Sektörel

Kentsel dönüşümde geçmişteki hatalar aynen tekrar ediyor!

Kentsel dönüşümde insan ve çevre unsurunun bir bütün olarak ele alınması gerektiğini altını çizen Has Mimarlık Kurucu Ortağı Ayşe Hasol Erktin, bugün ki dönüşüm sürecinde geçmişteki hataların tekrar yapıldığını söyledi…

Kentsel dönüşümde önemli olan geçmişteki hataları geleceğe taşımamak olduğunu belirten Has Mimarlık Kurucu Ortağı Ayşe Hasol Erktin, bugün ki dönüşüm adına yapılan çalışmalarda geçmişteki hataların aynen tekrar ettiğini belirtti.


Otomobiller kenti 

Erktin, “Kentsel dönüşüme 3 noktadan bakmak lazım. Birincisi dönüşüm çevreci olmalı, ikincisi insan odaklı olmalı üçüncüsü ise engelsiz bir mimarı olmalı. Eğer bir kentsel dönüşüm yapılıyorsa bugün ki problemlerin geleceğe taşınmaması lazım. Bugün ki problemler nelerdir; beton yığınını içindeyiz, estetik yok, yeşil alana ulaşamıyoruz, trafik sorunumuz var, planlar yayalara dönük yapılmıyor. Otomobiller kenti haline geldik. Yine sosyal alanlarımız yok… Dönüşüm sürecinde bu problemleri tekrar etmeyecek şekilde adım atılması lazım. Bugün kentsel dönüşüm adına yapılan çalışmalarda maalesef bu hatalar aynen tekrar ediyor. Örneğin Bağdat Caddesi’ndeki binalar. Bir bina yıkılıyor yerine daha büyük hacimli bina yapılıyor. Bu olmamalı. Aynı şablon üzerinde yeni binalar yapılmamalı” dedi. 


Soylulaştırmadan kaçınılmalı

Dönüşümün bir soylulaştırma çalışması olmaması gerektiğinin önemini vurgulayan Erktin, “1980’li yıllarda siteler popülerdi. Yüksek duvarlarla insanların kentin diğer insanlarından kendisini soyutlaması yurtdışında aşağılanan bir durum. Bundan kaçınmak lazım. Çok burnu büyük bir davranış türü. Etrafı duvarlarla çevrili site noktasına gelmemek lazım. Şehrin belli noktaları orada yaşayan insanlarla güzel, o insanlarla kimlik kazanıyor. Dolayısı ile bu kimliği kaybetmemek lazım. Yurtdışında kentsel dönüşümde alanın yüzde 10’luk kısmı o bölgede oturan eksi hak sahiplerine ayrılıyor. Dolayısı ile bölge eski kimliğini kaybetmiyor. Mimarın da planı yaparken bölgenin kimliğine göre hareket etmeli. İstanbul’daki Sulu Kule örneği çok acıklı ve başarılı olamamış bir örnektir” diye konuştu. 


İnsan odaklı dönüşüm

Parsel bazında değil ada bazında dönüşüm yapılması gerektiğini ifade eden Erktin, “Planlar hatta mümkünse ada bazında bile değil bölge bazında yapılmalı. Planlamaya bütün halinde bakmak lazım. Öncelikle bir planlama yaparken insan odaklı olmak lazım. Yani otomobillerin değil yayaların kenti haline dönüşmesi lazım” şeklinde konuştu. 


Yeşil yatırım

Kentsel dönüşümün aynı zamanda yeşil yatırım olarak da düşünülmesi gerektiğinin altını çizen Erktin, bu sayede enerji de çok ciddi enerji tasarrufu yapılabileceğini hatırlattı. 


Engelsiz mimari

Bir binanın tasarlanırken engelli vatandaşların da unutulmaması gerektiğini söyleyen Erktin, “Engellilere uygun mimari yapılmalı. Yine sadece engelliler değil çocuklu anneler ve yaşlıların da rahatlıkla yaşayabileceği bir ortam yaratılmalı” diye sözlerini tamamladı. 


Şengül KIRMIZITAŞ/Emlakkulisi.com