Kentsel dönüşümde parsel engellenmeli!
GYODER Başkanı Aziz Torun, ''Evlerin fiyatları yüksek olduğu halde tapu işlemleri aşamasında kayıtlar bu rakamlar üzerinden yapılmıyor. Kayıtdışılık var. Kentsel dönüşümde parsel engellenmeli ve ada bazında yapılmalı."dedi.
Toplam 40 milyar dolarlık bir ekonomi yaratması hedeflenen kentsel dönüşüm başladıktan sonra ortaya çıkan sorunların çözülmesi için sektörün bileşenleri harekete geçti. Uygulama aşamasında kendini gösteren sorunların başında gelen parsel bazında dönüşüm hem müteahhitleri hem de yerel yönetimleri etkilerken, bununla ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na ayrıntılı bir rapor hazırlanacak.
CİDDİ BİR VERGİ YÜKÜ VAR
Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) ve Torunlar İnşaat Başkanı Aziz Torun, ilk olarak çözülmesi gereken sorunun kentsel dönüşümdeki parsel bazlı yaklaşımın yerini ada bazlı dönüşümün alması olacağını belirtti. Toplantıda konuşan Aziz Torun, "Sektör olumsuz anlamda rant sektörü gibi bir algıya sahip ama 200'ün üzerinde alt sektörü destekleyen bir lokomotif konumundayız. Ancak bugün geldiğimiz noktada ciddi sıkıntıların yaşanabileceği bir süreçteyiz. Ciddi bir vergi yükü var. Harçlar ve yabancıya satışlarla ilgili sıkıntılarımız var. Biz GYODER olarak ortak bir raporla bunu size daha geniş kapsamlı olarak sunacağız" dedi.
Özellikle Kadıköy'de kentsel dönüşüm konusunda sorunların yaşandığını belirten Aziz Torun, şöyle konuştu: "Beşiktaş ve Kadıköy belediyemizin söylediği gibi sorunlarımız var. Beşiktaş'ta yok ancak Kadıköy'de kentsel dönüşüm kapsamında uygulamalar var. Belediye başkanlarımız harçları almakta zorlanıyor. Halbuki orada ciddi bir KDV kaybı ve kayıtdışılık söz konusu. Örneğin evlerin fiyatları yüksek olduğu halde tapu işlemleri aşamasında kayıtlar bu rakamlar üzerinden yapılmıyor. Kayıtdışılık var. Kentsel dönüşümde parsel engellenmeli ve ada bazında yapılmalı." Aziz Torun, sektörün yaşadığı bir diğer sorunun ise yurtdışı satışlar olduğunu belirterek, sektörün yabancıya satışlarda tanıtıma ihtiyacı olduğunu söyledi.
Torun, sözlerini şöyle sürdürdü: "Önce ülkeyi, sonra şehirleri ardından bölgeyi tanıtırsak projeyi tanıtma fırsatı bulabiliyoruz. Yoksa tek başına gidip bir projeyi yurtdışında satmanın anlamı yok. Bu nedenle yabancıya satışlarda oturma izinleri ve vatandaşlık verilmesine kadar gidecek bu süreçlerin daha pratik ve teşvik edici olması gerekiyor. Yurtdışı tanıtım imkânlarımızın desteklenmesi gerekiyor. Fuarlara katılıyoruz ve münferit katılımlarda ciddi maliyet oluşuyor, (ilke bazlı katılım ve teşvikler var ancak bunlar sınırlı.
Bunların daha pratik ve fayda getirecek teşvikler olması gerekiyor. Ayrıca yabancı mülk alırken bir takım muafiyetler sağlansın. Biz ihracat sayılsın demiyoruz. Bu harç muafiyeti ya da KDV muafiyeti gibi teşvik edici unsurlar olabilir."
Sabah