürecini de "Kentsel Dönüşüm" kavramı ile ifade etmeye başlaması sonucu 6306 sayılı kanun Kentsel Dönüşüm Kanunu olarak telaffuz edilmeye başlandı. 

Kısacası kentsel dönüşüm, şehrin bir bölümü veya önemli bir bölgesindeki riskli yapıların yıkılarak yerine daha modern ve aynı zamanda depreme dayanıklı yaşam alanlarının inşa edilmesini ifade eder. 

Türkiye'deki ilk kentsel dönüşüm projesi Kayserinin Talaş ilçesinde hayata geçirilmiştir. Bundan sonra da hem Kayseri hem de Türkiye'nin bütün illerinde, bu kapsama giren bölgelerde, kentsel dönüşüm çalışmaları başladı. 

Vergi ue meuzuattaki kolaylıklar nedeniyle kısa sürede tercih edilen bir model olan kentsel dönüşüm genel anlamda hem konut üreticileri hem de hak sahipleri açısından büyük avantajlar getiriyor. Ancak meucut uygulamanın aksayan birçok yönü olduğu da zaman içerisinde ortaya çıkmıştır. 

Çevre Bakanı Sayın Mehmet Özhaseki, son dönemlerde bu olumsuzlukları sık sık gündeme getirerek, çözüm yolları konusunda ortak bir konsensüs oluşturma gayreti içerisine giriyor. 

Sayın Bakan, hem müteahhitlerin hem de hak sahiplerinin mağdur olmaması bununla birlikte de şehrin mimari dokusunun bozulmamasını içeren yeni bir modelin geliştirilmesi gerektiğini vurguluyor. 

Gerçekten de kentsel dönüşüm projelerinin sadece "bazı kesimlere rant sağlayan" projeler olmaktan öte, daha yaşanabilir bir şehir olgusuna hizmet etmesi, gelecek açısından büyük önem taşıyor. Sadece daha modern binalar yapmak yerine, sosyal yaşantının ile sosyal dokunun korunduğu, yaşayanlara her türlü sosyal ve kültürel anlamda gelişim imkânı sağlayan bir anlayışın ortaya konulması kaçınılmaz görünüyor. Aksi halde fiziki açıdan modern, ama ruhsuz, kişiliksiz yeni yaşam alanlarımız olur. Bu da mutsuzluktan başka bir şey getirmez. 

Diğer taraftan, yapıları kentsel dönüşüm alanlarında kalan hak sahiplerini doğru bir biçimde bilgilendirecek, yönlendirecek danışma ofislerinin de devlet tarafından hizmete sokulması gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda birçok vatandaş, ne yapacağını bilmiyor. 

Kayseri Büyükşehir Belediyesi, Sahabiye'deki hak sahipleri için Kentsel Dönüşüm Ofisi kurdu. 

Bu ofiste vatandaşlar, kafalarındaki her türlü soru işareti hakkında bilgilendiriliyorlar. Bu nedenle Sahabiye Projesi, beklenenin de ötesinde hızlı bir biçimde ilerliyor. Ancak bu tarz ofislerin, tüm Türkiye'ye yaygınlaştırılması gerekiyor. 

Bununla birlikte, müteahhitlere de bazı kolaylıklar getirilmesi, onların üzerindeki mali ve bürokratik yüklerin de hafifletilmesi düşünülmelidir. 

Ancak bu yolla kentsel dönüşümden umulan faydanın sağlanabileceğine inanıyorum.




Kayseri Anadolu Haber